GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ İHSAN ÖZKES VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN VE AKP HÜKÛMETİNİN GEZİ PARKI EYLEMLERİ SIRASINDA SÖYLEM VE YAKLAŞIMLARINDA DİNÎ SEMBOLLERİ KENDİ POLİTİKALARINA UYDURMAYA ÇALIŞARAK DİNİ İSTİSMAR ETMELERİNİN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 11/6/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 27 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE OKUNARAK GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:126
Tarih:27.06.2013

İHSAN ÖZKES (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun araştırma önergesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gezi Parkı eylemleri, kula kulluğa karşı duruştur; kul hakkı, yetim hakkı yiyenlere karşı bir direniştir. Halk "Artık yeter gari, biz de insanız, bizim de haklarımız var; esir değiliz, köle değiliz." diyor.

Gezi Parkı eylemcilerinin Miraç Kandili'nde camilerden çıkan cemaate saldıracakları söylendi, yazıldı ancak Gezi Parkı'nda Miraç Kandili'nde kandil simitleri dağıtıldı, polislere ikram edildi, Kur'an okundu, namaz kılındı, dua edildi, ezan okunurken herkes sustu, topluca cuma namazı kılındı, namaz kılanların huzuru için el ele tutuşup duvar örenler oldu, başörtülü eylemcilerle birlikte hareket edildi, başörtülüler saygı ve hürmet gördü.

Tüm bunları kıskananlar, din, iman ayrışması tuzaklarının tutmayacağını görünce küplere binenler, bu temiz ve yürekli gençlere ateş püskürdü. Halkı, eylemciler üzerine kışkırtıp galeyana getirmek için pervasızca akıl almaz karalamalar, suçlamalar yapıldı. Sağduyulu birkaç televizyon, camilere can havliyle sığınan, orada tedavi olan mağdur ve mazlum gençlerin o çaresizliklerini ekranlardan göstermeselerdi, aziz milletimiz gerçekleri görmeseydi, belki de Başbakana inanıp telafisi mümkün olmayan toplumsal olaylar ve kaos yaşanabilirdi. Yüce Allah, ülkemizi, tahriklere kapılmayan halkımızın hoşgörüsüyle büyük bir olası felaketten korudu. Polisin tazyikli suyundan, biber gazından, copundan, tekmesinden kurtulmak için can havliyle camiye sığınan gençlere kin ve intikam tamtamları çalındı.

Ben 1999-2002 yıllarında Beyoğlu Müftüsü olarak Dolmabahçe Camisinin hünkâr mahfilinde bulunan Beyoğlu Müftülüğündeydim. Dolmabahçe Camii'nde vaazlar verdim, orayı çok iyi biliyorum. Orası meskûn mahal değildir. Civardaki Dolmabahçe Sarayı'na sığınmalarına zaten müsaade edilmiyor. Orada camiden başka bir mekân yok ki sığınsınlar. Şayet caminin yerinde kilise olsaydı kiliseye girerlerdi, havra olsaydı havraya girerlerdi. Orada camiden başka seçenek yoktu ki camiye girmesinler. Camiye sığınmaktan başka çaresi olmayanlara, canlarını kurtarmak için camiye sığınanlara "Camiye niye geldiniz?" dercesine tavır almak için Allah korkusu ve insan sevgisi olmaması gerekir. Allah'ın evlerine Allah'ın kullarının sığınmasından daha doğal ne olabilir? Camilere sığınan eylemcilerin gözlerine sürdükleri sirkelerin petlerini "içki" diye göstermek dine, imana sığar mı? Adana'da Amerikan askerlerinin camiyi tahrip edip Kur'an'ı parçalamasına gıkı çıkmayanlar, camiye sığınan temiz vatan evladına kin kusuyor. Başbakanın sağ salim evlerine dönmeleri için dua ettiği Amerikan askerleri Irak'ta camileri tahrip ederken, yakıp yıkarken ayakkabılarını mı çıkardılar, zemzem suyu mu içtiler? Irak'ta camileri bombalamaktan dolayı idamla yargılanan Tarık Haşimi Türkiye'de neden krallar gibi ağırlanıyor? Fatih'te bir camide imamı bir kişi öldürdü, bu katili de cemaat hep birlikte camide öldürdüğünde hiç ses çıktı mı? Öte yandan, camilerde yapılan siyasi propagandaya, riyaya, gösterişe, hırsızlığa, yolsuzluğa ses çıkaran var mı?

Elbette camide içki içene insan denilemez ancak içilmediği hâlde "İçildi." demek de ne Müslümanlığa ne de insanlığa sığar. Şayet Dolmabahçe Camii'nde içki içilmiş olsaydı, Tayyip Erdoğan bu görüntüleri miting meydanlarında dev ekranlardan gösterir, malum kimi medya da reklam arası vermeden her gün yirmi dört saat yayınlardı.

Başbakan, 11 Haziran 2013'te partisinin grup toplantısında "Ayakkabılarla Bezm-i Alem Valide Sultan Camii'ne gireceksin, orada içeceksin, bu ülkenin dinî mabetlerine karşı bu saygısızlığı yapacaksın. Ne adına? Çevre adına. Caminin müezzinini tehdit edeceksiniz, ondan sonra farklı şekilde konuşturacaksın: `Böyle bir şey olmadı.' Ne olmadı? Bütün görüntüler elimizde, cuma günü arkadaşlarımıza bunları görüntüyle vereceğiz. Bunların hepsini milletim görecek, milletimize bunların hepsini sunacağız." demişti. Cuma gününün üzerinden iki hafta geçti, hani nerede görüntüler? Hodri meydan, madem görüntüler elinizde neden göstermiyorsunuz? Gerçekte böyle bir şey yok mu, yoksa montajı mı devam ediyor? Boş ve yassılmış bira şişesini caminin dış penceresine kimler koydu? Camide kimler, hangi ahlaksızlıkları yapmışlardır? O hengâmede hem de camide hangi ahlaksızlık yapılmıştır, neden açıklamıyorsunuz? Böyle bir şey yoksa hangi ahlaksızlar, bu ahlaksızlığı ortaya atmışlardır?

Din görevlileri yalanla imanın bir arada olmayacağını iyi bilirler. Zorlansalar da yalan söylemezler. İmamıazam'ın yolunda olan imamlara saygı ve sevgi göstererek hakkı ve hakikati ayakta tutalım. İslam'da insanlar bir tarağın dişleri gibi eşittir.

Yüce Allah "Camiler, mescitler Allah'ındır." buyuruyor. Camiler Başbakanın tekelinde değil, babasının tapulu malı da değil. Camiler 76 milyon insanımızın ortak, kutsal değerleridir. O destan yazan gençlerin her birinin o camiye girmeye Başbakan kadar hakları vardır. Onlar camide Allah'a ibadet edip avlusunda dış güçlere itaat etmezler. Sütçü İmam'ın kovduğu düşmanlarla iş birliği içinde olanlar kim? Büyük Orta Doğu Projesi Eş Başkanı olan kim? Yahudi Üstün Cesaret Ödülü alan kim?

Başbakan "Yanında bebeğiyle şiddete uğrayan başörtülü kadını görmüyor." diyor. Sahi, bu olayı kimse görmüyor mu? Hiçbir kamera kaydı, hiçbir şahit yok mu? Yine, Kadıköy, Suadiye'de Kur'an kursu öğrencileriyle ilgili iddiaların hiçbir delili yok mu, yoksa hayaller gerçek gibi mi gösteriliyor?

Başbakan, yüce dinimizi kendi hâkimiyeti için baskı aracı olarak kullanıyor. "Onların milyonlarca `tweet'ine tek bir besmelemiz yeter." diyor. Bu milletin bir parçası değil miyiz biz, biz Müslüman değil miyiz? Bizim besmelemiz yok mu? Yaptıklarınız karşısında zaten "lahavle vela kuvvete" diyoruz. Tuzaklarınızın üstünde Allah'ın tuzağının olduğunu siz de iyi biliniz. Oy uğruna Allah'ın ayetlerinin mitinglerde siyaset malzemesi yapılması, kendi saltanatları için alet edilmesi reva mıdır? Miting meydanlarında okunan ayetleri, Allah, 2013 yılında Tayyip Erdoğan'a göndermedi, bin dört yüz yıl önce Hazreti Muhammed'e gönderdi.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Nasıl benzetme yapıyorsun?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Yüce Allah, dinimizi, Tayyip Erdoğan "Din, iman, cami, Kur'an" diyerek iktidar olsun, halkı ayrıştırsın, ötekileştirsin, baskı ve sindirme aracı yapsın diye göndermedi.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Nasıl benzetme bu?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Halkı yönetmekte zorlandıkça "Allah, Peygamber" diyor. Her sorunu cami, Kur'an ile çözmeye çalışıyor. Başörtüsü hâlâ sürüp sürüp yediği kaymak olmaktan kurtulamadı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Adalet ve eşitliği sağlayamayınca "Eşitlik ancak musalla taşında olur." diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Halk aç susuz, perişan ve çaresiz "Ya sabır." çekerken, o "Ya Fettâh." diyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Her sıkıştığında "din, iman" demek en kolay ve en basit taktiği oldu. Ülkeyi ne kadar zora sokarsa o kadar din, iman, cami, Kur'an'la paçayı kurtarmaya çalışıyor.

İSMAİL AYDIN (Bursa) - Geç yerine, geç!

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özkes.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Ne kadar bağırarak "din, iman" diyorsa biliyoruz ki o kadar zordadır.(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın Özkes?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - İdarecilikteki zafiyeti ve eksikliği oranında manevi değerlerimizi istismar ediyor. AKP'li seçmenler bile aynı filmi seyretmekten sıkıldılar artık.

İSMAİL AYDIN (Bursa) - Geç yerine, geç!

BAŞKAN - Sayın Özkes, lütfen?

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Bu milleti germeyin, kutuplaştırmayın, ayrıştırmayın, kin ve nefretten kaçının, Allah'tan korkun ve tövbe edin.(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)