GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ONUNCU KALKINMA PLANININ (2014-2018) TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA SUNULDUĞUNA DAİR BAŞBAKANLIK TEZKERESİ (S. SAYISI: 476)
Yasama Yılı:3
Birleşim:127
Tarih:01.07.2013

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; görüşmelerin sonuna geldik. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, Onuncu Plan'ı görüşüyoruz, görüşmeleri tamamladık. Dokuzuncu Plan'la ilgili bir şey sorayım: Dokuzuncu Plan'ın, hâlen uygulamada olan Dokuzuncu Plan'ın en başarısız tarafı neydi biliyor musunuz? Kamuyla uyum içerisinde, koordine içerisinde yürütülememesiydi. Onun için bu planda Kalkınma Bakanlığı tarafından bir üçüncü bölüm getirildi, orada "öncelikli dönüşüm programları bölümü" açıldı. Bununla uyum sağlanması, kamuyla daha uyumlu, daha koordineli bir şekilde özellikle, planın yürütülmesi amaçlandı. Yirmi beş öncelikli dönüşüm programı var. Bunlardan bir tanesi de İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Programı. Yalnız, bunda da bir sorun var çünkü bu programların uygulanması için de bir farklı zihniyet gerekiyor; Hükûmetin böyle bir  zihniyeti yok. Bu, özellikle İstanbul'un finans merkezi olmasıyla ilgili programı biz çok yetersiz olarak bulduk, gördük. Bu, yirmi beş program arasından en başta çıkarılması gereken,  uygulanmasının gereksiz olduğu tek program olarak bunu gördük çünkü İstanbul -biliyorsunuz- havaalanıyla, tüneliyle, üçüncü köprüsüyle sürekli olarak yatırım alan, işte yeni hastaneler vesaire, bütün bunları toplarsanız en az 200 milyar dolar bu plan döneminde yatırım yapılması gereken bir yer.

Şimdi, bir plancı olarak sadece bir şehrinize, bir kentinize 200 milyar dolarlık yatırım yapar mısınız?  Aşağı yukarı buna ulaşacak. Anadolu'da bu kadar işsizlik varken, bu kadar göç varken, Anadolu bu kadar sıkıntıdayken tek bir yere yatırımlarınızı toplar mısınız, bu mantıklı olur mu? Maalesef, bu program da, İstanbul'un uluslararası finans merkezi olması programı da bunu öngörüyor, böyle bir yanlışlığı öngörüyor, bir dengesizliği öngörüyor. Bir plancı mantığı bunu yapmaz. Bu, zannediyorum sadece siyasi nedenlerle getirilmiş, siyaset nedeniyle konulmuş buraya bir program; onun için de düzeltilmesi lazım.

Ayrıca, başka gerekçeler de var. Bakın, Onuncu Beş Yıllık Plan'ın 25, 26, 27'nci paragrafları "finansal piyasalar ve sermaye akımları" başlığını taşıyor ve 26'ncı paragrafta şöyle bir cümle var, çok enteresan: "Gelişmekte olan piyasalara yatırımcı ilgisinin giderek artmasının ülkemize kazandırabileceği en büyük kaynaklardan birisi körfez bölgesindeki sermayenin ülkemize çekilmesi olabilecektir." diyor. Şimdi, "Körfez bölgesindeki sermayeyi ülkemize çekelim." diyorsunuz. Bunun anlamı ne? Yani körfez bölgesindeki sermayenin kontrolünün kim tarafından yapıldığını bilmemek demektir bu. Körfez bölgesindeki sermayenin kontrolü kimdedir? Bugün uluslararası piyasaları kim kontrol ediyorsa onlardadır. Onların bilgisi olmadan körfez bölgesindeki sermayeyi kontrol edebilir misiniz? İstanbul'u uluslararası finans merkezi yapabilir misiniz? "Körfez bölgesindeki sermayenin ülkemize çekilmesi hedeftir." deniyor ama buna ilişkin bir program yok. İstanbul'un uluslararası finans merkezi yapılması programa konulabiliyor maalesef, böyle yanılgı var. Aslında "körfez sermayesinin çekilmesi" deseydi belki daha doğru olabilecekti.

İstanbul'un finans merkezi olabilmesi için birçok kriter gerekiyor. Fiziki kriterlerin birçoğu aslında mevcut, fiziki kriterler mevcut. Potansiyel olarak İstanbul'un altyapısı da uluslararası finans merkezi olmaya müsait belki fakat bunları yapabilmek için de her şeyden önce bir zihniyet lazım, finans merkezi olabilmesiyle ilgili bir zihniyet. New York, Hong Kong gibi, Londra gibi birinci ligdeki finans merkezlerinde farklı bir anlayış vardır, farklı bir yapı vardır. Kalkıp da finansçılara ikide bir ters laflar etmezsiniz, "faiz lobisi" demezsiniz; özel bankalar paralarını çeksin, kamu bankalarına götürsün diye böyle kaos çıkaracak, gerçekten kaos çıkaracak bir şey söylemezsiniz.

Ayrıca, bugün Sayın Başbakan Yardımcısı Atalay bir şey söylemiş, mesela, demiş ki: "Bu olayları Yahudi diasporası çıkardı." Bu da çok tehlikeli. Hem bir taraftan finans merkezi kurmaya çalışıyorsunuz, bir taraftan da bunu söylüyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) - Bir anlamda tüm bunlar Hükûmetin kendi kendisini yalanlaması anlamına geliyor. Dolayısıyla, bunun programdan çıkarılması gerekir diye düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın hayırlı olmasını diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)