| Konu: | TRABZON TURİZMİ VE SORUNLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 131 |
| Tarih: | 05.07.2013 |
MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Öncelikle, Faruk Bey kayısıları getirdi, odalarımıza verdi, konuklarımıza da dağıttık, teşekkür ediyoruz. Kayısının ülke ekonomisine önemli katkıları olduğunu biz de biliyoruz.
Değerli milletvekilleri, bugün Trabzon turizmi ve sorunlarıyla ilgili söz aldım, sizleri saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
Değerli vekillerim, Trabzon'umuzun gelişmesi, kalkınması ve ekonomik yönden güçlendirilmesine yönelik olarak tarım, ticaret ve turizmin yani "3T" formülünün ortaya konularak yeni projelerin üretilmesi gerekmektedir. Trabzon insanı yıllardır bunu söylemekte ve bunu anlatmaktadır. Ancak gelinen süreçte tarım alanlarının giderek azalması, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin millî ürünleri olan fındık ve çayın üreticileri yeteri kadar memnun edememesi, tütünün ise uygulanan kotalar sonucu artık üretilmemesi, Tekelin kapatılması, yine hayvancılığın kaybolmaya başlaması tarımın verimini kaybetmesinde büyük rol oynamıştır. Ticaretin durma noktasına gelmesi, KOBİ'lerin yeterli teşvikleri bulamaması, esnafın icralık duruma düşmesi gözleri turizme çevirmiştir.
Trabzon, tarihî eserleriyle, doğal güzellikleriyle, gelenek ve görenekleriyle, yöresel el sanatlarıyla, yöresel yemekleriyle, yayla şenlikleriyle görülmeye değer bir ilimizdir.
Trabzon, tarihsel süreci içerisinde pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetlerin bıraktıkları tarihî eserleri de Trabzon'a gelen yerli ve yabancı turistler hayranlıkla izlemektedir. Bunların başında, bir tarih ve doğa anıtı olarak nitelendirilen, Altındere Millî Parkı içerisinde bir yamaca inşa edilen Sümela Manastırı gelmektedir. Yine Trabzon'da Atatürk Köşkü, Trabzon Müzesi, Zağnos Paşa Köprüsü, Ortahisar ilçesindeki sivil mimari örneği yapılar, Memiş Ağa Konağı ile Ayasofya Müzesi yer almaktadır.
Sayın milletvekilleri, ayrıca Trabzon ilimizin turizmini geliştirirken yalnızca Trabzon ilini değil, aynı zamanda bölge illerimiz ile bir bütünlük içerisinde ve illerimizin kültürel ve turistik değerlerini birbirlerine entegre ederek hareket edilmelidir. Böylelikle, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin kalış süreleri de uzatılmış olacaktır. Trabzon ve bölge turizminin geliştirilmesi için yatırım, teşvik, eğitim, tanıtım ve pazarlama öncelikle ele alınmadır. Bütün bunların yanı sıra atıl durumda olan tarihî eserlerin onarılması ve bakımlarının yapılarak turizme kazandırılması gerekmektedir.
Trabzon'da pek çok tarihî eser ve dünya mirası eserleri vardır. Bunların arasında, her yıl, binlerce yerli ve yabancı tarafından ziyaret edilen, seyahat acentelerinin tur programında olan Ayasofya Müzesi'nin büyük önemi vardır. 1956-1957 yıllarında müzeye dönüştürülmesi için Sayın Adnan Menderes Hükûmeti Edinburgh Üniversitesi ile bir protokol yapmış ve bu protokol ile restorasyon çalışmaları başlamıştır. 1959'da müze olması kararı alındığında rahmetli Adnan Menderes Başbakandı. Restorasyon çalışmaları 1962'de tamamlanmış, Demokrat Parti iktidarı tarafından camiden çıkarılarak "anıt müze" sıfatı ile ülke ve bölge turizmine kazandırılmıştır. 1964 yılında, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından Ayasofya Müzesi olarak hizmete açılmıştır.
Bugünlerde ise sessiz sedasız bir şekilde, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Ayasofya Müzesi'nin içerisindeki freskler perdelerle örtülmeye ve alt zeminde bulunan çok önemli olan mozaikler tahta ile kapatılarak müzenin VİP camiye çevrilmesi çalışmaları yürütülmektedir. Oysa, mahalle ve yöre halkıyla turizme yönelik çalışan esnaflar buranın müze olarak hizmet vermesini istemektedirler ve basın açıklamaları yapmaktadırlar. Trabzon kamuoyunun yüzde 90'ı bu tarihî eserin müze olarak faaliyette bulunmasından yanadır. Trabzon'un en büyük sivil toplum örgütleri ticaret ve sanayi odası, esnaf odaları birliği, turizm işletmecileri, diğer meslek odaları, dernekler ve siyasi partilerin büyük bölümü Ayasofya'nın müze olarak kalması yönünde açıklama yapmışlardır. Ayrıca TOKİ' de bu Ayasofya Müzesi'nin etrafındaki metruk binaları kamulaştırıp el sanatları satış noktalarına yönelik bir çalışma yapmaktadırlar. Burada TOKİ'ye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığına da teşekkür ediyorum.
Bu insanların hiçbiri camiye karşı değildir, değerli vekillerim. Aksine, Trabzon'da ve ülkemizde yaptırılan camilere de maddi, manevi katkılar sağlamaktadırlar. Ayrıca, Ayasofya Müzesi'nin çok yakınında iki adet büyük kapasiteli cami vardır. Ayasofya Mahallesi'nde cami ihtiyacı varsa, bir üçüncüsünü ve daha görkemlisini bu Trabzon insanı yapar. Bunun için de müzenin kapatılmasına gerek yoktur. Ama, belli ki bu tamamen tek taraflı bir siyasi karardır. Bunun arkasından gelecek uluslararası tepkileri de düşünmek durumunda olmak gerekir.
1957 yılında kişisel olarak 100 bin lira, 2013 yılının parası ile en az 1 milyon lirayı Ankara'daki Kocatepe Camisi için bağışlayan, iktidarı döneminde yılda 2 bin cami yaptıran rahmetli Adnan Menderes eğer kiliseden dönme caminin müzeye dönüştürülmesi yönünde hazırlıklar yaptırmışsa mutlaka doğru olanı yapmıştır.
Anıt müzeyi ibadete açmak isteyenlerin bu konuda bir daha düşünmelerini?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Devamla) - ?esnafa, turizmcilere ve yerel halka sormalarını öneriyorum.
Hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)