| Konu: | İSTANBUL'DA BULUNAN 2/B ARAZİLERİNİN RAYİÇ BEDELLERİNİN TESPİTİNDE YAŞANAN SORUNLARA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 126 |
| Tarih: | 27.06.2013 |
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İstanbul'da bulunan 2/B arazilerinin rayiç bedellerinin tespitinde yaşanan sorunlarla ilgili olarak gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Biliyorsunuz, 19 Nisan 2012 yılında çıkan, kamuoyunda 2/B olarak bilinen yasayla ilgili Mecliste defalarca bu yasanın aksaklıklarını, yanlışlıklarını dile getirmemize rağmen, ısrarla "Bildiğimiz bildik, dediğimiz dedik." anlayışıyla bu yasayı geçirdiniz. Bu yasayı geçirmenizle beraber bu yasadaki aksaklıklar ortaya çıktı ve ardı ardına üç defa, Mecliste yeniden düzeltme zorunluluğuyla karşı karşıya kaldık ama, bütün bunlara rağmen, sıkıntıların çözülmediğini hep beraber görüyoruz. Bugün, topal, aksak, yamalı bohça gibi çıkardığımız bu yasa binlerce insanımızın feryadına neden olmuştur.
Bugün gündem dışı söz almamın ana nedeni, İstanbul Milletvekilimiz Sayın Durmuş Ali Torlak'ın İstanbul'da, üç aydır, özellikle rayiç bedellerin belirlenmesiyle beraber İstanbul'un başta Beykoz, Ümraniye, Şile, Çekmeköy, Pendik ve Sultanbeyli başta olmak üzere 19 ilçesinde 70 bin parselde 103 milyon metrekareyi kapsayan 2/B arazileriyle ilgili, teşkilatımız mensuplarıyla ve 2/B mağduru vatandaşlarımızla yaptığı görüşmeler neticesinde ciddi manada bir rapor hazırlanmış ve gelinen sonuç itibarıyla İstanbul'da binlerce kişinin bu belirlenen rayiç fiyatlarla bu alanları almasının mümkün olmadığının ortaya çıkmış olmasıdır. Şimdi, bu yasayla "barışı getireceğim" derken, "bir tasfiye kanunu" derken, sorunlar yumağı hâline getirdiğinizi ve vatandaşları mağdur ettiğinizi bilmenizi istiyorum.
Bu rayiç bedelleri bu yasada defalarca getirmemize rağmen, yine önümüzde bir yol var. Gelin, özellikle İstanbul milletvekillerine sesleniyorum, bakın oradaki binlerce mağdur vatandaşımız, fakir fukara vatandaşımız sizlere oy verdi, onların bu çığlıklarını duymakla mükellefsiniz, eğer duymazsanız bu vatandaşlarımız çok mağdur olacak.
Bakın, değerli milletvekilleri, İstanbul'da bu vatandaşlarımızı işgalci olarak gördünüz. Bunlar işgalci değil, bunlar elli yıl, altmış yıl önce hızlı nüfus artışıyla bölgelerindeki geçim sıkıntıları, geçinememeleri nedeniyle Trabzon'dan Rize'sine, Ordu'dan Giresun'una, Kastamonu'dan Çankırı'sına kadar Anadolu'nun çeşitli yörelerinden bir iş, aş ve ekmek bulmak gayesiyle İstanbul'a göç ettiler ve bu İstanbul'da fabrikalarda bir iş buldular. Burada bunlar işgalci değiller. Bakın, o zaman geldiklerinde de bulundukları yörede tarlalarını, hayvanlarını satarak İstanbul'a geldiklerinde hanımlarının bileziklerini bozdurarak bu yerleri gecekondu ve arazi mafyalarından satın aldılar. Kendilerine fabrikada bir iş buldular, başını sokacak bir ev peşine düştüler ve elinde avcunda ne varsa bunları yatırarak bu yerleri aldılar.
Şimdi, 2/B yasasıyla beraber öyle rayiç fiyatlar belirlenmiş ki 50 liradan başlayıp 1 milyon liraya kadar artan bir fiyatla karşı karşıyalar. Bugün bir aileye ortalama 150 bin liraya, 200 bin liraya, 300 bin liraya, 1 milyon liraya, 2 milyon liraya kadar çıkan rakamlarda ödemeler gelmiş.
Biraz önce, Beykoz MHP İlçe Başkanıyla görüştüm, yüzlerce 2/B mağduru, bir umut diye ilçe teşkilatımızda toplantı hâlinde. Şimdi, ben size soruyorum: Bu vatandaşlarımızın bu rakamla bunları almaları mümkün değil. Bakın, şu mübarek üç ayların içerisinde, önümüzde rahmet ve bereket ayı olan, mağfiret ayı olan ramazan ayına girdiğimiz bu günlerde, fakir fukara, bunların birçoğu, örneğin Beykoz'da bulunanların yüzde 70'i emekli, Paşabahçe'de cam fabrikasında, kundura fabrikasında çalışarak, işçilik yaparak emekli olmuşlar, bugün bunların aylık geliri bin lira civarında. Sizin belediyeniz olan Beykoz Belediyesinin İnternet sitesine girin, Beykoz'da yaşayan vatandaşlarımızın yüzde 46'sı, 1 milyar liranın altında parayla geçimini sağlıyor. Şimdi, 100-150 bin lira, 200 bin lira, 300 bin liralık rakamları bunların ödemeleri mümkün değil. Bugün bunları çözmezsek bu ramazan ayına bunlar büyük bir hayal kırıklığıyla, hüsranla girecekler.
Bakın, şimdi, İstanbul'da ne oluyor değerli milletvekilleri: Vatandaş, yıllarca hayatını çileyle geçirmiş, emekli olmuş, yıllarca kaldığı yeri terk etmek zorunda kalacak. Şimdi, birtakım zenginler, tuzu kurular, arsa mafyaları, zengin tüccarlar türeyerek bu vatandaşlardan bu yerleri toplamaya başlıyor. Vatandaş ne yapacak? Allah rızası için soruyorum, mağdur bu vatandaş. Emeğinin karşılığı, elli yıldır, altmış yıldır yer aldığı yurdunu terk etmek zorunda kalacak. Biz burada bunların sorunlarını çözmeyeceksek?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - ?bunları yapmayacaksak, tuzu kuru bir şekilde burada oturmamızın bir mantığı var mı?