| Konu: | ÇEVREYE VE TRABZON'UN SORUNLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 11.06.2013 |
MEHMET VOLKAN CANAİLOĞLU (Trabzon) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de öncelikle, sözlerime başlamadan önce, Meclisimizi ziyaret eden çok değerli konuklarımıza "Hoş geldiniz." diyorum, teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri, son günlerde, bilhassa son on beş günde, Hükûmetinizce "Çevreciyiz. Çevreyle ilgili çok büyük yatırımlar yaptık, ağaçlar diktik, fidanlar diktik. Bizden büyük çevreci yok." sözleri gündeme oturdu. Buna karşı da pek çok arkadaşımız gerekli cevapları, yapılan işlemleri anlattı. Ben de burada sizlere kısa bilgiler vererek Trabzon'un sorunlarına değineceğim zamanım kalırsa.
Değerli milletvekilleri, şimdi sizlere şu bilgileri sunmak istiyorum: Çevre ve Şehircilik Bakanlığının AK-TEL MÜHENDİSLİK'e hazırlattığı rapora göre, üçüncü havaalanının inşa edileceği alanda 2 milyon 513 bin 341 ağaç var. Bunlardan kesilmesi zaruri olanlar 657 bin, taşınacak olanlar ise 1 milyon 855 bin 391. Üçüncü köprü için ise 1 milyon 610 bin 372 ağaç kesilecek. Henüz, Kanal İstanbul Projesi'nin ne tür çevresel tahribata yol açacağı araştırılmış değil. Atatürk Orman Çiftliğinde Başbakanlık binası için 3 bin ağaç kesilmiş, bu binayla ilgili ulaşım projeleri kapsamında 6 bin ağaç daha kesilecek. Atatürk Orman Çiftliği'nin Çukurambar ve Kızılırmak mahallelerinde kalan kısmı, önce eğitim faaliyetlerinde kullanılmak üzere Gazi Üniversitesine devredildi. Gazi Üniversitesi bu alanı TOKİ'ye devretmiş. Şimdi de TOKİ'nin, Amerikan Büyükelçiliği binası yapmak üzere, Amerika Birleşik Devletleri'ne satacağı söylenmektedir.
Hükûmet, orman varlığındaki artışın 900 bin hektar olduğunu söylüyor. Oysa bilimsel araştırmalara göre 2003-2010 arası bu sayı 343 bin hektar. 343 bin hektarın 264 bin hektarı resmî, 79 bin hektarı özel kişi ve kuruluşlar eliyle üretilmiş. Üstelik ağaçlandırma çalışmaları, büyük oranda, orman sayılan yerlerde yapılmış, dolayısıyla ormanların genişlediğini düşünmek bir yanlışlıktır. Aynı dönemde 44 bin hektar maden, artı, 86 bin hektar turistik tesis, üniversite vesair amaçlarla kullanılmak üzere tahsis edilmiş, Bu, eksi 130 bin hektar alan demektir.
Şimdi, Sayın Başbakan da konuşmalarında Hükûmet olarak 2 milyon 800 bin ve bazen de 3 milyar ağaç dikildiğini söylüyor. Bu, artık, hesaplandığı zaman 3 milyar/10 yıl eşittir yılda 300 milyon ağaç ediyor. Tatil günlerini çıkarırsak kabaca yılda 300 iş günü, günde 1 milyon ağaç dikiliyor. Demek ki ülkemizde 10 bin kişi her gün yüzer ağaç dikmiş. Bunu da düşünmek lazım.
Değerli arkadaşlar, Hükûmet, orman alanlarındaki tahribi ağaç dikerek önlediğini söylüyor. O zaman sormak gerek: Dikildiğini öne sürdüğünüz fidanların can suları düzenli verildi mi? Büyüyene kadar kontrolleri yapıldı mı? Dikildiğini öne sürdüğünüz fidanların hepsi toprakla buluştu mu? Aralarında halka elden dağıtılan fidanlar var mı?
Bunun yanı sıra, DSİ verilerine göre Türkiye'de toplam 1.941 HES mevcut. 2023 yılına kadar bunların sayısının 4 bin olması hedefleniyor. Bu HES'lerden 135'i Trabzon'da, 124'ü Artvin'de, 99'u Giresun'da, 84'ü Rize'de ve 54'ü Ordu'dadır. HES yapımı için toplam ne kadar ağaç ve ormanlık alanın yok edildiği ise bilinmiyor.
Trabzon iline gelince, çevre sorunları gerçekten ağırlık taşımaktadır. Değirmendere havzası her türlü kirleticinin tehdidi altındadır. Maçka ilçesinin ve ona bağlı yerleşim birimlerinin kanalizasyonu hâlen Değirmendere'ye verilmektedir.
Ve sonuç olarak, süremiz azalıyor ama, şunları söylemek istiyorum: Sonuçta, ormanların çoğaldığı söylenen ülkemizde orman kalmadı, köy kalmadı, dere kalmadı; yeşil alanlar aynalı gökdelenlere, sanayi bölgelerine açıldı. Sulak alanlar satıldı, sazlıklar beton mahallelere dönüştü ve sonuçta, bir ağacın vatan, vatanın demokrasi, demokrasinin özgürlük olduğunu anlatmak için Gezi Parkı'nda toplanan ve yurdun her köşesinden destek gelen gençleri tebrik ediyor, kutluyorum.
Hepinize sevgi ve selamlarımı iletiyorum.
Teşekkürler. (CHP sıralarından alkışlar)