| Konu: | MUSTAFA ELİTAŞ'IN SATAŞMA NEDENİYLE YAPTIĞI KONUŞMA SIRASINDA CHP GRUBUNA SATAŞMASI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 117 |
| Tarih: | 06.06.2013 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Elitaş, gerçekten tecrübeli bir politikacısınız ama yakıştıramıyorum açık ve net söyleyeyim, yani bu şekilde kötü örnek olmanızı da doğru bulmuyorum.
Demokrasiler, evet, talep etme ve talepleri dile getirme, onları özgürce ifade edebilme ortamlarıdır.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Az mı konuşuyorsun? Her şeyi söylüyorsun sabahtan beri.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Bu çocuklar bir şeyler talep ediyorlar ama bu taleplerin yersiz ve geçersiz olduğunu sizler söylüyorsunuz, görüşmeden söylüyorsunuz. Gaz sıkarak, onlara şiddet uygulayarak dağıtmaya?
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Seni niye gönderdiler buraya?
HAYDAR AKAR (Devamla) - Şimdi onu da söyleyeceğim.
Eğer sen de benim gibi gidip görseydin, o çocuklarla konuşmuş olsaydın, gezmiş olsaydın, o çocukların Cumhuriyet Halk Partili olmadığını, o çocukların AKP'li olmadığını, MHP'li olmadığını, bizim çocuklarımız, evlatlarımız olduğunu, hepsinin orada olduğunu görecektin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Demek ki ana muhalefette eksiklik var, ana muhalefet problemi var Türkiye'de
HAYDAR AKAR (Devamla) - Ben size örnekler verdim, oradaki çocuklardan örnek verdim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - İnsanlar bizi niye gönderir? Benim adıma konuş diye gönderir.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Siz bunu tercih etmediniz. Siz, halkın problemleriyle uğraşmaktansa, gençlerin problemleriyle uğraşmaktansa polise talimat verdiniz, onları bombalattınız, onları gazlattınız. İşte, demokratik olmayan budur. Demokratikleşme demek, taleplerini ifade edebilmek demektir. Rize'de yapıldığı gibi, taleplerini ifade etmeye çalışan insanlara bir içgüdüyle saldırmak değildir, onları konuşturmamak değildir. Onların da eğer bir talepleri varsa bu ülkeden, çıkarlar meydana, taleplerini dile getirirler. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Evet, sizden önce getiriyorlardı. Nerede getiriyorlardı? Cuma namazlarından sonra getiriyorlardı. Nerede getiriyorlardı? Cami avlularında getiriyorlardı, İstanbul Üniversitesinin meydanlarında getiriyordu sizin arkadaşlarınız. Bugün o taleplerinin geçerli olduğunu biz söylüyoruz ama demokratik bir ortamda getiriyorlardı. Siz o gençlere, o gün onlara yapılanların tam tersini bugün kendi taleplerini dile getirmeye çalışan gençlere yapıyorsunuz. Biz kimseyi kışkırtmıyoruz; bilakis, gidiyoruz, olayları önlemeye çalışıyoruz, sükûnete davet ediyoruz, gençlerin kamu malına zarar vermelerini önlemeye çalışıyoruz ki vermemişlerdir, bundan sonra da vermeyecekler. Bunu da böyle bilesiniz diyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)