| Konu: | BDP GRUBUNUN, KARS MİLLETVEKİLİ MÜLKİYE BİRTANE VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN KADINLARIN VE ÇOCUKLARIN CİNSEL SALDIRILARA KARŞI KORUNMASI AMACIYLA 31/5/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 25 HAZİRAN 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNARAK GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 124 |
| Tarih: | 25.06.2013 |
TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Barış ve Demokrasi Partisi grup önerisi aleyhine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Bingöl özelinde bir konu başlığını görüştük. Değerli Malatya Milletvekilimiz Öznur Çalık bu konudaki duygu ve düşüncelerini tüm ayrıntılarıyla paylaştı. Ben bir iki farklı konu başlığına değinmek istiyorum.
Öncelikle şu: Bingöl'deki dava çok önemli. Bu konuda hassas olmamak, etkilenmemek mümkün değil. Dolayısıyla, aynı duygu ve düşünceleri paylaştığımızı ifade etmek istiyorum, hele de anne olarak. Dolayısıyla, buradaki yaşanan olay sonrası Bakanlığımızın hemen davaya müdahil olması çok değerli bir hamledir ama sadece bu değil, son dönemde 125 farklı davadaki etkinliği de çok değerlidir. Yani benzer olaylar yaşandığında Bakanlığımız mağdurların yanındadır. Benzer olaylar, çirkin olaylar yaşandığı zaman kızlarımızın, kadınlarımızın yanında olan, bu konudaki hassasiyetini ifade eden ve her türlü davada hukukçularıyla onların yanında olan bir Bakanlığımız var -ki Aile Bakanlığı bu dönemde kuruldu- 5 genel müdürlük, 32 daire başkanlığıyla toplumun tüm sosyal kademelerinde her olayda, tüm sosyal davalarda çok etkili, çok etkin, çok duyarlı bir yapıyla genel müdürlükleri ve daire başkanlıklarıyla hizmet veren. Bu süreç içerisinde Bakanlığın müdahil olmasından sonraki gelişmeleri dikkatle kamuoyu takip edecektir çünkü bu, kamuoyu vicdanında da çok değerli bir süreçtir.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Görevden alın, görevden Sayın Vekilim, 8'ini de görevden alın bir an önce.
TÜLAY KAYNARCA (Devamla) - Ben başka bir şeyin de altını çizmek istiyorum: Yine bu dönemdeki hassasiyeti belirtmek ve tüm siyasi partilerimizin imzasını da taşıyarak çıkartılan? Ben tüm siyasi parti gruplarında yer alan saygıdeğer milletvekillerimize de teşekkür ederek altını çiziyorum, o da şu: Kadına karşı şiddet meselesine çözüm getiren Avrupa Konseyi müktesebatını ilk kez iç hukuka taşıyan ülke oldu Türkiye yani Avrupa Konseyinde bu konu dile geldiğinde ilk imzayı atan ülkeler içerisinde oldu ve bu Mecliste tüm parlamenterlerin imzasıyla çıktı. Yani, cinsel istismardan, kadına karşı şiddetten, çocukla ilgili, kadınlarımızla ilgili her konudaki hassasiyete duyarlı olan bir Meclis.
14 ilde Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri kuruldu. Bunun neden altını çiziyorum? Bu da çok önemli. Yine cinsel istismar, yine kadına şiddet, yine insan hakları olarak da bakıyorum. Bu anlamda da oluşturulan Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinde buna benzer tüm olaylar değerlendiriliyor, masaya yatırılıyor; psikiyatristler, psikologlar ve oradaki eğitim kalemleri her türlü sosyal açıdan da ele alarak Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinde bir çalışma? Bu da yeni başlamış, yeni dönemde önlem olarak, bir çözüm önerisi olarak gerçekleştirilen konular altında.
Yine, bir başka konuya da değinip sözlerimi tamamlamak istiyorum, o da şu: Kadın adına yapılan her çalışmada birlikte hareket eden bir yapıya dikkat çekmek istiyorum. Ben Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi ve Sözcüsü olarak, özellikle çıkartılan kanunlarda? Ki az önce de "İstihdam" başlığında kadının iş gücüne katılımı ve kadının istihdamını artırmaya yönelik Komisyondan çıktık. Bu alt komisyonda "İstihdam" başlığında yine ortak bir akılla hareket edebildik. Yine, buna benzer tüm olaylarda, BDP'nin dikkat çektiği konu başlığı da dâhil, ortak akılla hareket edip birlikte o duyarlılığı ortaya koymamız gerekiyor. Nitekim, eğitimde, sağlıkta, sosyal politikalarda ve istihdamda bu dönem gelinen nokta düne göre çok daha iyi ama önümüzdeki süreçte çok daha iyi olmasına yönelik de hamleleri atmamız, o adımları atmamız gerekiyor. Mesela, hukuki düzenlemeler: İş Kanunu'ndaki hukuki düzenlemeler, istihdam artırıcı; Türk Ceza Kanunu'ndaki hukuki düzenlemeler ki mesela bir tanesi de bu cinsel istismarı içeriyor. Öyle kanunlar vardı ki utanç verici. Neydi o başlıklardan bir tanesi? Töre cinayetlerinde hafifletici sebep bulunması. Bizim ülkemizde bu kanun ortadan kaldırıldı, bizim ülkemizde bu utanç ortadan kaldırılıp imzalar atıldı. Yine, benzer, cinsel istismara yönelik, Türk Ceza Kanunu'nda birçok başlıkta da bu çalışmalar yapıldı. Yani İş Kanunu'nda, Medeni Kanun'da, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan her çalışmada, kadın adına yapılan her çalışmada ortak hareket ederek, imzalarımızı atarak daha iyi bir noktaya gelmesi adına adım attık ki Anayasa'daki düzenleme bunun en can alıcı olanıdır. Nedir o? O da kadına pozitif ayrımcılık sağlanması. Bu, anayasal düzenlemede gösterdiğimiz hassasiyetin en önemli boyutlarından biridir diye düşünüyorum.
Elbette Bingöl'de yaşanan olay çok üzücü, elbette devamındaki çalışmaları, devamındaki süreci hep birlikte dikkatle takip edeceğiz. Ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Şahin'in bu konudaki duyarlılığını yürekten tebrik ederek, hemen davaya müdahil olmasını yürekten tebrik ederek? Ki 125 dava da bununla birlikte devam ediyor, Bakanlığımızın müdahil oluşu var ve sonucu birlikte takip edeceğiz.
Ben bu öneriye ret veriyorum çünkü bugün öngörülen başka gündem maddeleri var.
Bu duygu ve düşüncelerle BDP grup önerisine ret oyu kullandığımı ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)