| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 133 |
| Tarih: | 07.07.2013 |
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
478 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 68'inci maddesinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım.
Şimdi, 68'inci maddede düzenlenen 634 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile, biliyorsunuz, Avrupa Birliği Bakanlığı düzenlenmiş. Bu önerge, onun 3'üncü maddesine bir ilave fıkra eklenmesini öngörüyor.
Avrupa Birliği -az önce de sayın hocam açıklamaya çalıştı- benim yaşım kadar hikâyesi olan bir konu. İktidarınız, 2002'den bu yana da Avrupa Birliği ilişkilerinde oldukça iddialı söylemler geliştirdi, adımlar atıldı. Gerçekten, özellikle, 22'nci Dönemde, 23'üncü Dönemde Avrupa Birliği müzakerelerinde önemli yasa çalışmaları oldu, bu Meclis sabahlara kadar mesai yaptı. Ancak, istenilen başarı elde edilemedi.
Bu, 68'inci maddede deniyor ki: İhtiyaç görülen, duyulan illerde Avrupa Birliği temsilciliği açalım. Biz önergemizde, buna gerek olmadığını söylüyoruz. Gerçekten, niçin gerek olsun?
Bakınız, az önce de söylediğim gibi, Avrupa Birliği elli yıllık bir hikâye. 3 Ekim 2005 yılında müzakereler başlamış. Aynı dönemde Hırvatistan da müzakereye başlıyor ve geçtiğimiz günlerde, 1 Temmuz 2013 tarihi itibarıyla Avrupa Birliği üyesi oluyor. Bizim hâlâ fasıllar açıldı açılmadı tartışmaları, 33 fasıldan 13 fasıl açılıyor. Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde 22'nci fasıl yine büyük engellemeler sonucu, büyük tartışmalar sonucu açıldı.
Gezi Parkı olaylarıyla ilgili Avrupa Birliğiyle önemli çatışmalara girdi Hükûmetiniz. Avrupa Birliği, Hükûmetin düşünce özgürlüğü konusundaki tavırlarını eleştiriyor, polisin orantısız güç kullanımını eleştiriyor. Elbette ki haklıdır ama Avrupa Birliğinin Hükûmetin icraatları konusundaki övücü laflarını alkışlıyorsunuz ama eleştirilerine aynı şekilde sert üsluplarla, bize kullandığınız üslubu onlara da kullanıyorsunuz.
Şu anda, Avrupa Birliğiyle ilişkilerimiz ya da müzakere sürecimiz tamamen başarısızlık üzerine devam ediyor, dolayısıyla, bunlara gerek görmüyoruz, yani masraf üzerine masraf açmayalım; ihtiyaç duyulan illerde Avrupa Birliği temsilciliğinin açılmasına gerek olmadığını düşünüyoruz.
Değerli arkadaşlar, Mısır'daki gelişmeleri hepimiz biliyoruz. Bugün, o bölgeye ihraç malı taşıyan nakliye araçlarının sürücülerinin ailelerinden telefonlar aldık. Burada, Hükûmet yetkililerini uyarmak istiyorum: 200 nakliye aracı, Tır orada mahsur kalmış durumda. Orada, biliyorsunuz, çatışmalar yaşanıyor. Şu anda, orada mahsur kalan Tır şoförleri can ve mal güvenliği açısından önemli tehlikeler yaşıyorlar.
Suriye'yle ilişkilerimiz bozuldu. Bu da tabii ki Hükûmetin yanlış dış politikaları sayesinde oldu. Türk ihraç mallarını, özellikle Orta Doğu ülkelerine, o bölgede Suriye'ye, Irak'a, Ürdün'e, Mısır'a Suriye üzerinden ihraç etme imkânımız vardı kara yolu marifetiyle ancak Suriye olaylarının gelişmesinden sonra, ilişkilerimizin bozulmasından sonra farklı bir alternatif ortaya çıktı. Mersin Limanı'ndan Ro-Ro'larla nakliye araçları Mısır'a gidiyordu deniz yoluyla, oradan Orta Doğu ülkelerine kara yoluyla bu ihraç mallarımızı taşıyabiliyordu. Ancak şimdi Mısır'daki gelişmeler de olumsuz olunca, Türk ihraç malları maalesef o bölgelere ihraç edilemeyecek noktalara geldi.
Tekrar söylüyoruz: Avrupa Birliğiyle ilgili açılacak temsilciliklerin gerçekten bir gereği yok, ihtiyaç duyulacağını sanmıyoruz. Dolayısıyla, bu madde metninin tasarıdan, tekliften çıkarılmasını önergemizde istiyoruz.
Önergemize destek vereceğinizi umut ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralardan alkışlar)