GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:132
Tarih:06.07.2013

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir kez daha yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Yine, ÖSYM Kanunu'nun 6'ncı maddesinde bir yeni değişiklik getiriliyor: "Başkanlara harcırah ödenmez ancak yol giderleri ödenir." şeklinde bir düzenleme var, bunun çok önemi yok yani burada bir sıkıntı yok, olabilir de olmayabilir de. Ama, çok önemli bir değişiklik getiriliyor ki yeni bir fıkra ekleniyor 19'uncu fıkra olarak. Özetle fıkra şöyle, uzun ama özetle söylüyorum: Üniversite öğrencilerini geçici olarak ÖSYM bünyesinde değişik işlerde çalıştırma hakkı veriliyor ama bu öğrenciler kimler olacak, nasıl seçilecek, nasıl kontrol edilecek, bununla ilgili hiçbir şey yok.

Değerli milletvekilleri, bu gençlerin hepsi çok önemli. Anadolu'dan gelmiş, asgari ücretin yarısına, onda 1'ine bile muhtaç olan gençlerimiz olabilir ama bunları çalıştıracaksak adam gibi çalıştıracağız. Yani, Türkiye'de işçi çalıştırma? İşçi de olmaz, memur da olmaz, ne olur? Bunu belirleyelim. Mademki böyle bir yetki veriliyor, bu nasıl seçilecek, hangi ailelerinin çocuklarına bu imkân tanınacak veya kim bunu belirleyecek? Şimdi, kendisinin elinde bulunan orijinal sınav sorusuna sahip çıkamayan ÖSYM Başkanı, hangi çocuğu seçerse, onun orada çalışmasından dolayı dışarıya herhangi bir sorunun sızması hâlinde nasıl sorumlu tutulacak değerli milletvekilleri? Böyle bir düzenleme olur mu Allah aşkına! Çalıştıracaksak ya adam gibi çalıştıracağız, kurallarını biz belirleyeceğiz? Bu yüce Meclis buraya mademki bu kadar geniş bir fıkra ekledi, en azından kimler çalışacak, bunu ortaya koyalım. "Ön lisans, lisans, yüksek lisans öğrencileri çalıştırılabilir." Nasıl çalıştırılır? Köle gibi çalıştırılır. Üç kuruşa mecbur olan Anadolu çocuklarının onurlarını eze eze çalıştıracaksınız, yetkisi olmayacak, herhangi bir kanuni hakkı olmayacak. Yapmayın Allah aşkına, yapmayın! Yani, bu kadar da bu insanlarımızı hor görmeyin. Bunu buradan çıkarmamız lazım veya yeniden düzenlememiz lazım.

Biraz önceki konuya yeniden dönüyorum. Bir önceki bir kelimelik değişiklik, ÖSYM'nin bundan sonra sınav sorularını başka şirketlere hazırlatmasının önünü açan bir değişikliktir. Bu vebale katlanamazsınız. Kendisi hazırladığı hâlde soruları çalanları bulamayan ÖSYM, hırsızları yakalattıramayan ÖSYM bundan sonra bu gençlerin geleceğini nasıl garanti altına alacak, soru sistemi kuracaktır değerli milletvekilleri? Etmeyin Allah aşkına! Bu değişiklikleri yeniden gözden geçirelim. Millî Eğitim Komisyonu üyeleri çıksın, görüşsün, daha önümüzde bir haftalık çalışma süremiz var ama tekriri müzakereyle, ama şimdi ara verip yarın kaldığımız yerden itibaren başlamak üzere, bu çok köklü, ÖSYM'nin sistemini komple baştan aşağı değiştirecek düzenlemeleri yeniden ele almamız lazım. Bu vebale katlanamayız.

2012 KPSS'yi unutmayın değerli milletvekilleri. ÖSYM Başkanının elinde olması gereken orijinal kopyanın sınav tarihinden iki üç gün önce bazı illerde satıldığı iddiaları üzerine -nitekim sonuçlar bu iddiaları doğruladı- bir cumhuriyet başsavcı yardımcısı bu orijinal kopyadaki soruların dışarıya İnternet aracılığıyla sızdırıldığını açıkladı ama buna rağmen sonuçlanmadı, aradan iki yıl geçiyor. Böyle bir ÖSYM'ye böyle bir yetkiyi verdiğiniz zaman doğabilecek yeni sorunların önüne geçemeyiz, bu ülkede başka şeyler yaşanır. 10 tane il Türkiye birincisinde ilk sıralamaya geçti. O sınav sonuçlarıyla bugün, KPSS notları dikkate alınarak, devlet memuru yerleştiriyoruz. Haksız yere, ÖSYM Başkanlığından birileri, kimseyi suçlamıyorum ama dışarıya bu soruları çıkarttı, sınav öncesi birilerinin eline ulaştı, ulaşanlar şanslı. Ulaşmayanlar? O kadar uğraştılar, yıllarca hazırlandılar, bugün patır patır devlet memurları yerleştirilirken Anadolu çocukları dışarıdan bakıyorlar değerli milletvekilleri. Yapmayın bunları. Bu değişikliklerin mutlaka önüne geçmemiz lazım. Bu iki konu çok önemli, vicdanlarınıza sesleniyorum, hiçbir siyasi mülahazada bulunmadan söylüyorum. İki konu, (a) ve (b) fıkralarındaki değişiklikler son derece önemlidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİM IŞIK (Devamla) - Siz de bilirsiniz, biz bu görevi yapmak zorundayız, biraz önce yaptık.

Hepinize saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)