GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBUNUN, TOKAT MİLLETVEKİLİ REŞAT DOĞRU VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN SON GÜNLERDE IRAK TÜRKLERİNE VE DOĞU TÜRKİSTAN TÜRKLERİNE KARŞI YAPILAN SALDIRILARIN ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 1/7/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 3 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNARAK GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:129
Tarih:03.07.2013

AHMET BERAT ÇONKAR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin son günlerde Irak Türkleri ve Doğu Türkistan Türklerine karşı artan saldırıların araştırılarak gereken tedbirlerin alınması konusunda verdiği araştırma önergesi aleyhinde söz almış bulunuyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekleşen saldırılarda hayatını kaybeden soydaşlarımıza ve son olarak, geçtiğimiz günlerde Irak'ta düzenlenen bir intihar saldırısında hayatını kaybeden Irak Türkmen Cephesi Başkan Yardımcısı Ali Haşim Muhtaroğlu ve Selahattin Vali Yardımcısı Ahmet Koca'yı rahmetle anıyor, başsağlığı dileklerimizi iletiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uluslararası camianın saygın bir üyesi olarak Birleşmiş Milletler ilkelerine ve bu camianın normlarına uymakla yükümlü olan Türkiye'nin dış politikasının temel taşlarını diğer ülkelerin bağımsızlığına, egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve iç işlerine karışılmaması ilkeleri teşkil etmektedir. Türkiye Çin'in bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermektedir. Bunun yanında, Çin'in insan haklarının evrenselliği ilkesi ışığında, Uygur Türklerinin kendi vatanlarında uluslararası insan hakları normları ve standartları dâhilinde huzur, güvenlik ve refah içinde yaşamalarını sağlamasını beklediğini de her fırsatta dile getirmektedir.

Ülkemizin bölgeye verdiği önemin en önemli tezahürü en üst düzeyde yapılan ziyaretlerdir. Sincan Uygur Özerk Bölgesine Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaret 2009, Dışişleri Bakanı düzeyinde ilk ziyaret 2010 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Sayın Başbakanımız 8-11 Nisan 2012 tarihlerinde Çin'e yaptığı ziyaret sırasında Pekin ve Şanghay'ın yanı sıra Urumçi'yi de ziyaret etmiştir. Bu, tarihte Türkiye'den Başbakan düzeyinde yapılan ilk ziyarettir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Uygurların kaderi, geleceği ve yaşam koşullarıyla yakından ilgilenmekte ve Uygurları Çin Halk Cumhuriyeti ile arasında bir dostluk köprüsü olarak görmektedir. Bu kapsamda, Uygurların kendi kültürlerini ve kimliklerini koruyarak Han kökenli Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşlarıyla eşit koşullarda yaşamalarına büyük önem atfetmektedir.

Bu anlayışla, Uygurların yaşam düzeyinin yükseltilmesine atfettiğimiz önem çerçevesinde ve Çin makamlarıyla iş birliği hâlinde bu bölgenin kalkınmasına katkıda bulunma çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

Nitekim, Urumçi'de Türk sanayi bölgesi kurulması, dönemin Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Wen Jiabao'nun 2010 yılında ülkemizi ziyareti sırasında dönemin Devlet Bakanı Sayın Zafer Çağlayan tarafından dile getirilmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Wen teklifi değerlendireceklerini belirtmiştir. 2011 yılında Urumçi'de Türk Sanayi Bölgesi Kurulmasına Yönelik Ortak Çalışma Grubu Oluşturulmasına İlişkin Mutabakat Zaptı imzalanmıştır. Sayın Başbakanımızın 8-12 Nisan 2012 tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyeti ziyareti sırasında Sincan Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Bölgesi'ne muhtelif teşviklerle yatırım yapılması için davet alınmış, Türk firmalarının bölgeye yatırım yapması yönündeki Çin Halk Cumhuriyeti beklentisi görüşmelerde dile getirilmiştir. Sayın Başbakanımız iş adamlarımızı bölgede yatırım yapmaya teşvik edeceğini belirtmiştir ve bu teşviklerine devam etmektedir. 1-5 Eylül 2012 tarihlerinde düzenlenen 2'nci Çin-Avrasya Fuarı vesilesiyle Urumçi'yi ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan'ın heyetinde bulunan Ekonomi Bakanlığı yetkilileri Türk Sanayi Bölgesi konusunda Sincan Uygur Özerk Bölgesi yetkilileriyle görüşmüşlerdir. Söz konusu sanayi bölgesinde İhlas Holding çikolata fabrikası açmak, Sütaş ise süt mamulleri üretimi için harekete geçmiş durumdadır.

Öte yandan, Urumçi'de Türk markalarının satıldığı bir alışveriş merkezi olan Erdaoqiao Türk Ticaret Merkezi 1 Ağustos 2012 tarihinde faaliyete geçmiştir.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin en güçlü hava yolu şirketlerinden olan ve 2010 istatistiklerine göre dünyada 6'ncı sırada bulunan, devlete ait China Southern Airlines haftada 3 defa olmak üzere Pekin-Urumçi-İstanbul seferlerine 22 Kasım 2011 tarihinde başlamıştır.

İstanbul-Urumçi güzergâhına sefer planı gerekli izinlerin temin edilmesi hâlinde ve filo imkânları çerçevesinde Türk Hava Yollarının da gündeminde yer almaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Irak Türkmenleri Türkiye, Irak ve Suriye sınırından başlayarak Irak'ın güneydoğusuna doğru uzanan ve "Türkmeneli Bölgesi" olarak adlandırılan bir şerit içerisinde dağınık olarak yaşamaktadır. Türkmen nüfusunun yoğun olarak bulunduğu 5 vilayet; Musul, Erbil, Kerkük, Diyala ve Selahattin'dir. Türkmenlerin Irak'taki nüfusu kesin olarak bilinmemekle birlikte, çeşitli kaynaklara göre 800 bin ile 2 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir.

Irak Anayasası'nın dibacesinde Irak halkını oluşturan unsurlar sıralanırken Sünni-Şii Araplar ve Kürtlerin yanı sıra Türkmenlere de yer verilmiştir. Anayasa'da, Arapça ile Kürtçenin ülke genelinde resmî dil olması kabul edilirken, Türkmen toplumunun bulunduğu bölgelerde Türkmenlerin ana dillerini devlet ve özel eğitim kurumlarında öğrenebilecekleri, keza Türkmenlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgelerde yerel dillerin de halk oylamasıyla bölgesel resmî dil statüsü kazanabileceği esasa bağlanmıştır. Anayasa'nın 125'inci maddesinde de yerel yönetimlerde Türkmenler, Asurîler ve diğer grupların idari, siyasi, kültürel ve eğitime ilişkin hakları teminat altına alınmakta ve bu hususlara ilişkin düzenlemelerin yasayla yapılacağına hükmedilmektedir.

2003 sonrası dönemde Irak genelinde birçok Türkmen siyasi partisi kurulmuştur, hâlihazırda sayıları 20 civarındadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aidiyeti, ihtilaflı bölgelerin durumu, özellikle de Kerkük'ün statüsü ve bu vilayette uzunca bir süredir gerçekleştirilemeyen yerel seçimler, 2014'te yapılması öngörülen genel seçimler, IKB-merkezî hükûmet ilişkileri ve güvenlik, Türkmenleri öncelikle ilgilendiren hususlardır.

Kendine özgü koşulları nedeniyle Kerkük'e ilişkin tüm meselelerde kararların vilayetteki üç unsurun -Türkmen, Kürt ve Arap- uzlaşısıyla alınması Türkmenler açısından hayati önem taşımaktadır. BM, düşünce kuruluşları ve Kerkük'teki ilgili tarafların bugüne dek Kerkük'ün nihai statüsüne ilişkin olarak kamuoyuna sundukları çözüm önerileri içerisinde Türkmenler bakımından en tercihe şayanı Kerkük'e özel statü verilmesidir.

Yerel seçimlerin Kerkük'te de düzenlenebilmesi için Türkmen, Kürt ve Araplar arasında yapılan görüşmelerde seçim esasları; seçim tarihi, seçmen kütükleri, üst düzey görevlerin paylaşımı, güvenlik üzerinde bir uzlaşıya varılamamış, bu konuda UNAMI tarafından hazırlanan yasa taslağına ilişkin müzakerelerden henüz bir sonuç elde edilememiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; IKB ile merkezî hükûmet arasındaki gergin ilişkiler ve Sünni kesimin süregelen protesto gösterilerinin merkezî hükûmet güvenlik güçleriyle çatışmaya dönüşme ihtimali, siyasi ve ekonomik güç bakımından diğer gruplara göre daha dezavantajlı durumda bulunan ve güvenlik kurumlarında layıkıyla temsil edilemeyen Türkmen toplumunda endişeye yol açmaktadır. Nitekim, merkezî hükûmete bağlı güvenlik güçlerinin 23 Nisan günü Kerkük'e bağlı Havice ilçesinde gösteri yapan protestoculara karşı düzenlediği ve çok sayıda can kaybıyla sonuçlanan operasyon sonrasında bölgede gerginlik artmıştır. Öte yandan, Irak'ta son dönemde gerçekleştirilen terör saldırılarında, ülkenin etnik ve mezhepsel bakımdan karma nüfuslu şehirlerinin hedef alınması ve bu şehirlerin yoğun Türkmen nüfus barındırması, Türkmenlerin endişelerini artıran bir diğer unsuru oluşturmaktadır.

Son olarak Selahattin vilayetinin nüfusunun çoğunluğu Türkmen olan Tuzhurmatu ilçesindeki Türkmenler, ilçede 23 Haziran 2013 tarihinde meydana gelen terör olaylarını protesto etmek amacıyla Bağdat-Kerkük yolunu ulaşıma kapatmışlar, söz konusu protesto eylemlerinin sürdüğü esnada 25 Haziran günü düzenlenen intihar saldırısında, aralarında Irak Türkmen Cephesi Başkan Yardımcısı ve Selahattin İl Meclisi eski üyesi Ali Haşim Muhtaroğlu ile Selahattin Vali Yardımcısı Ahmet Koca'nın da bulunduğu 13 kişi hayatını kaybetmiş ve çok sayıda kişi yaralanmıştır. Söz konusu saldırı, Türkmen toplumu içinde geniş yankı uyandırmıştır.

Saldırının öğrenilmesinin ardından, Sayın Cumhurbaşkanımız, ITC Başkanı Erşat Salihi'yi telefonla arayarak, başsağlığı dileklerini iletmiş, adı geçene yazılı bir taziye mesajı da göndermiştir. Keza, Sayın Bakanımız da Erşat Salihi'yi ve merhum Ali Haşim'in oğlunu telefonla arayarak, başsağlığında bulunmuş, ayrıca Ali Haşim ve Ahmet Koca için -cenazelerin Tuzhurmatu'da defnedilmesinden önce- ITC'nin Kerkük'teki merkezinde düzenlenen törene yazılı bir mesajını da iletmiştir. Türkmen yoğun bölgelerde artan terör saldırılarının, Irak Türkmen camiasında, Türkmenlerin kendi yerel güvenlik güçlerini oluşturmasına yönelik taleplerin sıklıkla dile getirilmesine sebep olduğu gözlemlenmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kerkük'te Kürtler, Türkmenler ve Araplar asırlardır bir arada yaşıyorlar ve bundan sonra da barış içerisinde, ebediyete kadar bir arada yaşayacaklar. Bizler, Kerkük'ün birlik ve beraberliğini, Irak'ın birlik ve beraberliğiyle bir tutuyoruz. Türkiye olarak, millet olarak Irak'ta yaşayan bütün kardeşlerimizin mezhebi, kökeni ne olursa olsun, bizim kardeşlerimiz olduğunu söylüyoruz. Biz, ebediyyen bu kardeşlerimizle kardeş olarak yaşayacağız. Hangi mezhebe ait olursa olsun Sünni, Şii, Arap, Kürt, Türkmen, Hristiyan kardeşlerimizle ebediyete kadar barış içerisinde yaşayacağız.

Biz, şuna inanıyoruz ki Kerkük, sahip olduğu zenginlikleriyle, en önemlisi de Kerküklülerin kardeşliği ile önümüzdeki dönemde sadece Orta Doğu bölgesinde değil, dünyanın da en hızlı gelişen ve yükselen şehirlerinden biri olacaktır. Türkiye, Kerkük'ün kalkınması için elindeki bütün imkânları seferber etmektedir, bundan sonra da hiçbir gayretten geri durmayacaktır. Devlet ve millet olarak, Doğu Türkistan'da, Irak'ta, Suriye'de ve dünyanın her noktasında soydaşlarımızın her daim yanında olmaya devam edeceğiz.

Bu duygu ve düşünceler içerisinde araştırma önergesinin aleyhinde oy kullanacağımızı bildirir, hepinizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)