GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:131
Tarih:05.07.2013

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 30'uncu madde üzerine verdiğimiz önerge üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum ve iyi akşamlar diliyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisinin üretimi artıran, Türkiye ekonomisini canlandıran bir KDV istisnası getirdiğini bugüne kadar görmek maalesef mümkün olmadı. 30'uncu madde ile de finansal kiralama şirketlerine, finansman ve faktoring şirketlerine bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan taşınmazlara uygulanması söz konusu olan katma değer vergisine istisna getirmektedir.

Biz, önergemizle çiftçilere tarımsal üretimde kullanılmak amacıyla yapılan motorin teslimlerini, tarımsal sulama, kültür balıkçılığı ve kümes hayvanları çiftliği, büyükbaş ve küçükbaş işletmeleri ve fideciler, entegre sera tesisleri, kesme çiçek üreten ve paketleyen tesisler ile tohumculuk kuruluşları gibi tarımsal üretimde bulunan işletmelere elektrik teslimlerinde ve yine tarımsal üretimde kullanılan gübre, ilaç, tohum, fide ve yem teslimlerine KDV istisnası getirilmesini öneriyoruz.

Değerli milletvekilleri, Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde enflasyon yüzde 145, tarımsal girdiler; mazot, ilaç, gübre fiyatları ortalama 4-5 kat artmıştır fakat ürün fiyatlarının pek çoğu neredeyse yerinde saymıştır. Bir taraftan enflasyona diğer taraftan 4-5 kat artan girdi fiyatlarına ezdirilen çiftçi aynı zamanda borç batağına saplanmıştır. 2002 yılında 530 milyon lira olan çiftçilerin banka ve tarım kredi kooperatiflerine olan borcu, 2012 yılı eylül ayı itibarıyla 39 milyar liraya ulaşmıştır. Bu kredilerin 2 milyar lirası icralıktır. Çiftçilerin borcu on yılda tam 78 kat artmıştır. Tarımsal sulama, kültür balıkçılığı ve kümes hayvanları çiftliği, büyükbaş ve küçükbaş işletmeleri ve fideciler, entegre sera tesisleri, kesme çiçek üreten ve paketleyen tesisler ile tohumculuk kuruluşları gibi tarımsal üretimde bulunan işletmelerde kullanılan elektrikte ve gübrede yüzde 18 KDV bulunmaktadır. Mazotta yüzde 15,25, zirai ilaç ve hayvan yeminde yüzde 8 katma değer vergisi vardır. Tohumluklarda yüzde 1 KDV varken, sebze tohumlarından ve sebze fidelerinden yüzde 8 KDV alınmaktadır. Girdi fiyatları çok yüksek olduğu için üretim maliyeti yükselmekte, bu nedenle Türk çiftçisi yabancı ülkelerin üreticileriyle rekabet edememektedir. Rafineri çıkış fiyatı 1 lira 44 kuruş olan mazottan 1 lira 60 kuruş özel tüketim vergisi, 55 kuruş katma değer vergisi alınmaktadır. Diğer paylarla beraber 1 litre mazot 4 lira 22 kuruşa satılmaktadır. Bu yüksek vergiler nedeniyle ülkemiz tarımda dünyanın en pahalı mazotunu kullanan ülkelerin başında gelmektedir. Mazotun litre fiyatı Mart 2002'de 94 kuruşken kasım ayı itibarıyla 1 liraydı ve bugün itibarıyla yani 2013 itibarıyla litresi 4 lira 25 kuruştur ve mazot fiyatları da 3 kat artmıştır. Türk çiftçisinin bir yılda kullandığı mazot miktarı 3 milyon 300 bin tonu bulmaktadır. Çiftçilere verilen mazot desteği tarımda kullanılan mazota ödenen bedelin yüzde 5'ini ancak karşılamaktadır. Bu rakam da mazot için çiftçinin ödediği KDV'nin ancak dörtte 1'ine tekabül etmektedir.

Değerli milletvekilleri, Hükûmet yıllardır feryat eden çiftçinin bu sesine mutlaka kulak vermeli. Fransa'dan liyakat nişanı alarak övünmek yerine, Sudan'dan 5 milyon dönümlük toprak kiralamak yerine ve faiz lobisine hizmet etmek yerine Türk çiftçisinin üretimde kullandığı ve üretimi artırmaya yönelik vergi istisnaları getirmesinde fayda görüyoruz.

Bu düşüncelerle önergemizin kabulünü diler, saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)