| Konu: | BDP GRUBUNUN, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİNİN "GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAİR ÖNGÖRÜŞMELER" KISMINDA YER ALAN (10/498) ESAS NUMARALI TMK KAPSAMINDA KOLLUK KUVVETLERİ TARAFINDAN GÖZALTINA ALINIP ÇIKARILDIKLARI MAHKEME TARAFINDAN TUTUKLANAN ÖĞRENCİLERİN DURUMLARININ ARAŞTIRILMASI, SORUNLARININ TESPİT EDİLMESİ VE ÇÖZÜM YOLLARININ BELİRLENMESİ AMACIYLA MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGENİN, GÖRÜŞMELERİNİN GENEL KURULUN 18 HAZİRAN 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 121 |
| Tarih: | 18.06.2013 |
HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Barış ve Demokrasi Partisi Meclis Grubunun, 2006 yılında yürürlüğe giren Terörle Mücadele Kanunu kapsamında kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alınıp mahkemelerce tutuklanan öğrencilerin durumlarının tüm yönleriyle araştırılması amacıyla, Anayasa'nın 98 ve İç Tüzük'ün ilgili hükümleri gereğince Meclis araştırması açılması yönündeki önergesinin gündeme alınması talebiyle vermiş oldukları grup önerisinin aleyhinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle heyetinizi ve aziz milletimi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ hükûmetleri döneminde yargının hızlanması, yargının bir bütün olarak sorunlarının çözüme kavuşturulması, temel hak ve özgürlüklerin serbestçe kullanılması konularında birçok yasal düzenleme hayata geçirilmiştir. Bu kapsamda, hükûmetlerimiz yasal ve yapısal sorunların çözümü için birçok adım atmıştır ve önemli sonuçlara da ulaşılmıştır. Makul sürede yargılanma hakkını en geniş çerçevede temin amacını taşıyan bu adımlar sayesinde, tutukluk sürelerinin de olumlu yönde etkilendiği ortadadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kabul edilen 6352 sayılı Yasa'yla tutuklama konusunda önemli yenilikler getirilmiştir. Bu kapsamda, en başta olmak üzere, tutuklama konusunda yaşanılan sıkıntıların ve eleştirilerin azaltılması amacıyla tutukluluk yasağı sınırı iki yıla çıkarılmıştır, üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarla ilgili tutuklama kararı verilmeyeceği esası kabul edilmiştir. Daha önceki düzenlemede mevcut hâl bir yıl olarak düzenlenmekteydi. Yine, tutuklama kararlarının somut olgulularla gerekçelendirilmesi zorunluluğu kanunla getirilmiştir. Böylece, hâkimler her somut olayda mahkeme kararlarını verirken tutuklama gerekçelerini ayrıntılı şekilde açıklamak zorundadırlar.
Yine, yapılan değişiklerle adli kontrol tedbirinin uygulanabilmesi bakımından süre sınırı tamamen kaldırılmıştır. Böylece, tutuklamaya alternatif olarak mahkemelere, gerekli görülmesi hâlinde şüphelinin tutuklanması yerine, adli kontrol altına alınmasına karar verilebilmesi imkânı getirilmiştir. Tüm yapılan bu düzenlemelerle birlikte tutukluluk sürelerinde olumlu yönde iyileşmeler olmuştur. Yayınlanan raporlara bakıldığı zaman, 2001 yılındaki yüzde 50,4 oranındaki tutukluluk oranları 31 Aralık 2012 tarihi itibarıyla yüzde 23'lere düşmüştür.
Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; AK PARTİ'nin siyaset anlayışının temelinde her türlü yasaklarla mücadele vardır. Biz iktidara geldiğimiz günden bugüne kadar yasakları ortadan kaldırmak için çalışan bir iktidarız. Biz insanların ve özellikle gençlerin tek tip değil, düşünen ve sorgulayan bir gençlik olmasını arzu etmekteyiz. Biz farklılıkları zenginlik olarak gören bir anlayışa sahibiz. Gençlerimiz tabii ki düşünecek, düşüncelerini ortaya koyacak, sorgulayacak ancak bunları yaparken yasal sınırlar içerisinde, başkalarının özgürlük alanına müdahale etmeden her türlü fikirlerini ve düşüncelerini açıkça ortaya koyacaklardır. AK PARTİ'nin temel siyaset anlayışı insan odaklıdır. AK PARTİ kadroları on üç yıl önce yola çıkarken "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışıyla yola çıkmışlar ve yaptığı hizmet odaklı siyasetle de insanı hizmetin merkezine yerleştirmişlerdir. Hükûmetimiz döneminde, tüm insanlarımıza, milletimize olmak kaydıyla ve özellikle de gençliğimize özel bir önem verilmiş, gençliğimizin her alanda kendini yetiştirmesi, millî ve manevi yönden gelişmesi için her türlü imkân seferber edilmiştir. Özellikle üniversite gençliğine ayrı bir önem verilmiş, onların çağın gerektirdiği şartlarda eğitim alabilmeleri için önlerindeki her türlü engel ortadan kaldırılmıştır. Gençliğimizin daha kolay üniversite öğrencisi olabilmesi için, üniversitesi olmayan il bırakılmamış, her ilimize üniversite açılmış ve mevcut üniversite sayısı artırılmıştır. Yine, üniversitede okuyan öğrencilerimize daha nezih ve daha rahat bir ortamda barınma imkânı sağlanması amacıyla, Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığıyla yeni ve modern yurtlar inşa edilmiş ve mevcut hâl de daha da iyileştirilmiştir. Yine, öğrencilerimize verilen kredi ve burs miktarları, 2002 rakamlarına göre kıyaslanamayacak derecede artırılmıştır. Bu rakamları aziz milletimize yüce kürsüden hatırlatmak gerekirse: 2002 yılında bir öğrenci 45 TL burs ve kredi alırken 2013 yılından itibaren bu rakam 280 TL'ye çıkmış; yine, beslenme yardımı da 200 TL'ye çıkarılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; araştırma önergesinin içeriğinde, terörle mücadele kapsamında tutuklanan gençlerin eğitimlerini alamadıkları, bu noktada çeşitli engellerle karşılaştıkları iddia edilmektedir. 5271 sayılı CMK'nın 100'üncü maddesine göre, ancak kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular nedeniyle şüpheli veya sanığın tutuklanması kararı verilebilmektedir. Ancak, sistemimiz tabii ki tutuklanmayı esas olarak görmeyip tutuklanma gerekçeleri istisnai olarak düzenlenmektedir.
Ceza infaz kurumlarında barındırılan öğrencilerle ilgili yasal mevzuata baktığımız zaman, ceza infaz sistemimizin temel amacı, hükümlülerin suç işlemesine etki eden nedenleri ortadan kaldırarak yeniden suç işlemelerinin önlenmesi ve topluma kazandırılmasıdır. Ceza infaz kurumlarımızdaki eğitim çalışmaları da ulusal ve uluslararası mevzuat çerçevesinde sürdürülmektedir. Bu kapsamda, kapalı ceza infaz kurumlarımızda yaygın, açık ceza infaz kurumlarımızda ve çocuk eğitim evlerinde yaygın ve örgün eğitim yapılmaktadır.
Sonuç olarak, eğitim ve öğretim işlemleriyle ilgili olarak ceza infaz kurumlarının idaresine başvuran tüm hükümlü ve tutukluların başvuruları kabul edilmekte olup, üniversitenin kabulü koşuluyla eğitimlerine devamı sağlanmaktadır.
Yine, ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlü öğrencilerin kayıtlı bulundukları okullara gidiş ve geliş işlemleri "Ceza İnfaz Kurumlarının Tahsisi, Nakil İşlemleri ve Diğer Hükümler" konulu genelge hükümleri doğrultusunda sağlanmaktadır. Öğrencilerin sınava girmek üzere okula gidiş gelişlerinden doğan maliyetler, maddi durumu yeterli olan öğrenciler tarafından kendilerince karşılanmakta; okul harçları ve yol masraflarını karşılayamayacak durumda olanlara, yardımlaşma ve dayanışma vakıfları veya gönüllü kurum ve kuruluşlarca yardım temin edilmektedir.
Ceza infaz kurumları bünyesinde kurulan eğitim ve öğretim servisi tarafından, ceza infaz kurumlarında bulunan çocukların seviyeleri değerlendirilmekte, eğitim ve öğretim faaliyetlerine devamlarının sağlanması bakımından her türlü işlem eksiksiz olarak titizlikle yerine getirilmektedir. Bu bağlamda, ceza infaz kurumlarında bulunan çocuklara, 1'inci kademe okuma yazma ve 2'nci kademe eğitim kursları, örgün ve yaygın eğitime hazırlık ve destek kursları verilmekte olup, ayrıca, açık ilköğretim okulu ve açık öğretim lisesi sınavları ile üniversiteye giriş sınavlarına girme imkânları sağlanmaktadır. Öğrenimlerine devam ederken ceza infaz kurumlarına gelen çocukların eğitim, öğrenim ve sınav haklarını kullanabilmeleri, salıverilmeleri ya da eğitim evlerine nakledilmeleri hâlinde, okullarına kaldıkları yerden devam edebilmelerini sağlamak amacıyla okullarında sınava girmeleri ve devam zorunluluğundan muaf tutulmalarına ilişkin genel tedbirler alınmaktadır.
Tüm bu yasal mevzuata baktığımız zaman, tabii ki gönül arzu etmez ama öğrenciler suç işlemek amacıyla yasal yolların dışındaki sebeplerden dolayı tutuklanmaları hâlinde, eğitim öğretimine devam etmeleri noktasında, yasal imkânlar elverdiği takdirde, eğitimlerine devam etmeleri sağlanmaktadır. Biz, konunun ehemmiyetini biliyoruz. Bu konuda da çalışmalarımız gerek Hükûmetimiz gerekse Adalet Bakanlığımız tarafından devam etmektedir.
Meclis gündeminin yoğunluğu sebebiyle grup önerisinin aleyhinde olduğumu belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)