GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ONUNCU KALKINMA PLANININ (2014-2018) TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA SUNULDUĞUNA DAİR BAŞBAKANLIK TEZKERESİ (S. SAYISI: 476)
Yasama Yılı:3
Birleşim:127
Tarih:01.07.2013

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; görüşülmekte olan Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı üzerine verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, pek çok kere değinildi, bu plan gerçekten inancını yitirmiş bir plan. Çünkü, görüşmelerin başladığı saatten oylamanın yaklaştığı saate kadar ne bakanların ne milletvekillerinin salonda görüşmelere katılmadığı ortadaydı, hepimizin gözleri önündeydi. Kimi zaman 40 kişiye kadar düştü milletvekili sayısı. Buradan da anlaşılıyor ki plan inançsız. Plan, gerçekten, özellikle benim söz aldığım temel hak ve özgürlüklere ilişkin bölüm, bir bakıma bu Onuncu Beş Yıllık Plan'ın temeli olması gerekir çünkü insana değer vermeyen, emeğe değer vermeyen bir planın başarı şansı yoktur. Bu plan emeği dışlamıştır, insanı dışlamıştır. Burada üzülerek ifade etmek isterim ki planı hazırlayan bürokratların emekleri için teşekkür ediyorum ama konuya uzak oldukları ortada çünkü planda, özellikle temel hak ve özgürlükler bölümünde müthiş derecede, vahim düzeyde hatalar, yanlışlıklar var. Örneğin, burada Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı'nın onaylandığından söz edilmektedir; oysa Türkiye, Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı'nın 2'nci maddesinin üçüncü fıkrasını, 4'üncü maddesinin birinci fıkrasını, 5'inci ve 6'ncı maddelerin tamamını, çekince koymuş, imzalamamıştır, onaylamamıştır. Kaldı ki 5 ve 6'ncı maddeleri onaylamayan iki ülkeden biri konumundadır ve bu ülkelerden bir diğeri de Yunanistan'dır.

Yine, adil, yeterli ücret hakkını ve ayda 4 haftalık izin hakkını çalışanlardan esirgeyen bir ülkede eğer hâlâ iktidar mensupları bu belgeye yalan olarak bu cümleleri yazıyorsa durum çok vahimdir.

Yine, özellikle Anayasa değişikliğiyle temel hak ve özgürlüklerle ilgili düzenlemede, Anayasa'nın 90'ncı maddesinde yapılan değişiklikten sonra, uluslararası sözleşmelerle iç hukuk hükümlerinin çelişmesi durumunda uluslararası sözleşmelerin geçerli olacağı düzenlemesi yapılmış olmasına rağmen Türkiye'de hâlâ milletvekilleri tutsaktır; bu da çelişkili bir durumu ortaya koymaya yetiyor.

Yine "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na ilişkin, kullanımına ilişkin demokratik temele dayandırılması amacıyla gerekli değişiklikler yapılmış, işkence ve kötü muameleyle etkili bir şekilde mücadele edilmiştir." deniliyor. Oysa kötü muamele ve işkence, son aylarda özellikle Gezi eylemlerinde de görüldüğü gibi, Türkiye'de hiçbir dönemde rastlanmayan şiddet boyutuna vardırılmış ve halkına karşı mücadele eden polislere "Destan yazdınız." diyerek ödül verilmiştir, verilmektedir. Yarından sonra gelecek torba kanunda da buna ilişkin düzenlemelere tanıklık edeceksiniz. Yani bu plan neresinden bakarsanız bakın çelişkilerle dolu bir plandır, gerçekliği yoktur, inandırıcılığı yoktur.

Yine, aynı düzenlemede, 228'inci paragrafta "Sendikal haklar ile grev hakkına getirilen sınırlamalar kaldırılmıştır." denilmektedir. Bu da koskoca bir yalandır, kaldırılma bir tarafa, arttırılmıştır. Geçtiğimiz yıl, tam da bugünlerde taksicilerle ilişkili bir düzenleme yapılırken HAVA-İŞ koluna grev yasağı getirilmiş, Hamdi Ağa o günden bugüne 305 işçiyi işten atmış, yargı kararlarına rağmen işe döndürmemekte direnmekte, Hükûmet de seyretmektedir.

Yine, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası da 119'uncu maddeyle bir gece yarısı grev yasağı kapsamına alınmıştır.

Memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanınmıştır, bu doğrudur ancak eksiktir. Çünkü toplu sözleşme tahkime mahkûmdur, özgür toplu sözleşme düzeni burada da yoktur.

Yine, AKP döneminde kendisinden önce kamuda olmayan taşeron işçi sayısı 500 bini aşmıştır ve bu konuda tüm muhalefet partilerinin girişimlerine, çabalarına rağmen iktidar direniyor, dirençle taşeron sistemini yasallaştırarak kalıcı hâle getirip emek sömürüsünü had safhaya vardırma eğilimindedir. O nedenle bu önergenin verilerek bu düzenlemelerin bu plandan çıkartılmasını istedik.

Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)