GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBUNUN, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİNİN "GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAİR ÖNGÖRÜŞMELER" KISMININ 68'İNCİ SIRASINDA YER ALAN (10/104) ESAS NUMARALI SEÇİM VE PARTİLER REJİMİNİN YOL AÇTIĞI SORUNLARIN ARAŞTIRILMASI VE ÇÖZÜM YOLLARININ BELİRLENMESİ AMACIYLA MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİNİN GÖRÜŞMELERİNİN, GENEL KURULUN 13 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:120
Tarih:13.06.2013

YUSUF BAŞER (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; BDP grup önerisi aleyhine söz almış bulunuyorum. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; siyasi partiler demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından birisidir. Düşünce ve teşkilatlanma özgürlüğünü sağlamak için, Türkiye'nin açık toplum olmasını sağlamak için, biliyorsunuz, 2010 yılında Meclisimizde AK PARTİ Grubu, Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak halk oylamasına 26 maddelik bir kanun teklifinde bulunmuştu. Yine, 2010 referandumunda, AK PARTİ olarak siyasi partilerin kapatılmalarını zorlaştırmak amacıyla da yasa çıkarmak için -burada birçok milletvekili arkadaşlarımız var- gece gündüz demeden mücadele ettik. Ancak, şu an bu grup önerisinde bulunan parti de dâhil olmak üzere, şu an Mecliste bulunan diğer muhalefet partileri de dâhil olmak üzere tamamı, o zaman demokrasinin vazgeçilmez unsuru olduklarına inandıkları siyasi partilerin kapatılması için dolaylı olarak destek olmuşlardır.

ALTAN TAN (Diyarbakır) - AK PARTİ milletvekilleri "hayır" dedi ona. İçeride şikeye "evet" diyenler ona "hayır" dedi.

YUSUF BAŞER (Devamla) - Dolayısıyla, biz şuna inanıyoruz: O zaman siyasi partilerin kapatılmasına açıkça ve dolaylı olarak destek olan siyasi partileri; ben biliyorum ki vatandaşlarımız, kimin daha özgürlükten yana, kimin daha adaletten yana, kimin nasıl düşünce ve ifade özgürlüğünden yana, kimin karşı olduğunu görmüşlerdir.

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Zaten DTP Franco döneminde kapatıldı, Mussolini döneminde kapatıldı.

YUSUF BAŞER (Devamla) - Yine aynı şekilde, o dönem içerisinde kimin statükocu olduğu, kimin tabucu olduğu da 2010 referandumunda açıkça ortaya konulmuştur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ, içe kapalı, halka tepeden bakan ve sorun üreten değil, halktan aldığı güçle halkın taleplerine dayalı olarak sorun çözen, katılımcı, demokratik ve çoğulcu bir yönetim anlayışını esas almaktadır. Devlet, millete hizmet için vardır diye düşünüyoruz ve bu ilke doğrultusu etrafında demokratik yönetim uygulamalarını da ülkemize kazandırdık. Vatandaşımızın hayatını kolaylaştırmayı, insanların temel hak ve özgürlüklerini kullanmasının önündeki engelleri bir bir kaldırdık, kaldırmaya da devam ediyoruz. Amacımız, daha özgür bir ülke; amacımız, hukukun tastamam olduğu, hukuk devleti ilkelerinin tastamam olduğu, hukukun üstünlüğünün hâkim olduğu bir ülkeyi gelecek nesillere bırakmaktır diye düşünüyoruz ve bu uğurda çalışmaya devam ediyoruz.

Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; yönetimde şeffaflığı, hesap verilebilirliği ve her kademede katılımcılığı esas alıyoruz. AK PARTİ, siyaset kurumuna güvenin iyice azaldığı bir dönemde kurulmuş ve iktidara gelmiş bir partidir. Ülkemizde siyaset kurumunun tekrar güçlendirilmesi, siyaset ve siyasetçiye tekrar güven kazandırılması için mücadele etmektedir. AK PARTİ siyaseti, dürüstlük ve liyakatle birlikte almış ve siyaseti ahlaki bir çizgiye yerleştirmiş bir partidir.

Demokrasilerin olmazsa olmazı, sivil siyaset ve siyasi partilerdir. Siyaseti üstün bir değer olarak görüyoruz, siyaseti milletimizin desteğiyle yapıyoruz. Milletimizin iradesini ve rehberliğini esas alıyoruz. Milletimize güveniyoruz, onun güvenliğinin her şeyin önünde olduğuna inanıyoruz. AK PARTİ, toplumsal merkez ile siyasi merkezi, millet ile devleti bir araya getirmiş ve toplumsal barışı sağlamış bir partidir. Çağdaş toplumlarda vatandaşların değişik alanlarda haklarını aramalarının, tepkilerini dile getirmelerinin örgütlenmeyle mümkün olduğunu biliyoruz. AK PARTİ olarak inanç ve düşünce ile örgütlenmenin önündeki engelleri bir bir kaldırdık; Dernekler Kanunu'nu değiştirdik, Vakıflar Kanunu'nu değiştirdik, yine aynı şekilde, çocukların dahi vakıf kurmasının yolunu açtık. Şu an Parlamentomuzda halkın yüzde 95'inin temsili sağlanmış durumdadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ 2001 yılında kurulmuş ve parti tüzüğümüze de teşkilatlarımızın tamamında, il, ilçe, belde, il genel meclisi, belediye meclisi, belediye başkanlıkları ve milletvekilliklerinde 3 dönem şartını getirmiş bir partidir. Demokrasiden bahsedenlerin, özgürlükten bahsedenlerin, vatandaşın önündeki engelleri kaldırmaktan bahsedenlerin, siyasi partilerin AK PARTİ'den örnek almalarını, ona göre kendi tüzüklerini de 3 dönem şartıyla uygun bir şekilde getirmelerini de demokrasimizin gereği olarak düşünüyoruz ve bu durumu onlara da tavsiye ediyoruz.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - O, demokrasi değil. Millet seçiyorsa siz niye?

YUSUF BAŞER (Devamla) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; biz bu 3 dönem şartını teşkilatlarımızın tamamında uyguladık. Yeni dönemde de inşallah, hem 2014 mahallî seçimlerinde ve 2015 genel seçimlerinde de aynı kuralı uygulayacağız.

Yine aynı şekilde, biliyorsunuz, AK PARTİ olarak, seçilme yaşını 30'dan 25'e düşürdük ve şu an görüyorsunuz, AK PARTİ sıraları içerisinde 25 ile 30 yaş arasındaki kardeşlerimizin, onların duygularını, düşüncelerini ve onların geleceğe dair düşüncelerini de yine bu Parlamentodan tüm halkımıza sunmayı asli bir görev olarak görüyoruz.

Yine aynı şekilde, geçenlerde Başbakanımızın ifade etmiş olduğu gibi, artık mademki 18 yaşındaki, yarınlarımızın teminatı olan gençlere biz inanıyoruz, güveniyoruz, onlara seçme hakkını veriyoruz; yine, aynı şekilde onların da, 18 yaşındaki kardeşlerimizin de mademki seçme hakkı var, seçilme hakları da olsun diye onunla ilgili olarak çalışmalara devam ediyoruz.

Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; yine aynı şekilde, şu an AK PARTİ Grubu içerisinde cumhuriyet tarihinin en fazla kadın milletvekillerinin temsil olduğu bir gruba haiz bir parti anlayışıyla hareket ediyoruz. Milletvekillerimizi sadece milletvekili olarak değil, hem parti teşkilatlarımızda hem il genel meclislerinde ve hem de belediye meclislerinde yine aynı şekilde bunların önünü açtık; onları sadece oy deposu olarak değil, gençlerimiz sadece afiş asan insanlar değil, yönetimde de söz sahibi olan insanlar olsun istiyoruz. Mademki Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılında, 2023 yılında Türkiye'nin güçlü bir ülke olmasını, kadir bir ülke olmasını ve bilge bir devlet olmasını istiyoruz, o hâlde, yarınlarımızın teminatı olan yavrularımızı da, gençlerimizi de yönetimde söz sahibi etmemiz gerektiğine yürekten inanıyoruz. Mademki ülkemizi 2071 yılında dünyanın güçlü ekonomisi olan bir ülke hâline getirmek istiyoruz, yine aynı şekilde, gençlerimizin yönetimlerin her bir kademesinde söz sahibi olmalarını, yönetimde etkin olarak rol almalarını istiyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biliyorsunuz, AK PARTİ olarak, sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin tepkilerini yasal olarak yapmasından yanayız. Ancak, yakıp yıkmakla, ülkenin dış dünyaya demokratik bir ülke olmadığını göstermek isteyenler ile ülkede kara propaganda yayanların da hukuk devleti ilkesi gereği yargı önünde hesap vermesini ve herkesin hukuka, adalete ve kanuna uygun olarak eylem yapmasını da yürekten istiyoruz. Biz, AK PARTİ olarak, hiç kimsenin ama hiç kimsenin suç işleme özgürlüğünün olmadığına yürekten inanıyoruz. Yine, hiç kimsenin kamu malına zarar verme özgürlüğünün olmadığını düşünüyoruz. İnsanları tencere tava sesleriyle rahatsız etmelerini de, onları tahrik etmelerini de, özgürlüğünü sınırlamalarını da asla kabul etmiyoruz. AK PARTİ olarak çoğunluğun azınlığa tahakkümüne karşı olduğumuz gibi, azınlığın çoğunluğa tahakkümüne de karşı olduğumuzu söylüyor, hepinizi sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)