GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:132
Tarih:06.07.2013

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, keşke yasa yapma ortamımız olsa da bu konuyu gerçekten enine boyuna konuşsak. Bildiğiniz gibi İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğümüz vardı bizim 1974 yılında İsveç iş hukukundan tercüme edilmiş ve çalışma yaşamımıza girmiş son derece düzgün bir tüzüktü. İş Yasası değiştirilince 2003 yılında fiilen on yıldır uygulanmadıktan sonra, geçtiğimiz yıl 6331 sayılı Yasa 30 Haziran itibarıyla kabul edildi ama yürürlüğü 1/1/2013'e ertelenmiş idi. Tabii, kanunun yürürlük maddeleri kademeli olarak yürürlüğe girecekti. Bunların içerisinde bir tanesi de, 38'inci maddede belirtildiği gibi, burada belirtildiği gibi, 6'ncı ve 7'nci maddeler. 6'ncı maddesi kamu kurumları ile 50'den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıflarda yer alan iş yerleri için yayımı tarihinden itibaren iki yıl sonra yürürlüğe girecekti. Şimdi, bu düzenlemeyle bu süre 2+2=4 yıla; 50'den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde de bir yıl sonra girecekti, "Bu da 1+1=2 yıl sonra yürürlüğe girecek." denildi.

Şimdi, değerli arkadaşlar, gerçekten bunun hangi amaçla yürürlüğünün ertelendiğini hepimiz biliyoruz, burada her ne kadar Kanun Teklifi'nde -İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu- "İş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi yeterli sayıda yok." denildiği zaman "Yeterli hazırlıklar yapılmadan geçtiğimiz yıl böyle bir kanun yürürlüğe sokuldu." diyebiliriz belki ama on yıl fiilen uygulanmayan bir tüzüğün yerine ikame olacak bir kanun enine boyuna incelenmeliydi.

Değerli arkadaşlarım, gerçekten, bakınız, bizim ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği alabildiğine ihmal ediliyor. Keşke Çalışma Bakanı burada olsa. Zonguldak'ta "Marzinc" diye bir fabrika? Kuruluşuna -Çalışma Bakanımız bizatihi kendisi de  biliyor- Bursa izin vermedi, Bursa'dan milletvekili seçilen arkadaşlarımız da bilir. Bu fabrika Karabük'e kuruldu.  Karabük'ten -işçiler çalışmaya başladı, altı aydır çalışıyorlar- meslek hastalıkları hastanesine önce 17'si geldi -bugün aldığımız bir telefonla 40'ı geçti işçiler orada meslek hastalıklarında- kanlarında kurşun oranı olabildiğince yüksek. İşveren manipülasyon yapıyor; bir taraftan hastanenin hekimleriyle diyalog kurmaya, diğer taraftan da kendisi fiilen zehirli işlerde çalışmayanları da göndererek kanda zehirli maddelerin az olduğuna ilişkin bir düzenleme yapmak istiyor.

Bir başka örnek yine: Geçtiğimiz yıllarda bir inşaat şirketi "Maden şirketi değiliz." diyerek sendikalaşmaya karşı itiraz ediyor. Tabii ki inşaat sektöründe değil, maden sektöründe faaliyet gösteriyor. İnşaat sektöründe olmadığı için sendikadan kurtuluyor ama işçiler -8 işçi- daha sonra göçük altında kalarak yaşamını yitiriyor.

Tabii, yine, Gaziantep'te bir galvaniz fabrikasında denetlemeler yapılıyor; iyi, güzel; cezalar kesiliyor, tahsil de ediliyor. Ama ondan sonra cezaya konu olayların kalkıp kalkmadığını bir daha kontrol edemiyorsunuz, çünkü bu çıkarttığımız 6331 sayılı Yasa'da iş yerlerinin teftişini özel kuruluşlara yaptırma yetkisi var, yani bir nevi teftişi de özelleştirmiş oluyoruz.

Değerli arkadaşlar, biz, gerçekten -ülkemiz- iş kazalarında -yani iş cinayetlerinde- Avrupa 1'incisi, dünya 3'üncüsüyüz. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre her 100 bin işçide ölümlü iş kazası Türkiye'de 12,3 iken Avrupa Birliğinde bu ortalama 2,1; yani bizde insanın değeri Avrupa Birliği ülkelerinden 10 kat daha düşük. Bir başka söylemle, bu oran Norveç'te yüz binde 1, Almanya'da yüz binde 1,8; Fransa'da yüz binde 2,2; bizde 12.3. Yani, bunu erteleyerek biz bu kanunda iki yıl daha ötelemeyi -bir kere ortam ne olursa olsun net olarak söylemeliyim ki- işverenlerin, özellikle de dürüst ve namuslu işverenlerin değil, kısa sürede köşe dönmek isteyen, işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerini almak yerine onu bir maliyet unsuru gören işverenlerin baskısıyla bunu yapıyoruz. Böylesi güçlü bir Hükûmete, güçlü olduğunu söyleyen -sayısı Parlamentoda 325'i- 326 milletvekili sayısı olan bir Hükûmete böyle bir erteleme yakışmaz. O nedenle maddenin kaldırılmasını istedik.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)