| Konu: | CHP GRUBUNUN, MERSİN MİLLETVEKİLİ AYTUĞ ATICI VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN SPORCULARIMIZI DOPİNG YAPMAYA İTEN NEDENLERİN ARAŞTIRILMASI VE DOPİNGİ ÖNLEMEYE YÖNELİK GEREKLİ ÇALIŞMALARIN YAPILABİLMESİ AMACIYLA 25/6/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 25 HAZİRAN 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNARAK GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 124 |
| Tarih: | 25.06.2013 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, sporcularımızı ve gençlerimizi kavuran, çürüten doping konusunda verdiğim araştırma önergesi üzerine, lehine söz almış bulunuyorum. Yaşamı boyunca hiç hile yapmayan, üniversiteye giriş sınavında hile yaparak çocuğunun yerine başkasını sınava sokmayan, meydanlarda ve ekranlarda halkı kandırmak için yalan söylemeyen, millî eğitimde hormonlu puanlara göz yummayan milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, Mersin'de, biliyorsunuz, 17'nci Akdeniz Oyunları yapılıyor. Bu oyunlar için Akdeniz'in çeşitli ülkelerinden gelerek gençlerimizle beraber kardeşçe, dostça ve barış içinde yarışan dürüst sporcuları da buradan selamlıyor ve onlara güzel Mersin'imize hoş geldiniz diyorum.
Sporun asıl amacı bireyler ve toplumlar arası kardeşlik ve barışı ilerletmek, sağlıklı bireyler ve toplumlar yaratmaktır. Bu amaca giden yolda spor, adil mücadele, eşitlik, hoşgörü, sabır, iyi niyet ve daha pek çok ulvi kavramı da içinde barındırır. Kazanma hırsı bazen öyle bir noktaya gelir ki, insanlar hedeflerine ulaşmak için her yolu mübah sayarlar. Kazanma hırsı nerelerde olur değerli arkadaşlarım? Kazanma hırsı, bazen sporda olur, bazen bilimde olur, sıklıkla da siyasette olur. Hırsın geldiği bu noktada amaç başarmak değil ne olursa olsun kazanmaktır. İşte, bu durum tehlikelidir. Her ne olursa olsun kazanma isteği, insanı insanlıktan çıkarır. Kazanmak uğruna her türlü yolsuzluk ve hileye başvurulabilir. Hatta ve de hatta, iş öyle noktaya varır ki, kutsal değerlerin bile harcanmasına, kirlenmesine göz yumulabilir. Bilemiyorum, bu anlattıklarım sizlere bir yerden tanıdık, bildik geliyor mu?
Bildiğiniz gibi, doping, yarışmalarda haksız yere kendine avantaj sağlamak isteyenlerin çeşitli şekillerde hileler yapmasıdır. Yani sporcuların kendilerini aslında göründüklerinden daha güçlüymüş gibi gösterme ve hak ettikleri yerden daha yükseklere çıkma arzusudur doping. Peki, doping sadece insana mı yapılır? Hayır. Hayvana da yapılır, bitkiye de yapılır; kısacası, tüm canlılara doping yapılır, dopinglerin tamamı da zararlıdır.
Peki, sistemlere doping yapılır mı? Elbette ki yapılır. Ekonomiye, sağlık sistemine, eğitimde verilen notlara, siyasi partilere; kısacası, her şeye ama her şeye doping yapılabilir. Bu durumda ise yapılan şey hem tehlikelidir hem de sahtekârlıktır. Ekonomiyi olduğundan iyi göstermeye çalışabilirsiniz doping yaparak ancak foyası ortaya çıkar. Başbakanın bir konuşmasıyla faiz yükselir, borsa düşer, döviz fırlar. Suçlu hemen bulunur, faiz lobisidir. Oysa suçlu, ekonomiye doping yapanlarda ve buna göz yumanlardadır. Sağlık sistemini olduğundan iyi göstermeye çalışırsınız, dopingin etkisi geçince gerçek, tüm çıplaklığıyla ortaya çıkar. Nedir bu gerçek? Katkı payları korkunç şekilde yükselir, sağlığın otuz yıllık geleceği satılır; velhasıl, insan yaşamı tehlikeye girer. Görüyorsunuz, doping ne kadar zararlı. Siyasi sistemi ve uygulamaları olduğundan iyi gösterip bir kesimi yok sayarsanız, doping etkisi ortadan kalkınca gerçek yine ortaya çıkar. İnsanlar "Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette." diyerek, Taksim'den başlayarak tüm yurtta sokaklara dökülür. İşte, her tarafta yaptığınız dopingin etkisini sizlere kısaca özetledim.
Sporda da durum aynıdır. Her yerde olduğu gibi sporda da "Çok başarılıyız." demek için dopinge göz yumarsanız, tüm dünyaya âdeta rezil olursunuz. Oysa sporun en önemli ilkesi eşit koşullarda yarışmak ve ahlaklı olmaktır.
Mustafa Kemal Atatürk "Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim." demiştir, "Ne olursa olsun kazananı severim." dememiştir.
Sporcularımızın kısa yoldan zengin olan bazı yöneticilere özenmeleri dehşet vericidir. Yani doping temizliğine sadece sporda değil, aslında tüm alanlarda ihtiyaç vardır.
Değerli arkadaşlarım, insanlara doping uygulamasının sağlığa da zararları vardır, yani genç sporcularımız bu doping yüzünden âdeta telef olmaktadır.
Bakın, sporcularımız arasında hızla yayılan doping, sporcularımıza, gençlerimize, çocuklarımıza neler yapıyor? Bu etkiler arasında, gençlerde gelişme geriliği, büyümenin durması, aşırı kıllanma, gelişme bozukluğu, karaciğer ve böbrek üstü tümörler, kısırlık, psikoz, aşırı saldırganlık yan etkiler arasında sayılabilir, hatta ve de hatta dopinge bağlı ölümler de görülmüştür.
Değerli arkadaşlarım, Mersin halkının ortak değeri olan Akdeniz Oyunları, maalesef ve de maalesef dopingle anılır olmuştur. Bazı sporcularımıza yapılan testlerde doping tespit edilince sporcularımız yarışmalardan geri çekilmişlerdir. 5 farklı şehirde baskın yapılarak sporcularımızdan örnek, numune istemişler ve bazı sporcularımız bu numuneleri vermekten kaçarak, yarışmalardan çekilmeyi tercih etmişler, hatta ve de hatta sporcular kendi aralarında kısa mesajlarla cep telefonlarıyla birbirlerine haber vererek, yangın merdivenlerinden birbirlerinin kaçmalarını sağlamışlardır.
Peki, soruyorum: Bir sporcu numune vermekten niye kaçar? Cevabı çok basit, cevabını siz milletvekilleri çok iyi biliyorsunuz; Hükûmet Sayıştay raporunu Genel Kurula getirmekten neden kaçarsa, sporcu da bu yüzden idrarını vermekten kaçar. Çünkü gerçekler ortaya çıkacaktır, gerçekler ayan beyan ortaya çıktığında da işin makyaj kısmı dökülmüş olacaktır.
Yine, önceki gün halter takımımızın 8 sporcusu maalesef doping yüzünden yarışmalardan çekilmiştir. Doping yapmak aslında örgütlü bir suçtur değerli arkadaşlarım. Doping maddesini getiren, veren, içen, uygulayan, denetimden kaçıran, denetlemeyen, soruşturmayan ve derece kazanmak adına göz yuman siyasiler olmak üzere bu, tüm bu işe bulaşan herkesin başını ağrıtacak bir suçtur. Önümüzde uluslararası yarışmalarda madalyaları geri alınan, kürsüden kaçan, spordan menedilen örnekler olmasına rağmen, AKP iktidarlarının döneminde artan doping sporun uğradığı değer erozyonunun sonucudur ve giderek, giderek artmaktadır.
Mersin'de halkın parasıyla kurulan spor tesislerinde 17'nci Akdeniz Oyunları hâlen bugün de yapılmaya devam ediyor. Açılışa AKP yandaşları dışında kimse alınmıyor, oyunlar AKP tarafından, sizler tarafından siyasi olarak istismar ediliyor. Özel uçaklarla Ankara'dan, İstanbul'dan yığma kalabalıklar açılışa götürülüyor ancak Mersinliler maalesef bu işin dışında kalıyor.
Peki, Başbakanın söylemlerinde doping var mıdır? Başbakanın söylemlerindeki dopingin de, hilenin de haddi hesabı yoktur. Mersin'deki spor tesislerinin açılışında da maalesef ayrımcı söylemler dikkati çekmiştir ve yapılan dopingli söylemlerde Mersin'e iyilik yapıldığı söylenmektedir ancak Mersin'in kalbi durumundaki Tevfik Sırrı Gür Stadyumu'na el konularak, TOKİ'ye verilerek Hükûmet kârlı bir iş yapacağını ortaya koymuştur yani bir koyarak yine beş almıştır. Mersinliler kendilerini protesto edecekler diye stadyuma alınmamışlardır ve zavallı esnafın da bu oyunlardan hiçbir kârı olmamıştır.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, AKP Grubunun dikkatine bir şey getirmek istiyorum. Ben bu araştırma önergesini verdikten sonra, konuşma hazırlarken dikkatimi çeken bir husus, AKP Grubunun da bundan dört ay önce benzer bir önergeyi vermiş olmasıydı. Bunu gördüm ve bu benzer önergeyle ümit ettim ki AKP grup başkan vekilleri bizim grup başkan vekillerimizle konuşurlar, bunu bir ortak önerge hâline getirirler. Ama bu durum ya atlandı ya da özellikle bir şekilde görmezden gelindi. Şimdi şurada gördüğünüz Meclis araştırması önergesinde tam 102 tane AKP'li sayın milletvekilinin imzası var. Ben burada doping hakkında ne konuştuysam, aynısının altına 102 milletvekili imza altmış.
Şimdi, Sayın Canikli, zaman çok geç değil, ara verilebilir, bir şekilde önergeler birleştirilebilir ve bu doping belasından Türkiye'yi kurtarmanın yolları aranabilir diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)