GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: GÖNEN ÇAYI KİRLİLİĞİNİN SEBEP OLDUĞU SAĞLIK SORUNLARINA VE TAKSİM GEZİ PARKI OLAYLARINA İLİŞKİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMASI VE ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU'NUN
Yasama Yılı:3
Birleşim:122
Tarih:19.06.2013

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gündem dışı konuşmaya cevap vermek üzere, sayın vekilimizin konuşmasına cevap vermek üzere söz aldım.

Şunu ifade edeyim: Tabii, Gönen Çayı? Gönen ilçemizin sınırları içinde, özellikle, bazı sanayi kuruluşları var, ayrıca şehir içinde deri sanayicileri var. Bunlarla ilgili organize deri sanayi bölgesi yapıldı. Gönen'in de atık su arıtma tesisi kısa zamanda yapılacak, inşallah bu kirlilikler sona erecek.

Şimdi, bu konuda, özellikle şunu ifade edeyim: Yani, gün geçtikçe Gönen Çayı daha da güzel hâle gelecek, bunun sözünü veriyoruz. Bir kere bununla ilgili ne gibi işlemler yapıyoruz, onu özellikle vurgulamak istiyorum: Birincisi; bilhassa Gönen'de kentsel dönüşüm çalışması var, oradaki deri sanayicileri organize sanayi bölgesine taşınacak, bir.

İkincisi; tabii, sadece? Ayrıca, Gönen'in atık su arıtma tesisleri en kısa zamanda yapılacak, bunun 2014 yılında tamamlanmasını bekliyoruz. Bir de kirlenmeye sebep olan yayılı kaynaklar var yani. Özellikle, o bölgede -biliyorsunuz- çok sayıda ziraat, zirai işlem yapılıyor. Burada, birtakım, zirai mücadele ilaçları, gübre kullanımı var; bu konuda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıyla bir çalışma yapacağız. Bunu, Ergene Havzası'nda yaptık, çok başarılı oldu. Hakikaten çiftçinin eğitimi ile mesela Ergene Havzası'nda gübre kullanımı ve aynı zamanda zirai mücadele kullanımında yüzde 50 bir azalma oldu. Niye? Yanlış kullanıyormuş, çiftçiyi eğitince bu azaldı ve özellikle bu tarımdan gelen yani zirai mücadele ilaçları ve -diğer- gübrenin yanlış kullanımından gelen durum, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından kontrol edilecek. Ben de bunu takip edeceğim, biliyorsunuz Gönen'e, Balıkesir'e çok büyük yatırımlar yapıyoruz. Bir de, atık su arıtma tesisleri yapılacak, bilhassa Gönen'in. Bir de, tabii ki orada sadece birtakım atık sulardan veya ziraattan gelen, sanayiden gelen kirlilik yok, aynı zamanda erozyon kontrol çalışması yapılması lazım.

Sayın Vekilim, talimat verdik; Gönen havzasında, bilhassa barajın etrafında ve göletlerin etrafında yeşil kuşak ağaçlandırması için bu yıl başlıyoruz. Erozyon kontrolü ve ağaçlandırma, dere ıslahı, bir de izleme ve denetimi sıklaştıracağız.

Biliyorsunuz orada çok sayıda fabrika var. Onların isimlerini burada zamanım sınırlı olduğu için vermek istemiyorum ama bununla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız sıkı denetimlere başladı, onu da özellikle vurgulamak istiyorum. Ama, yer altı suyu ve sulama suyunda sanıldığı kadar büyük bir şey yok. Zaten ben havzayı da inceledim buraya gelirken. Havzada özellikle Gönen'e kadar zaten su oldukça temiz; Gönen'den sonra birtakım sanayi suları ve evsel atık suları, zirai mücadele ilaçlarının karışımıyla bir miktar kirleniyor; onu da inşallah önleyeceğiz. Zaten az önce de Balıkesir milletvekillerimizle görüştük, bu konuda birlikte bir eylem planı hazırlayalım. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

Tabii, bu konuda nereden nereye geldik. Yani, bakın, tabii yapılacak daha çok şey var. Mesela, 2002 yılında atık suların sadece yüzde 30'u toplanıp arıtılıyordu ama bugün bunu yüzde 72'ye çıkardık. Ama, yeterli mi? Yani, toplanan atık suların arıtma oranı yüzde 30'dan yüzde 72'ye çıktı fakat bunu da yeterli görmüyoruz. İnşallah, bir plan çerçevesinde?

Bu arada, bazı bölgelerde, Bakanlığımız da, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Devlet Su İşleri vasıtasıyla, biliyorsunuz, mevzuatta bir değişiklik yaptık. Belediye eğer yapamıyorsa, eğer büyük şehirlerde, nüfusu 25 binden büyük olan kasabalarda, ilçelerde Devlet Su İşleri de -kanalizasyon hariç- kolektör ve atık su arıtma tesislerini yapabiliyor. Nitekim, Ergene'de 12 tane atık su arıtma tesisini şu anda Devlet Su İşleri yapıyor. Çok hızlı ilerliyor, hatta temel attığımız zaman açılış tarih, saatini veriyoruz. Bunun dışında eğer daha küçük nüfusa sahipse şu anda İller Bankası tarafından yürütülen SUKAP projesi çerçevesinde belediyelere gerekli desteği veriyoruz. İnşallah, bu yüzde 72'yi ilk hedefimiz yüzde 92'ye yani toplanıp arıtılan atık suyu yüzde 90'a, en kısa zamanda, 2015 yılı sonuna kadar çıkarmak büyük hedefimiz. Bunu ben de takip ediyorum.

Esasen katı atık bertaraf tesisleriyle ilgili, malum olduğu üzere sayın vekillerim, çok büyük bir mesafe katettik. Mesela, biliyorsunuz, 2002 yılında sadece 15 tesiste 20 milyon nüfus ağının katı atıkları yani çöpleri toplanırken, Allah'a şükür 2012 yılı sonunda 44 milyon nüfusun katı atıklarını düzenli toplayıp bertaraf eder noktaya geldik. Bu, çevrecilik açısından gerçekten çok önemli.

Bir de çevreyi kirleten, özellikle tıbbi yani hastane atıkları vardı. Geçmişte bunlar maalesef sterilize edilmeden atılıyordu oraya buraya, şu anda -onlarla ilgili büyük bir çalışmayı başlatmıştık- son on yılda 54 ile hizmet verir hâle geldik, nereden nereye, sıfırdan 54 ile.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Biraz da Malatya'ya verseniz Sayın Bakanım, biraz da Malatya'ya verseniz hizmet!

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Ayrıca, lisans verilen ambalaj atığı, toplama, ayırma ve geri dönüşüm sayısı da 2002 yılında 28 iken 2012 yılı sonunda 429'a çıktı.

Ayrıca, tehlikeli atık bertaraf tesisi 2002 yılında 18 iken şu anda 201 tane tehlikeli atık toplama ve bertaraf tesisi var. Atık piller toplanıyor. Mesela geçen yıl 497 ton atık pil toplandı.

Keza, havamız çok temiz. Şu anda 117 noktada Türkiye'nin hava kalitesini ölçüyoruz. Çünkü, doğal gaz kullanımı arttı, geçmişte sadece 9 ilde doğal gaz varken -Allah'a şükür- geçen yıl sonunda 71 ile doğal gaz verildi.

Denizlerde düzenli izleme sistemi kurduk. 2012 yılında tam 231 noktada düzenli ölçüm noktası var.

Mavi bayrak, bakın ifade edeyim, şu anda mavi bayrak sayımız 342'ye yükseldi yani plaj ve marinalardaki mavi bayrak. Mavi bayrak özellikle bizim dışımızda, tamamen yurt dışındaki bir organizasyon tarafından veriliyor, çok iyi denetleniyor. Bakın, plajların ve aynı zamanda deniz suyunun kalitesinin göstergesi, turizmin gelişmesi açısından çok önemli, bu yüzden Türkiye deniz turizminin merkezi oldu. Ayrıca atıklar, özellikle birtakım deniz araçlarından, gemilerden, vapurlardan vesaire, motorlardan, deniz motorlarından atıklar toplanmıyordu ama Allah'a şükür şu anda tam 206 limanda, ta Hopa'dan İskenderun'a kadar 206 limanda atıkları toplayıp bertaraf eden tesisler var.

Bir ara geçenlerde Mecliste bahsedilmişti "Balık çiftliklerini taşımadınız." diye. Hayır efendim, balık çiftliklerinin tamamı belli mesafeye taşındı. Sadece mahkeme kararı olan, yüzde 3'ünü teşkil eden balık çiftlikleri? Şu anda mahkeme kararının neticesini bekliyoruz, hukuka saygılıyız, inşallah kısa zamanda mahkeme karar verdiği zaman, onlar da taşınacak. Yani özetle şunu ifade etmek istiyorum: Yani biz hatırlarsanız çevre faslını açtık, Türkiye'de ilk defa gerçekten zor olan bir çevre faslını açan bir ülkeyiz. Ayrıca Kyoto'ya taraf olan bir ülkeyiz. Bunları özellikle vurgulamak istiyorum.

Tabii, yapılacak daha çok işler var, onun da farkındayız yani iyinin daha iyisi var elbette. Ağaçlandırmada katettiğimiz mesafe bütün dünya tarafından takdir ediliyor. 2 milyar 800 milyon adet fidanı son on yılda toprakla buluşturduk. Ayrıca yaklaşık olarak son beş yılda, seferberlik kapsamında Belçika'ya yakın bir alanda ağaçlandırma faaliyetleri yaptık. Gerek erozyon kontrolü için gerekse rehabilitasyon gerekse ağaçlandırılacak alanlarda sadece son beş yılda 2 milyar adet fidanı toprakla buluşturduk. Bunlar TÜİK'in verilerinde ve FAO'nun verilerinde mevcut yani bunlar resmî kayıtlar. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum.

Özetle şunu ifade edeyim: Yani hakikaten çevreye çok önem veriyoruz çünkü çevreye yapılan yatırım yani bir lira yatırdığımız zaman sağlık yatırımlarında 10 kat yani 10 liralık, bir liraya karşı 10 liralık bir tasarruf getiriyor çünkü pek çok çevrenin kirli olması, kanalizasyon sisteminin yapılmaması, atık  su arıtma tesislerinin çalışmaması veya yapılmaması neticesinde sudan geçen salgın hastalıklar var. Bunu önlemenin tek yolu çevreye büyük yatırım yapmaktır, ağaçlandırmaktır, tabiatı korumaktır. Biz de bu konuda Hükûmet olarak çok büyük bir hassasiyetle üzerimize düşen her görevi yapıyoruz. Bunu özetle vurgulamak istedim.

Ben bu duygularla teşekkür ediyorum herkese, saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)