GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK PETROL KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:112
Tarih:29.05.2013

SAKİNE ÖZ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Petrol Kanunu Tasarısı üzerinde yürüttüğümüz görüşmelerin 19'uncu maddesi üzerine söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, enerji birçok açıdan siyasal ve toplumsal bir nitelik taşımaktadır. Gelişmiş toplumlar enerjiyi bir hak olarak tanır, devletleri ise bu hakkı nitelikli biçimde sunmak, doğa-enerji dengesini gözetmekle görevli sayar. Dünya örneklerinde rastladığımız yasalar ve uluslararası sözleşmeler doğayı korurken, insan unsurunu merkezine alan ucuz ve güvenli, çeşitli kaynaklardan yararlanmayı hedefleyen bir enerji politikasına davet eder. Güvenli, ucuz, farklı kaynaklardan elde edilmiş, kolay, erişilebilir ve kesintisiz enerjiyi günümüzde bir hak olarak gören gelişmiş toplumlar çevrenin korunması ile enerji kaynaklarının üretimini ve dağıtımını denge içinde yürütmeyi şart koşarlar.

Benzer biçimde, özellikle ülkemizin dâhil olduğu Orta Doğu coğrafyası enerji cenneti olarak bilinir. 19'uncu yüzyıldan bu yana enerji paylaşımı için yürütülen mücadeleler ve savaşlar bizi çok daha dikkatli adımlar atmaya, ülkemizin egemenlik hakları ile enerji politikaları arasında hassas bir denge kurmaya zorlamaktadır.

Sayın milletvekilleri, Orta Doğu coğrafyasında, özellikle Arap Baharı sonrasında enerji güvenliği, egemenlik hakları ve sınır güvenliği öylesine önemli bir konum elde etmiştir ki bölgemizdeki ülkelerle görüşeceğimiz diplomatik siyasi ilişkileri yapay ve göstermelik, bugün dost yarın düşman olacak kadar değişken, özünde gayet sığ olan bir stratejik derinlikle yürütemeyeceğimiz açıkça kanıtlanmıştır.

AKP, enerjide ve diplomaside sözüm ona çok yönlü olan ancak gerçekte tek yönlü, Washington rotalı yönelimleri gözden geçirmelidir. Sırtını sıvazlayıp yol gösterenlerin sonra da ülkemiz savaşın eşiğine getirildiğinde geri çekilenlerin yanında değil, Obama'nın yaptığı gibi Dışişleri Bakanını parmak şıklatarak çağıranlarla değil, Putin'in yaptığı gibi Enerji Bakanını bir el hareketiyle yanına getirenler hiç değil; bölgesel dengeleri gözeterek ve kendi yolunu çizerek ilerletmelidir.

Değerli milletvekilleri, üzerinde yaşadığımız bu değerli topraklar, Orta Doğu bölgesi dünya petrol ve doğal gaz rezervlerinin dörtte 3'ünü barındırıyor. Gelecek yılların tahminlerine göre Orta Doğu ve Asya'nın enerji potansiyeli düşmeyecek ve ülkemiz, Avrupa'nın enerji köprüsü olarak önemini artıracak. Gelin görün ki bu coğrafi konumumuzu değerlendirmekten henüz uzağız. Alternatif enerji kaynaklarını yönetecek bir politikayı geliştirecek siyasi irade ne yazık ki bu Hükûmette zerre kadar yok. Türkiye'nin enerjisini boşa akıtan, geçici adımlarla bölgesel enerjide çözüm ürettiğini sanan AKP iktidarı, Türkiye ekonomisinde açtığı yarayı kapayacak bir iradeden yoksundur. Bugün ülkemizin enerji ürünleri ithalatı toplam dış alımımızın dörtte 1'ini oluşturuyor. Cari açığımızın en büyük kalemi olan enerji ithalatımızı kalıcı bir enerji politikasıyla azaltacak, bunu doğaya saygılı ve insanın hem sağlığını hem de cebini koruyarak yapacak alternatif enerji politikasını ayrıntılarıyla ortaya koyan tek partinin Cumhuriyet Halk Partisi olduğu bu yasanın Komisyon görüşmelerinde kanıtlanmıştır.

AKP iktidarı Karadeniz ve Akdeniz'de petrol ve doğal gaz aramalarında yeterli adımları atmayarak ülkemizi geride bıraktı. Millî kuruluşumuz Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı bu yarışta güçlendirileceği yerde sönük bırakıldı. Kuzeyde Rusya, güneyde İsrail ve Kıbrıs Rum Kesimi ne yazık ki öne geçti. Çiftçimizin mazotu, kamyoncunun yakıtı katlandı. Haftada ancak bir gün gezebilen ailelerimizin benzin parası yükseldikçe yükseldi. Kazançlar maliyetleri karşılayamaz hâle gelince isyan eden üreticiye Bakanlığın yanıtı hep aynı oldu: "Biz bir şey yapamıyoruz, uluslararası piyasalarda fiyatlar yükseliyor biz de içeride gereken ayarlamaları yapmak zorundayız." Hükûmet kendi hatasının aslında çok daha iyi farkında ama kendisini savunacak dermanı kalmadı. Çaresizliklerine yansıdığı gibi bir politika üretemiyorlar, çözümün adını koyamıyorlar, alternatif enerjiyi küçümsüyor ve Türkiye'yi enerji ithalatına esir bırakıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı.)

SAKİNE ÖZ (Devamla) - Sorunumuz bu kadar açıkken çözümümüz ortadadır.

Bu düşüncelerle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)