| Konu: | DÜNYA BEYAZ BASTON GÖRME ENGELLİLER GÜNÜ?NE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 08.05.2012 |
ERTUĞRUL SOYSAL (Yozgat) - Teşekkürler Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;11 Mayıs Dünya Görme Engelliler Günü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Tüm insanlar eşit doğar ve toplumsal yaşamın her alanında, eğitim, sağlık ve çalışma hayatında, topluma katılımda eşit haklara sahip olur. Ancak gerçek yaşamda kimi özel gruplar, bilişsel ve fiziksel farklılıkları açısından söz konusu haklara çeşitli nedenlerle sahip olamamaktadır. Engelliler de bu grubun bir kategorisini oluşturmakta ve toplumun diğer üyeleri gibi, günlük yaşamlarında her türlü desteğe ilgi duymaktadır. Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde toplumun tüm bireylerinin sağlık, eğitim, ulaşım, istihdam ve diğer hizmetlerden yeterli olarak yararlanıp yararlanmadığı önemli bir husustur. Yani toplumun bir ferdi olan engelli vatandaşlarımıza verilen hizmetler insan hakları bakımından önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu anlamda, dünya örneklerine bakıldığında, 1784 yılında Fransa'da, 1791 ve 1802'de İngiltere'de görme engelliler için eğitim anlamında olmak üzere faaliyetlere başlanmış, ülkemizde ise 1889 yılında ilk kez işitme engelli ve görme engelliler için eğitim kurumu oluşturulmuş, cumhuriyet tarihimizde ise bu çalışmalar devam etmiştir. Ancak günümüz şartlarında toplumumuzun tüm kesimlerinin her türlü hizmetten yararlanabilmesi için gerekli tedbirlerin alınması artık bir zorunluluk hâline gelmiştir. Engelli bireylerimizin bu hizmetlerden yararlanabilmesi açısından sayısal ve ulaşılabilirlik bakımından geliştirilmeye çalışılmış, engelli bireylerimizin sağlık ve sosyal hizmetlerden faydalanabilmesi için önemli hizmetler başlatılmıştır. Ülke genelinde çeşitli nedenlerle sosyal devletin gereği hizmeti alamayan engelli bireylerimizin de topluma kazandırılması için önemli sosyal projelerin yürütülmesi de gerekmektedir. Özellikle eğitim sistemi dışında kalan görme engelli vatandaşlarımızın sesli yayın sistemi ile eğitim sistemine dâhil edilmesi, aynı şekilde eğitim almasına rağmen çeşitli nedenlerle işsiz kalan engellilerimizin de özürlü seçme sınavları ile hem kamu alanında hem de özel sektörde istihdam edilmesi gereklidir. Yine kültür, sanat ve spor dallarında toplumun tüm kesimi gibi görme engelli vatandaşlarımızın da katılımı için devletimizin öncülüğünde ve sosyal sorumluluk kapsamında önemli çalışmalar başlatılması da gerekmektedir.
Değerli arkadaşlar, bir diğer önemli husus ise artık büyük şehirlerimizde görmeye başladığımız trafikte sesli uyarı sistemi ve görmeyenler için düzenlenmiş kaldırımların artık tüm şehirlerimize yaygınlaştırılması bu vatandaşlarımızın sosyal yaşama katılmalarında önemli bir destek olacaktır.
Önemle vurgulamak gerekirse, son yıllarda toplumsal yaşamdaki ve teknolojideki gelişmeler tüm bireylerde olduğu gibi görme engellilerde de bu imkânlardan yararlanma isteğini artırmıştır. Ne var ki devletçe sunulan bu hizmetlerin tek başına yeterli olması beklenemez, başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun tüm kesiminin bu hizmet için destek olması gerekmektedir.
Özürlülük, gelir düzeyi, statüsü ne olursa olsun toplumun tüm kesimlerini etkileyen toplumsal bir sorun alanıdır. Dünyanın değişik yerlerinde yapılan istatistik çalışmaları her dört aileden bir tanesinin özürlü bir yakını bulunduğunu göstermektedir.
Türkiye'de nüfusun yüzde 12,29'unu oluşturan özürlü yurttaşlarımızın başta Anayasa'mız olmak üzere 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve uluslararası sözleşmelerle tüm yurttaşlarımızın eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkı güvence altına alınmıştır. Toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olan özürlülerimizin yaşamın her alanında karşılaştıkları sorunları çözümleyerek toplumsal yaşama aktif olarak katılımlarının sağlanması ve desteklenmesi sosyal hukuk devlet anlayışının bir gereğidir. İlgili bakanlığımıza bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığı "Özürlülük Eğitimi: Toplum Özürlülüğü Nasıl Anlıyor?" temel araştırmasıyla birlikte Türkiye genelinde özürlülükle ilgili ulusal politikalar oluşturmak amacıyla birçok projeye de imza atmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime son verirken özellikle yapılan bütün proje ve çalışmaların, toplumun özürlülükle ilgili bilgisini, algısını, tutumunu bir bütünlük içinde kamuoyuna sunarak alanında önemli bir boşluğu doldurduğu temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Soysal.