| Konu: | CHP GRUBUNUN, GRUP BAŞKAN VEKİLLERİ ANKARA MİLLETVEKİLİ EMİNE ÜLKER TARHAN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ VE YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE TARAFINDAN GEZİ PARKI OLAYLARINDA ORANTISIZ GÜÇ KULLANIMINA İLİŞKİN KANUNSUZ EMİR VERENLER İLE BU EMİRLERİ YERİNE GETİRENLERİN BELİRLENMESİ VE SİYASİ İKTİDARIN BASIN ÜZERİNDEKİ BASKILARININ ORTAYA ÇIKARILMASI AMACIYLA 3/6/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 4 HAZİRAN 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 115 |
| Tarih: | 04.06.2013 |
EROL KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi önerisi aleyhinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sesinizi çıkartmadınız!
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Parmak sallama! İstersen gel dışarıda parmak salla!
EROL KAYA (Devamla) - Öncelikle, yarın Dünya Çevre Günü ve çevreyle ilgili bir tartışma yapıyoruz, Dünya Çevre Günü'nüzü kutluyorum. Aynı zamanda, yarın akşam Miraç Kandili Miraç Kandili'nizi de tebrik ediyorum.
Değerli arkadaşlar?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Tehdit mi ediyorsun?
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sen tehdit ediyorsun! (CHP ve BDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen sâkin olunuz, lütfen.
Lütfen, konuşmacıyı dinleyelim. Lütfen, sayın milletvekilleri, sükûnete davet ediyorum.
Lütfen? Lütfen, sakin olunuz.
Buyurunuz Sayın Kaya.
EROL KAYA (Devamla) - Süreyi düzeltebilir miyiz Sayın Başkan?
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nüzü ve aynı zamanda, yarın akşam idrak edeceğimiz Miraç Kandili'nizi tebrik ediyorum.
Değerli arkadaşlar, Taksim olaylarıyla ilgili bir sürü sıkıntı yaşadık ve bu sıkıntıların başında birçok vatandaşımızın mağdur olduğunu? Vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet dileyerek sözlerime başlamak istiyorum.
Müsaade ederseniz, konuşmamda da bir şeyin altını çizmek istiyorum, o da şudur: Dünya Çevre Günü'nde çevreden yola çıkarak yaşanılan bir sıkıntıyı konuşuyoruz. Biz, yaşanılan olaylarla ilgili doğru bir bilgilendirme yapılamadığı zaman, istismarcılara fırsat verildiği zaman çevrenin siyasal amaçlarla kullanılmasının bedelinin bu ülkeye ve bu millete nasıl fatura edileceğini hep birlikte yaşadık.
Değerli arkadaşlarım, ben, sizlere bir şeyi daha belirtmek istiyorum. Bugün, Dünya Çevre Günü'yle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu ve bakanlıklarla beraber Şeref Salonu'nda bir sergi açtık. Hiç olmazsa çevreyle ilgili gençlerimizin, çocuklarımızın, öğrencilerimizin ve Hükûmetin yaptığı çalışmaları, sergiyi gezerek görmenizi sizlere tavsiye ediyorum.
Konuşmamda hem Taksim'le ilgili hem de çevreyle ilgili birlikte değerlendirme yapmak istiyorum. Eğer çevreyi konuşacaksak ve sağduyuyla hareket edeceksek sanırım ikisini birlikte yapmakta fayda var.
Değerli arkadaşlar, şehirler meydanlarıyla bilinir, şehir meydanlarıyla anılır ve meydanlarıyla yükselirler. Bir dünya kenti olan İstanbul'da meydandan bahsetmek mümkün olmadığı için, seçimler öncesinde, 2011 öncesinde bir meydan düzenlemesinden, Taksim düzenlemesinden bahsedildi.
ÖZDAL ÜÇER (Van) - O yüzden mi halkla meydan muharebesi yapıyorsunuz.
EROL KAYA (Devamla) - Ve bu düzenlemeyle ilgili 2011 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisindeki AK PARTİ'li, Cumhuriyet Halk Partili, MHP'li, Saadet Partili ve bağımsız belediye meclis üyelerimiz hep birlikte, oy birliğiyle kendi şehirlerinde yapılacak olan bir projeyi görerek ve bununla ilgili karar verdiler. Belki birçoğunuz Beyoğlu'nu, belki birçoğumuz Taksim'in sokaklarını bilmeyiz ama o meclis üyeleri yerel bir meclisin aldığı bir kararın gereğini yaparak beğendikleri, onayladıkları, bir projeyi hayata geçirdiler. Bu proje ihale edildi ve yapılmaya başlandı. Peki, Taksim'de ne oluyor? Bu teknik bilgileri vermekte fayda var.
Değerli arkadaşlar, şu anda, Taksim'de yayaların kullandığı alan 54 bin metrekaredir, bu 100 bin metrekareye çıkarılıyor. Alanda toplam 563 ağaç mevcuttur, bunun 12 tanesi naklediliyor ve alanda toplam 600 ağaç olacak. Yine, trafiğin yer altına alınması söz konusu. Özellikle, her sabah saat 07.30 ile 08.30 arası Taksim'den geçen toplam araç sayısı bir saatte 8.500 ve bunlar bu alanı bir saatte katediyorlar.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Bunlara gerek var mı? Hiç gerek yok.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Var tabii.
EROL KAYA (Devamla) - Bu alanda, trafik yer altına alınarak bu süreç yarım saate indiriliyor. Alanın gelgeç alanı, zorlukla yürünen bir alan olması yerine durulan, dinlenilen, keyif alınan bir mekâna dönüştürülmesiyle ilgili bir düzenleme söz konusu ve -Talimhane ile Taksim- bir bütünlük sağlanacak.
Ayrıca, 2011'de yapılan bu proje hem sosyal medyada hem İstanbul Büyükşehir Belediyesinin İnternet sitesinde sadece İstanbullularla ilgili değil, hem Türkiye'yle ve hem dünyayla paylaşıldı ve hepimiz İnternet'e girdiğimizde bunları görmemiz mümkün.
Peki, Taksim'de ne yapılıyor?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - AVM yapılıyor!
EROL KAYA (Devamla) - Taksim'de yapılan proje çalışması iki etaptır; birinci etabını düzenlemesinin şu anda yüzde 70'i bitmiş ve temmuz ayında açılacak. Kıyamet koparılmasının sebebine baktığımızda, olayların sebebinin, Divan Oteli'nin hemen karşısındaki Gezi Parkı'nın beton duvarının sökülmesi, bir duvarın 2 metre öteye alınması. Burada yaya kaldırımını genişletmek için 12 ağaç söküldü ve bir başka yere ağaç sökme makineleriyle nakledildi. Geri kalan ağaçlarımızla ilgili ise bunlar sökülürken kıyamet koptu.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Ya, sen bırak projeyi, üç kişi niye öldü?
EROL KAYA (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, Dünya Çevre Günü arifesinde çevre duyarlılığı içinde şehre sahip çıkmak adına, katılımcı bir yapı noktasında hassasiyet gösteren hem STK'larımıza hem vatandaşlarımıza -iyi niyetli vatandaşlarımıza- özellikle teşekkür etmek istiyorum. İstanbul'da bir proje yapılıyor ve bu projeye katılmak noktasında insanlarımızın bir iradesi var. Buna saygı göstermek gerekiyor.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Kime sordunuz?
EROL KAYA (Devamla) - Ve bir şeyi daha hatırlatayım: Birleşmiş Milletler tarafından 5 Haziran Dünya Çevre Günü 2013 teması "düşününüz, yiyiniz ve koruyunuz" noktasında tema olarak seçilmiş durumda.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Belediye Başkanınız özür diledi.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Kim destekledi?
EROL KAYA (Devamla) - Aslında, çevreye bakışımızı, çevreyi sahiplenişimizi, bence paradigma değişimini bir defa daha gözden geçirmekte fayda var.
Değerli arkadaşlar, bugüne kadar "çevre" dediğinizde aklımıza iki şey geliyor: Birisi mevzuatla ilgili düzenlemeler, ikincisi uygulamayla ilgili düzenlemeler. Oysa, bunun bir başka boyutu da var, o da ahlakla ilgili düzenlemelerdir.
Hükûmetimizin uygulamayla ilgili düzenlemelerine baktığımızda, gerek Avrupa Birliği çevre faslı kapsamındaki düzenlemelere gerekse su, toprak ve hava kalitesinin artırılmasıyla ilgili yaptığı düzenlemelere baktığımızda, fevkalade önemli icraatlar yapıldığına hepimiz şahidiz ve hepimiz, bunu teneffüs ediyoruz ve yaşıyoruz. Ama, dikkate alınması gereken bir başka unsur ise ahlak boyutudur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm kadim inançlarda insan ve tabiat ilişkisine dair geniş bilgiler ve ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. Kutsallık zırhından arındırılan tabiatın, ağacından hayvanına kadar tüm varlığıyla her türlü tehdide ve tehlikeye açık hâle geldiğini görüyoruz. Kendi manevi varlığını kaybeden bir insanlığın, tabiatın kutsallığına saygı duymasını beklememiz mümkün değildir ve mümkün olmadığını da görüyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Tabiata değer vermediğinizi gördük zaten.
EROL KAYA (Devamla) - İnsanın çevreyle ilişkisini sürdürülebilir bir temele oturtacak olan bu ilişkinin ahlaki bir zeminde kurulmuş olmasıdır.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Konunun özüne bir gelseniz.
EROL KAYA (Devamla) - Unutmamalıyız ki ahlaken kötü sayılan her davranış çevreye de zararlıdır, çevrenin de düşmanıdır. Ahlaken iyi kabul edilen, tavsiye edilen her davranış da çevreye uygundur ve çevrenin korunmasına hizmet eder.
Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımızın verdiği önergeye baktığımızda, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılamadığı, yaşam hakkına kadar uzanan ihlallerin yaşandığı, hak arama özgürlüğünün bastırıldığı ve halkın doğru bilgilendirilme hakkının yok edildiğinden bahsedilmektedir.
Değerli arkadaşlar ve kıymetli milletvekilleri; Gezi Parkı'nda 5 ağacın yerinden taşınmasıyla başlayan eylemler çevreci bir duruştan öte, provokatif odakların nemalandığı bir boyuta dönüşmüştür.
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sorun 5 ağaç değil Sayın Başkan, sorun yaşam alanın yok edilmesi.
EROL KAYA (Devamla) - 280 iş yeri tahrip edilmiştir, 310 araç yakılmıştır, 11 AK PARTİ ilçe binası yakılmış, 6 kamu binası zarar görmüştür.
Ben size bir hatırayı nakletmek istiyorum: Bugün Bingöl Milletvekilimiz Eşref Taş ile beraber Çevre Komisyonu etkinliğindeydek, bir hatırasını nakletti. Değerli arkadaşlar, dün Kızılay Meydanı'nda genç kardeşlerimiz bir eylemden döndükten sonra kafeteryada, Eşref Bey'in de oturduğu bir ortamda şunu söylüyorlar "Arkadaşlar, biz iş yerlerinin camlarını niye kırıyoruz ki bunun sebebi ne?" Sahi, bu iş yerlerinin, araçların yakılmasının, yıkılmasının tahrip edilmesinin sebebi ne?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - İçişleri Bakanına soracaksın.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Kendinize sordunuz mu?
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Size sormak lazım, size.
EROL KAYA (Devamla) - Çevrecilik adına mı bu yapılıyor, siyaset adına mı yapılıyor? Kim vesile oldu? Kim nemalanmak istiyor?
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Önergeye gel. Önergeyle ilgili konuşmadın ki.
EROL KAYA (Devamla) - Eğer çevrecilik adına yapılıyorsa sizlere şunu hatırlatmak isterim: Koç Üniversitesine tahsis ettiğimiz alanda 34 bin ağaç kesildi, Doğu ve Güneydoğu'da güvenlik adına bütün ormanlar yakıldı, neredeydi çevrecilerimiz? Kimse kusura bakmasın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Burada bir şeyin altını bir kez daha çizmek istiyorum, o da şudur? (CHP sıralarından gürültüler)
EMİNE ÜLKER TARHAH (Ankara) - Çevrecinin fotoğrafı, bak! Gözünü çıkarmışlar, bak fotoğrafa!
EROL KAYA (Devamla) - Lütfen? Ama, lütfen? İyi niyetle çevre hassasiyetini dile getiren vatandaşlarıma teşekkürlerimi ve saygılarımı ifade ediyor, halkımızı sağduyuya davet ediyorum ve provokasyonlara gelmemesini temenni ediyorum.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Başbakanı da sağduyuya davet et!
EROL KAYA (Devamla) - Hepimizin buradan çıkaracağı çok fazla ders olduğunu da ifade etmek istiyorum.
Kıymetli milletvekilleri, inançtan, ahlaktan, hukuktan beslenmeyen bir çevreciliğin hem gerçekçi hem de sürdürülebilir olmadığını ifade etmek istiyorum. Gezi Parkı olaylarının çevrecilikle alakası olmadığını?
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - "Çevreyle alakası olmayan!"
HURŞİT GÜNEŞ (Kocaeli) - Allah, Allah!
EROL KAYA (Devamla) - ?eylemlerin bir merkezden planlandığını?
Bakınız arkadaşlar, bunların hepsinin, aynı anda hem Türkiye'de hem de Avrupa'da, saatleri belli, yerleri belli, bir merkezden planlandığını görmek zorundayız.
İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Ayıp ayıp ya!
EROL KAYA (Devamla) - Çevrecilik istismar edilerek birtakım kesimlere siyasal amaçlar uğruna önüne gelen her şeyi yakıp yıkan ve bir felaket ortamını ortaya koyan bu anlayışa "dur" demek gerekmektedir.
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Önergeden bahsetmeyecek misin hiç?
EROL KAYA (Devamla) - Buna rağmen, ısrarla ve inatla hâlâ konuyu bir çevre duyarlılığı olarak sunanları hayretle izlemekteyim. Lütfen, kimse masum insanları ve masum ağaçları siyasal emellerine alet etmesin, yazıktır, günahtır.