GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:131
Tarih:05.07.2013

SAKİNE ÖZ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce, kamulaştırma Kanunu maddelerinde değişiklik öngören, akıl almaz hukuksuzlukları ve vatandaşlarımızın mülkiyet hakkının nasıl gasbedildiğini paylaşmıştım. Şimdi ise torbadan çok çorba görünümlü bu tasarının içine gizlenmeye çalışılan ve Kamulaştırma Kanunu'nun 28'inci maddesindeki diğer skandal düzenleme üzerinde söz aldım.

Sayın milletvekilleri, Kamulaştırma Kanunu'nun 22'nci maddesinde değişiklik öngören teklif "Artık bu kadar da olmaz, vatandaşın malı göz göre göre bu kadar da çalınmaz!" dedirtecek düzeyde. Bu madde iki hafta önce Orman Kanunu torba tasarısı içinde Bayındırlık, İmar Komisyonuna getirilmiş, tüm eleştirilerimize karşın kabul edilmişti. Bugün ise AKP'nin telaşı ve Gezi direnişi protestolarıyla Orman Kanunu tasarısının rafa kaldırıldığı, bazı maddelerinin cımbızla çekildiği, 100 milletvekilinin imzasıyla, evcilik oynar gibi, Bayındırlık, İmar ve Tarım Komisyonlarının toplantı odalarından çalındı, muhalefet şerhleri çöpe atıldı ve biz bu kanun hakkında sanki hiç konuşmamışız gibi, tasarıdaki madde bir kanun teklifine dönüştürüldü ve Plan ve Bütçe Komisyonunun önüne konuverdi. Plan ve Bütçe Komisyonunda görüş belirten Orman Genel Müdürlüğü bürokratları "Konuyu tasarıda ayrıntılı görüşmek varken bunu yasa teklifine bırakmayı doğru bulmuyoruz." deyince AKP milletvekilleri tarafından kovulmaktan beter edildi.

Bu yasa teklifiyle, idare muğlak bir kamu yararı kararı alarak sözüm ona, kamulaştırma yapma iradesini vatandaşa bildirecek, bu tarihten itibaren artık kendi mülkümüz üzerinde dikeceğimiz tesis ve ağaçlar arazinin değeri açısından dikkate alınmayacaktır. İdare araziye göz dikecek, vatandaş kendi arazisine bir kibrit çöpü dikemeyecektir. Mülkiyet hakkının gasbını ileri boyutlara taşıyan bu düzenleme, köylerde ve kentlerde vatandaşımızın arazisini kamu yararı amacının dışına çıkarmanın, özel sektöre el çabukluğuyla devretmenin, kısaca, ranta işleyen bir kentsel dönüşümün altyapısını hazırlamaktadır. Yasa teklifi uygulanırsa devam eden davalar etkilenecek, vatandaşımızın mağduriyeti katlanacaktır.

Yaz tatiline böyle bir telaş ve rant hırsıyla giriyorsunuz ki şimdi, belediyelerin ve bakanlıkların alacağı kamu yararı kararlarını dikkatle takip edeceğiz. Bakalım, vatandaşın arazisini kaça kapatacak, yaz ayında fakirden alıp zengine ne kadar arazi vereceksiniz? "Yatırım" adı altında hangi havaalanı, yol, köprü ve barajın arazisini köylümüzden ucuza kapatmayı deneyeceksiniz?

Sayın milletvekilleri, bugün Manisa'da çiftçilerimiz "jeotermal enerji" ya da "yol tesisi" adı altında özel şirketler lehine sürdürülen kamulaştırma kararlarından dolayı mağdur. Ekebileceği tarlası ve bağı ellerinden devlet eliyle yok pahasına alınan üreticimiz "kamu yararı" adı altındaki rant hesaplarının karşısında isyan ediyor: "Kırsal geçim kaynaklarımız kurutuluyor, istihdam alanımız ve kazançlarımız daralıyor."

AKP sıralarına sesleniyorum: Kamulaştırma Kanunu'nda az önceki değişiklikle bu teklifi birlikte değerlendirin. Az önce, kamulaştırmada tazminat ve itiraz hakkını kaldırdınız. Kamu yararını yok ettiniz. Devlet eliyle araziyi vatandaştan kapıp hülle yoluyla şirketlere satmanın zeminini hazırladınız. Getirdiğiniz bu mülkiyet gasbını, bu hukuksuzluğu içinize nasıl sindiriyorsunuz? İçinizde hukukçular var; idare, hangi hukuk düzeninde mülkiyeti eline geçmeyen bir arazi üzerinde kendi vatandaşının elini kolunu bağlar? Kişiler üzerindeki etkileyici bir hukuksal sonuç doğurmayan, sadece hazırlık işlemi niteliğindeki kamu yararı kararı nasıl oluyor da vatandaşın malına mülküne devlet eliyle saldırmanın aracı hâline geliyor? Hukuk devleti ilkesini çökerten, hukukun güvenilirlik, belirlilik ilkelerini tümüyle ihlal eden bu madde Yargıtayın ilgili kararlarının önüne geçerek hukuku katletmektedir. İstanbul başta olmak üzere, özellikle yeni büyükşehirlerimizde plansız kentsel dönüşüm hamlesinin, köylerimizdeki denetimsiz yapılaşmanın önünü açacak bu tasarı, hatalı sonuçlar yaratabilecek bir kuralsızlık adımıdır.

Bu düşünce ve duygularla, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)