GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBUNUN, MARDİN MİLLETVEKİLİ EROL DORA VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİN YAŞADIĞI SORUNLARIN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 6/12/2012 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMA ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 5 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:116
Tarih:05.06.2013

FATOŞ GÜRKAN (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, bizi izleyen değerli vatandaşlarımız; öncelikle, bugün Miraç Kandili, kandilimizin mübarek olmasını diliyor, tüm insanlığa huzur ve barış getirmesini temenni ediyorum.

Bugün, tabii, Çevre Günü. Biraz önce söz de istemiştim ama sıra gelmedi bana. Yıllarca Orman Genel Müdürlüğünün avukatlığını yapmış biri olarak, AK PARTİ hükûmetleri döneminde ağaçlandırma seferberliğine çok fazla önem verildiği ve özellikle 120 adet kent ormanı, 135 adet bal ormanı, hatta 25 adet de yapımı devam eden bal ormanının da olduğunu belirtmek istiyorum.

Bir de, tabii, biz hepimiz çevrenin geleceğimiz olduğuna inanıyoruz. Hepimizin çevreye duyarlı olması lazım ama bir anne olarak, özellikle son günlerde meydana gelen eylemlerde, ortaokul, lise öğrencilerinin dahi provokatif eylemlerde maalesef ve maalesef yönlendirildiğini, vatandaşımızın evinin bahçesindeki ağaçların söküldüğünü, hatta arabalarının yakıldığını ve hem çevreye hem topluma zarar verildiğini, bu tür eylemlerde kullanılan çocuklarımızın da ailelerinin duyarlı olması gerektiğini ve bunlara gönderilmemesi gerektiğini belirtmek istiyorum.

Evet, bugün BDP'nin, Barış ve Demokrasi Partisinin tarımda çalışan işçilerin sorunlarıyla ilgili verdiği önerge üzerinde, aleyhinde konuşuyorum. Özellikle emek ve alın teri, bizim için en çok saygı duyulması gereken erdemlerin başında. Rızkını arayıp bulmak için, evindeki çocuğunun temel ihtiyaçlarını karşılamak için verilen bu kutsal uğraş, her kesimce önünde eğilmesi gerekilen bir durumdur. Dinimiz ve kültürel değerlerimiz de çalışmanın bir zorunluluk olduğunu, çalışanın emeğinin kutsal olduğunu vurgulamaktadır. Bizim kültürümüzde kişinin ne iş yaptığından çok, ne kadar emek sarf ettiği önemlidir.

Emeğin ve iş gücünün yoğun olarak yer aldığı sektörlerin başında da tarım sektörü gelmektedir. "Tarım işçileri" olarak adlandırdığımız emekçilerimiz kendi bölgelerinde çalışmakla birlikte, daha çok Güneydoğu Anadolu bölgelerimizden, tarım faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı illerimize gelen işçilerimiz de rızık bulmak için bölgemize gelmektedir.

Farklı illerden tarım işçilerinin yoğun olarak geldiği illerden birisi de, seçim bölgem olan Adana'dır. Bu sebeple, ilimize gelen tarım işçilerimizin önceki yıllardaki çalışma koşullarını ve bugünün koşullarını çok iyi bilen biriyim. Babam da benim uzun yıllar çiftçilik yaptı. Ben de tarlada çalışan ve onların yaşadığı sıkıntıları bilen biriyim.

Evet, önceki yıllarda tarım işçilerimizin bulunduğu koşulları özetlemem gerekirse, hiçbir zaruri ihtiyaçları bile karşılanmayan, gerçekten -çok affedersiniz- tuvaleti, banyosu, yemek yeme ihtiyacının dahi olmadığı koşullarda yaşıyorlardı. Bugün, iktidarımız döneminde, gerçekten -ben de gittim tarım işçilerinin bulunduğu, özellikle çadırların bulunduğu mevkilere, dönem dönem gidiyorum- buralarda vatandaşımızın, tarım işçilerimizin banyosu, tuvaleti, yemek yiyecek alanları ve özellikle -eğitime çok fazla önem veriyoruz- orada bulunan tarım işçilerimizin çocuklarının eğitiminin görüleceği okulların dahi yapıldığı, okul olmasa dahi eğitim imkânının mutlaka karşılandığı alanlar  ve imkânlar sağlanmıştır.

Öncelikle, tabii, tarım işçilerimizle ilgili sağlık güvencesi kapsamında, tüm vatandaşlarımızın olduğu gibi, tarım işçilerimiz de yapılan gelir tespitine göre ücretsiz sağlık güvencesi elde etmişlerdir. Sayın Başbakanımızın konuya ilişkin hassasiyetiyle yayımlanan Başbakanlık genelgesi kapsamında başlatılan "METİP" yani Mevsimlik Tarım İşçileri Projesi'yle bulundukları illerden diğer illere aileleriyle birlikte giden vatandaşlarımızın ulaşım, barınma, eğitim, sağlık, güvenlik, sosyal çevreyle ilişkiler, çalışma ve sosyal güvenlik bakımından mevcut durumları iyileştirilmiştir.

Bu proje kapsamında 2010 yılından itibaren 37 il valiliği tarafından hazırlanan 55 proje kapsamında yaklaşık 90 milyon TL kaynak aktarılmıştır. Söz konusu proje kapsamında yaklaşık 300 bin vatandaşımıza hizmet sunulmuştur. Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Projesi'ne 2010 yılında 44 milyon, 2011 yılında 27,5 milyon, 2012 yılında 21 milyon bütçe aktarılmıştır. Tarım ve orman işlerinde süreksiz çalışanların, 1 Mart 2011 tarihinden sonra sigortalılığı sağlanmış ve bu kişilere iş kazası ve meslek hastalığı durumunda gerekli yardımların yapılması da sağlanmıştır. Yine, 2008 yılında tarım işçileri 18 gün çalışmış ve 30 gün sigortalı sayılması sağlanmış, bu uygulama da 2011 yılından itibaren her yıl için 1 puan artırılarak devam etmektedir. Bunun yanında gezici sağlık ekiplerimiz, mevsimlik tarım işçilerimize sağlık hizmetleri sunmaya devam etmekte ve aşılama çalışmaları da yapılmaktadır. Yine, bu çalışmalarla beraber illerimizde valilik, ilçe kaymakamlıklarımız ve belediyelerimiz aracılığıyla tarım işçilerimizin hayat standartlarının artırılmasına yönelik de çalışmalar yapılmaktadır.

Adana ili özeline baktığımızda, 2012 yılında 64 yerleşim alanında 3.953 çadırda kalan 20.458 tarım işçisine hizmet verilmektedir. Yaşam alanlarına ilişkin zemin seviyesi ve düzenleme işlemleri yapılmıştır. Elektrik ve su tesisatı çekilmesi işlemleri yapılmış, 12 yerleşim yerine elektrik verilmiş, 2 yerleşim yerine trafo kurulmuş, 14 yerleşim yerine 3.540 metre su borusu döşenerek su bağlantısı yapılmış, kolaylık tesisleri yapımına da devam edilmektedir. Yine diğer, tuvalet, duş kabini, çamaşır ve bulaşık yıkama konteynerleri de verilmiştir, sayısı 598 adet. Yine, 215 adet çöp konteyneri, 40 adet foseptik tankı alımı gerçekleştirilmiştir ve 11 adet yerleşim yeri telle çevrilmiştir. Tüm yerleşim yerlerine, içme ve kullanma suyu temin edilmiştir.

Eğitim imkânlarına baktığımızda, Karataş'a bağlı Tuzla beldemizde 5 derslikli prefabrik okul ve öğrenciler için 160 kişilik prefabrik yemekhane yapılmıştır. 2010-2011 eğitim öğretim yılında 188 öğrenci taşımalı eğitim ile merkeze taşınmış ve bu öğrencilere öğle yemeği verilmiştir. Çadır yerleşim alanlarına çocuk oyun grupları konulmuştur. Mevsimlik gezici tarım işçilerinin eğitim çağındaki çocuklarının tespiti ve takibi ile eğitim öğretime devamlarının takip ve kontrolü yapılmaktadır. Her bir konaklama alanına, konaklayan çadır sayısına göre çok amaçlı hizmet çadırı kurulmuştur. Adana ilinde proje kapsamında yapılan toplam harcamalar 6 milyon 071 bin 569 TL'dir.

Mevsimlik tarım işçilerimize yönelik çalışmalarımız artarak devam edecektir. Zira bu çalışmaların hiçbiri 2012 yılından önce yapılmamıştır. Biz, toplumumuzun her kesimine eşit ve adaletli çalışmaya, hizmet etmeye devam ediyoruz.

Evet, özellikle mevsimlik tarım işçilerimizin sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarımızın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük bir titizlikle yürütüleceğinden yeni bir Meclis araştırması açılması talebinin bu aşamada yerinde olmadığını düşünüyorum.

Ayrıca, Adana'dan bir vatandaşımızın da özellikle dile getirmemi istediği bir sözü de söylemek istiyorum, Adana'da muhalefetten bir belediyenin hizmet  binası yapmak için onlarca ağacı yıktığını da söylememi istedi. Onu da burada söylemek istiyorum.

Yüce heyetinizi ve bizi izleyen aziz milletimizi de saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)