GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, MERSİN MİLLETVEKİLİ ALİ RIZA ÖZTÜRK VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞININ 2013 MART AYI İTİBARIYLA AÇIKLADIĞI 4/C KAPSAMINDA ÇALIŞAN ON BİNLERCE KAMU ÇALIŞANININ TÜM SORUNLARININ ARAŞTIRILIP TESPİT EDİLMESİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 3/7/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 3 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNARAK GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:129
Tarih:03.07.2013

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamuoyunda 4/C'liler olarak bilinen kamu çalışanlarının sorunlarının araştırılması ve gerekli önlemlerin alınması, mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla vermiş olduğumuz Meclis araştırma önergesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 4/C ne demek, oradan başlayalım. 4/C, Devlet Memurları Yasası'nın 4'üncü maddesinde öngörülen istihdam şekillerinden "(C)" fıkrasındaki istihdam şeklidir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4'üncü maddesi kamu çalışanlarının istihdam şekillerini düzenlemiştir. 4'üncü maddenin (C) fıkrasında da "Geçici Personel" tanımlamasıyla "Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kimselerdir." denilmektedir.

Şimdi değerli milletvekilleri, burada açıkça belirtildiği üzere, bir yıldan az süreli ve mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlar Kurulunca karar verileceği belirtiliyor.

Şimdi, bir işin geçici ya da sürekli iş olup olmadığı, mevsimlik ya da kampanya işi olup olmadığı tarafların tanımlamalarına göre belirlenmez. Görülen işin niteliği ya da iş yerinin özelliğine bakılarak bir iş sürekli iş midir, süreksiz iş midir, mevsimlik iş midir, tanımlanır. Niteliği itibarıyla bir kampanya dönemiyle sınırlı olan işler mevsimlik işlerdir. Aslında, niteliği itibarıyla asli ve sürekli olan bir işi, işverenin bunu değişik adlarla tanımlamasının hukuken hiçbir sonucu yoktur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 10'uncu maddesinde "Nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş, bundan fazla devam edenlere sürekli iş" denilmiştir.

Şimdi, biz çalışanlarımıza baktığımız zaman, çalışanlarımız dilim dilim statülere ayrılmış; 4/A, 4/B, 4/C, 4/D, kapsam içi, kapsam dışı, yok efendim, geçici işçi, mevsimlik işçi gibi hepsi suni ayrımlar yapılmış. Burada, aslında, yasanın öngördüğü ve yargı içtihatlarında açıkça belirtildiği gibi bu statülere ayırma işin niteliğine göre yapılmamaktadır, tamamen, işverenlerin, devlet olarak da işverenin kanunun yüklediği yükümlülüklerden kurtulmak için başvurduğu yollardan bir tanesidir.

Değerli milletvekilleri, bugün, az sonra buraya bir torba kanun gelecek. Bu torba kanunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B kapsamında çalışan personel kadrolara geçiriliyor. Toplam 72.485 kişi, 23.772 kişi, aşağı yukarı 90 bin kişi kadrolara geçirilecek -belki yarın, belki birazdan görüşeceğimiz kanunla ama bu kanunun 4/C kapsamında çalışan personelle ilgili, bunlara kadro verilmesi öngörülmüyor, bunu anlamak mümkün değil.

Şimdi, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi yasa yapıyor. Bu Türkiye Büyük Millet Meclisi, bir kere, sosyal hukuk devletinin meclisidir. Bu Mecliste bile, şu salonda bizlere hizmet eden kavaslarda 4/C'li personel var. Meclis bünyesinde 1.441 kişi 4/C kapsamında çalışıyor.

Değerli milletvekilleri, bu 4/C kapsamında çalışan personelin aslında statüsü tam belli değil. Şöyle ki: Çalışma ve saat sürelerinin belirlenmesinde devlet memurları için tespit edilen çalışma saat ve süreleri dikkate alınırken, çalışanın kendisine verilen görevleri çalışma saatlerine bağlı kalmaksızın sonuçlandırma zorunluluğu bulunuyor, esnekleştirme 4/C'yle kamuda hayata geçiriliyor. Bunların sendikaları yok. Bunlar bir yandan mevsimlik işçi olarak tanımlandığından memur statüsüne dâhil edilmiyor, öbür taraftan da bu 4/C maddesinde "sözleşmeyle çalışan ve işçi sayılmayan" ibaresi bulunduğu için, bu ifadeden dolayı da işçi sayılmıyor. Yani bunlar, tabir yerindeyse -teşbihte hata olmaz- devekuşu gibi. Devekuşuna sormuşlar: "Devekuşu, neden uçmuyorsun?", "Ben deveyim." demiş. Yani, şimdi, burada da bunlar memur mu, işçi mi, belli değil. Böyle bir tanımlama olmaz arkadaşlar. Anayasa'mızın 2'nci maddesinde "Cumhuriyetin nitelikleri" tanımlanmış. Burada, cumhuriyetin niteliklerinden en önemlisi sosyal bir hukuk devleti olma ilkesidir. Devletin sosyal olma ilkesi, zayıfların, ekonomik yönden zayıf olan insanların korunmasıdır. Yani sosyal devlet ilkesi, aslında, ekonomik olarak, iktisaden güçlü olanların karşısında güçsüz olanları korumaya yönelik bir ilkedir.

Şimdi, Anayasa'mızın 128'inci maddesinde çok açık bir şekilde devletin sürekli ve asli görevleri kamu görevlileri eliyle yapılır ve bunlar sürekli personel eliyle yapılır diyor ama nitelik itibarıyla sürekli olan ve asli olan işler, bu suni ayrımlamalarla, gerçekten, daha az ücrete ve daha zor çalışma koşullarında insanlara yaptırılıyor. Burada aslında Türkiye'de işsizliğin fazla olması istismar ediliyor değerli arkadaşlarım.

Şimdi, bakın, Mecliste 1.441 kişi gerçekten 4/C kapsamında çalışıyor. Şimdi, Mecliste aynı işi gören bir vatandaş düşünün, bu salonda iki kavas düşünün, birisi 4/C kapsamında çalışıyor, birisi de diğer kapsamda çalışıyor -4/B'de çalıştığını farz edin- ayrı ayrı ayrımcılık yapılıyor. Şimdi, "Ee canım, yapılıyor da ne oluyor? Bunlar geçici çalışınca bunların hakları diğerlerinden az mı?" Tabii ki az. Eskiden bunlar on aydan da az çalışıyordu, 2002'de Bakanlar Kurulu kararıyla on bir ay yirmi sekiz güne çalışmaları çıkarıldı. Bunların aslında ücretleri ve bunların çalışma saat ve süreleri Bakanlar Kurulu tarafından belirleniyor. Yükseköğrenim mezunları için 1.245 lira, lise ve dengi okul mezunları için 1.139 lira, ilköğretim mezunları için de 1.032 TL tespit edilmiş ve bunlar yine, emekli ikramiyesi alamıyor, sosyal yardımlardan faydalanamıyor, bunların ücretleri diğerlerine göre düşük.

Değerli arkadaşlarım, bu Devlet Memurları Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (C) fıkrası ile öngörülen istihdam şekli devlet eliyle köleliktir. Bunun başka hiçbir tanımlaması yoktur; resmen insanlarımız istismar edilmektedir ve bu 4/C, istihdam şekilleri içerisinde en acımasız olanıdır. Özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına ben buradan sesleniyorum -kendisi de göreve yeni geldi- öncelikle Mecliste çalışanların hakkını, hukukunu koruması gerekiyor. Meclisin milletvekilleri tutuklu, Meclis Başkanı bu konuda hiçbir şey yapmıyor. Meclisin çalışan personeli köle gibi çalıştırılıyor, 4/C kapsamında çalıştırılıyor, yine Meclis Başkanı herhangi bir faaliyete geçmiyor. (CHP sıralarından alkışlar) Öncelikle Meclis Başkanının bu Meclisten başlayarak, bizler de milletvekilleri olarak bu Mecliste çalışan arkadaşlarımız arasındaki bu eşitsizliğe son vermemiz lazım, bu 4/C kölelik düzeniyle çalışan arkadaşlarımızın bu kölelik zincirini hep beraber kırmamız lazım, onları da insanca yaşama koşullarına elverecek şekilde bir çalışma statüsüne sokmamız lazım diye düşünüyorum.

Onun dışında da bugün nasıl 4/B kapsamındaki personel kadrolu yapılacaksa, sayıları 47 bine varan, Türkiye'deki?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafında kapatıldı)

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - ?4/C kapsamındaki personelin de kadroya alınması herkesin talebidir diye düşünüyorum.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)