GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:129
Tarih:03.07.2013

İHSAN ÖZKES (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ben aslen Çorumluyum. Yarın 4 Temmuz 1980 Çorum olaylarının 33'üncü yılıdır. Çorum'da, cuma günü, cuma namazı öncesinde tam da imamlar hutbeye çıkacağı sırada Çorum'un tüm camilerinde "Ey Müslümanlar, Aleviler Alaaddin Camisi'ni yakıyorlar, yetişin." diye bağırıyorlar. Tüm camiler anında boşalıyor. Camilerden çıkan cemaat cami avlularına önceden hazırlanan sopaları, baltaları alarak Alevi avına yakıp, yıkmaya başlıyorlar. Neticede, resmî rakamlara göre 116 kişi öldürülüyor, yüzlerce kişi yaralanıyor, iş yerleri yağmalanıyor, evler yakılıyor ama Alevilerin yaktığı söylenen Alaaddin Camisi ne yakılmıştır ne de yakılma teşebbüsünde bulunulmuştur. Bu vesileyle Sivas, Kahramanmaraş ve Çorum olaylarında ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum.

Sayın milletvekilleri, Hükûmetin Meclisten kaçırdığı Sayıştay raporlarında hazine arazileri üzerinde bulunan cami ve mescitlerin ticari ünitelerinin herhangi bir yasal mevzuata dayanmaksızın Diyanete devredildiğinin ve hazineye aktarılması gereken gelirlerin yüzde 25'inin bir dinî vakfa aktarıldığının ortaya çıkmasının ardından hazırlanan teklif daha önce Genel Kurulda üç partinin ayrı ayrı verdiği önergelerle geri çekilmişti; madde, şeytana pabucu ters giydirecek kadar karmaşık hâlde yine yüce Meclisin huzuruna getirilmiştir. Bütün mesele, mülkiyeti kamuya ait araziler üzerinde yapılmış camilerin müştemilatı sayılan yerlerin kira gelirlerinin Diyanetçe toplanmasına dair protokole göre Diyanet tarafından toplanan yaklaşık 30 milyon Türk lirası civarındaki Millî Emlak Genel Müdürlüğüne aktarılması gereken ve sahibine verilmeyen, faize yatırılarak nemalandırılan paranın Dinî ve Sosyal Hizmetler Vakfına aktarılmak istenmesidir yani kanunla yaklaşık 30 milyon Türk lirası tutarında bir yolsuzluk kapatılıyor. Hem iyi niyetle cami yapmış, yaptırmış kurum ve şahıslara saygı gösterilmeli hem de yüce Meclis bu tür dalaverelere alet edilmemelidir. Dernek, vakıf, şahıs, her kimse, mülk sahibi olanlar cami yapmış, caminin tamir, bakım, elektrik, su, halı, kilim, ampul, temizlik, araç gereç ve malzemeleri için de gelir getiren bir iki dükkân veya benzeri şeylerle birlikte abdest alma ihtiyacı için mekânlar ve tuvaletler yapmış veya yaptırmış. Örneğin Caferiler 300 kadar camilerine, bu camilerdeki dükkânlara ve tuvaletlere Diyanetin el koymasını istemiyorlar. Maddenin sonunda ise "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce birinci fıkrada belirtilen yerlerden elde edilen ve banka hesaplarında tutulan gelirler hakkında da aynı hükümler uygulanır." denilerek Diyanetin banka hesaplarındaki faizleri de güvence altına mı alınıyor? Diğer bir deyimle aklamamı yapılıyor? Diyanet parayı çok seviyor, para söz konusu olunca faiz de olsa umursamıyor, haram helal ver Allah'ım diyor. Diyanetin ve Diyanet Vakfının yurt içi ve yurt dışı için toplanan yardımları bankada uzun sürelerde tutması ve bu yolla faiz lobisinin hoşuna giden gidişatı konusunda Başbakan ne düşünür acaba? Ayrıca bu madde kabul edilirse Diyanet Türkiye'nin en büyük gayrimenkul ve tuvalet işletmecisi hâline gelecektir.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ayıp ya bu denilen!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Ne ayıbı be! Olan bu. Yaz bunu, bir tarihe yaz, olacak mı olmayacak mı?

RECEP ÖZEL (Isparta) - "Tuvalet işletmecisi" diyorsun.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri lütfen?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Anlamadan konuşuyorsun. Sadece "Ayıp" diyorsun. Ayıp sana, oturmuşsun öne, herkese laf atıyorsun.

Diyanet devasa bütçesiyle doymuyor, hac ve umre ticaretiyle doymuyor, camilerin üzerine kurdurduğu baz istasyonlarıyla doymuyor, her cuma toplanan paralarla doymuyor, Diyanet Vakfı imparatorluğuyla doymuyor, bu millet Diyaneti doyuramıyor. Güya mübarek ramazan ayının ana temasını "helal kazanç, helal lokma" olarak belirleyen Diyanet "Ele veriyor talkını, kendi yutuyor salkımı!" (CHP sıralarından alkışlar)

Ne diyelim, gözlerini toprak doyursun!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özkes.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Diyanet yalan söylemez, Dolmabahçe Camisi görevlisine soruşturma açarken?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, oylamaya geçin efendim, bunu bekleyecek misiniz böyle?

BAŞKAN - Sayın Özkes, lütfen?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - ?Milas'ta, camide tenis oynanmasına çanak tutuyor.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Süre bitti, süre, süre, hakkımıza giriyorsun.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - AKP'liler, bakın, bakın!

BAŞKAN - Sayın Özkes?

AHMET BERAT ÇONKAR (İstanbul) - Kul hakkı yiyorsun, kul hakkı!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Camide tenis oynanıyor, tenis. Müslümanlıkta camide tenis oynamak var mı? Konuşun, var mı?

BAŞKAN - Sayın Özkes, böyle bir usulümüz yok, süre bitti.

Teşekkür ediyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Başkan, oyla?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Bak, bak! İyi bakın! Bak, bak, bak AKP'nin eseri bu, camide tenis oynanıyor!

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Oynanır, oynanır!

RECEP ÖZEL (Isparta) - Süren bitti, sende Allah korkusu var mı?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Ya, ya, ya! Bak, bak, bakmaya cesaretin var mı?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Oylarsan biter bu iş.

BAŞKAN - İdare amirleri, lütfen göreve?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Böyle bir şey olmazsa kes seslerini! Böyle bir şey olmazsa?

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Doğru, doğru; olur, olur.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bu kadar terbiyesizlik olmaz Başkan, bir şey yapın ya!

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Terbiyesizliği sen yapıyorsun! Kes sesini!