| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 131 |
| Tarih: | 05.07.2013 |
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
478 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 37'nci maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge hakkında söz aldım.
Değerli arkadaşlarım, her tarımsal faaliyette iddialı ülkeler gibi biz de tarımsal faaliyetleri destekliyoruz. Önemli bir uygulama, her gelişmiş ülke tarımsal faaliyetlerinin devamı için, hayvancılığının devamı için, sürdürülebilir bir tarımsal üretim yapabilmek için, kalkınma sağlayabilmek için mutlaka üreticilerini desteklemek zorunda, bunu önemsiyorum. Ancak, bu önergeye konu kanun maddesinde, tabiri caizse ortada bir dolandırıcılık var.
Şimdi, burada, iyi, güzel, tarımı destekleyelim. Türkiye'nin bu anlamda yapısal sorunları var; kayıt sorunu var, nerede ne üretiyoruz, ne kadar hektar alanda bunu yapıyoruz, hangi koşullarda yapıyoruz, burada önemli sorunlar yaşıyoruz.
2006 yılında Tarım Kanunu çıkartılmış. Doğrudur, uygun bir düzenlemedir, o günden bugüne mutlaka mesafe katedilmiştir, bunun hakkını veriyorum. Şimdi, burada yapılan düzenlemede referans noktası 25 Nisan 2006 tarihi. Yani, Tarım Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birtakım aflar getiriyoruz. Burada nedir, konu nedir? Burada üretime destek, söz konusu olan üretime destek. Ne üretiyorsunuz? Buğday üretiyorsunuz, bunu belgeliyorsunuz, ilgili kamu kuruma götürüyorsunuz. Orada gerekli incelemeler yapılıyor, icmaller hazırlanıyor, bir üst kuruma gönderiliyor. Bunlar derleniyor toparlanıyor, hasılı bu destekler üreticilerimize ödeniyor.
Şimdi, bu noktada bir çete oluşuyor. Tıynetsiz, cibilliyetsiz, hırsız, arsız takımı -farklı alanlardan- çiftçi, memur, bankacı, bunlar bir araya geliyorlar, organize bir suç çetesi oluşturuyorlar. Ne yapıyorlar? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını alıyorlar, hakları olmadığı hâlde "destekleme" adı altında ceplerine indiriyorlar. Şimdi burada elmayla armudu ayırmak lazım.
Ne yapıyor düzenlemede? Geçmişe dönük sahte evrak düzenlenmesi iddiasıyla soruşturma geçiriyorsa ya da bu bedel ödenmişse, daha sonra geri istenmişse ya da üretim yaptığına dair belge ibraz edememişse? Bütün bunları bir araya getiriyor, diyor ki: "İlgili kurum, ilgili bakanlık bunun gerçekten üretim yapıp yapmadığını araştırsın, yapmışsa bu yasakları ortadan kaldıralım. Bu bedeli gerçekten üretim yapmış olmak kaydıyla tekrar ödeyelim." Şimdi burada iş düğümleniyor. Geçmiş dönemde, bir yıl önce, iki yıl önce, üç yıl önce, 2006 tarihine kadar ilgili kurumlar gerçekten üretim yapılıp yapılmadığını nasıl ortaya çıkartacak? Gerçekten bunu merak ediyorum.
Şimdi, burada, gerçekten mağduriyet yaşayan üreticiler olabilir. Yani hakikaten bir üretim vardır ortada, götürmüştür bunu bir tüccara satmıştır, bir firmaya satmıştır, burada bir art niyet yoktur. Ama firma sahte bir evrak düzenlemiştir. Bu gelmiştir, üreticiyi vurmuştur. Bu belgeler ortaya çıkartıldıktan sonra da üreticiye bu bedel ödenmemiştir. Burada bir mağduriyet var ama bu elmayla armudu nasıl ayıracaksınız? Şimdi, işinizi zamanında yapmamışsınız, her işte olduğu gibi. Yani işi kendi hâline bırakmışsınız, doğru dürüst denetimler yapmamışsınız, doğru dürüst evrak incelemeleri yapmamışsınız, doğru dürüst icmaller yapmamışsınız, babanınız malı gibi, bu desteklemeleri ödemişsiniz ya da gerçekten hakkı olan üreticiye o ya da bu gerekçeyle ödememişsiniz; şimdi sorunlar birikmiş, birikmiş, birikmiş, dağ hâline gelmiş, bunu çözmeye çalışıyorsunuz. Bu saatten sonra geçmiş olsun. Bu madde metninin tasarıdan çıkartılması lazım, tekliften çıkartılması lazım hakkaniyetli olabilmesi için. Hiç olmazsa bugüne kadar yaşanan mağduriyetler, hem hazineden çıkan haksız paralar hem desteklemesini alamayan çiftçiler? Ama, bundan sonra hiç olmazsa işinizi doğru dürüst yapın diyorum.
Önergemize destek vereceğinizi umuyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)