| Konu: | TÜRK PETROL KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 29.05.2013 |
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 450 sıra sayılı Türk Petrol Kanunu Tasarısı'nın 10'uncu maddesinde verdiğimiz değişiklik önergesiyle söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
10'uncu maddenin (5)'inci fıkrasında "6831 sayılı Orman Kanununa göre orman sayılan yerlerdeki ve milli parklardaki ruhsat ve izin alanlarında, ilgili mevzuata göre izin almak ve bedelleri ödenmek suretiyle petrol arama ve işletme faaliyetleri yapılabilir." deniyor. Her yerde olduğu gibi, bütün çalışmalarda orman alanlarına gözümüzü dikiyoruz. Şimdi, bu enerjide orman alanları en yenilenebilir kaynaklardandır. Bunlarla, petrol aramalarıyla, maden aramalarıyla, diğer izinlerle ormanların yok edilmesi yenilenebilir enerji kaynaklarımızın yok edilmesi manasına gelir. Ondan dolayı bu fıkranın tasarıdan çıkarılmasını talep ediyoruz ve desteklerinizi bekliyoruz.
Türkiye, dünya enerji rezervlerinin âdeta ortasında büyük enerji sorunları yaşayan bir ülke durumundadır. Ciddi enerji açığı sorunlarımız vardır. Enerji ihtiyacımızın yüzde 72'sini ithalatla karşılar durumdayız. Yani, enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz. Daha önce yüzde 69'ken iktidarınız döneminde bu rakam yüzde 72'lere çıkarak gittikçe artan bir performans sergilemektedir. Bu manada ciddi bir petrol yasası çıkarıyorsunuz ama ciddi bir politikanızın olmadığı şuradan belli oluyor ki Kıbrıs Rum kesimi Akdeniz'de petrol aramaya başladığında gönderdiğiniz Piri Reis'le ciddi manada sıkıntılar yaşadınız ama bir petrol arama geminiz bile yok. Daha yeni bir petrol arama gemisi alındı fakat bakanlara gelince, Başbakanlık 7'nci uçağı aldı, şimdi 8'inci uçağı almanın derdinde. Bir bakıyorsunuz, bakanlar danışma meclisi toplantılarına, belediyenin temel atma törenlerine özel uçaklarla hurra gidiyor, özel uçaklarla hurra geliyor. Bizim Adana'da, biliyorsunuz, uçaklar var ama bakan özel uçakla gidiyor, özel uçakla dönüyor.
İSMAİL KAŞDEMİR (Çanakkale) - Cık, cık?
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - "Cık, cık" yapmanın gereği yok!
Yani, bunların yerine, ciddi manada eğer enerji politikanızı doğru yapacaksanız petrol arama gemilerine bu yatırımları yapın.
Şimdi konumuzla ilgili tasarıya geleceğim.
İSMAİL KAŞDEMİR (Çanakkale) - Çok dolu konuştun!
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Doluyu sen gel konuş buradan. Doluyu gel sen konuş buradan, laf atma oradan!
Petrol, kömür, doğal gaz ve uranyum, dünyamızda yenilenemeyen enerji kaynaklarının yüzde 90'ını oluşturmaktadır. Mevcut kömür rezervleri yüz yıl, petrol ve doğal gaz rezervleriyse elli yıl sonra tükenmiş olacaktır. Biyokütlenin özellikle enerji üretiminde kullanılması, petrol ve kömüre bağımlılığı önemli ölçüde azaltacaktır.
Dünya üzerinde bulunan biyokütlenin yüzde 90'ı ormanlarda bulunmaktadır. Bitkiler güneş enerjisini depolama gibi bir özelliğe sahiptir. Depolanan enerji bitkiler yakıldığı zaman yeniden ortaya çıkmaktadır. Bitkiler, dünyada var oldukça tükenmeyecek yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Bu enerji kaynağının sürdürülebilir yönetiminde enerji ormancılığının ayrı bir yeri vardır. Enerji ormancılığı, birim alanda en kısa sürede odun ham maddesi üreterek bunun enerjide kullanılmasını amaçlayan orman yetiştirme yöntemidir. Bugün, birçok gelişmekte olan ülke biyoenerjiyi geleceğin temel enerji kaynağı olarak görmektedir. İsveç enerjisinin yüzde 16'sını biyokütleden elde etmekte, Avusturya yüzde 13'ünü, Amerika da yüzde 4'ünü biyokütleden elde etmekte ve bu oranları artırmak için ciddi çalışmalar yapmaktadır.
1 milyon hektar alan üzerinde kurulacak enerji ormanlarından yılda yaklaşık 7 milyon ton biyokütle enerjisi kaynağı elde edilir. Bu miktar yaklaşık 30 milyon varil ham petrole eş değerdir. Görüldüğü gibi, enerji ağaçlarıyla hem var olan ormanların korunması hem de çevre kirliliğini azaltmak imkân dâhilindedir.
Ülkemizde 22 milyon hektarlık orman alanımızın yaklaşık 6 milyon hektarı baltalık ormanlardır. Bu alanların da 3,5 milyon hektarı bozuk vasıflı olup potansiyel enerji ormanları alanlarıdır. Yani, Türkiye enerji ormancılığı için yüzde 70'e yakın alan uygulaması beklenmektedir. Bizim bunları harekete geçirmemiz gerekirken, dün Meclise Hükûmet tasarısı olarak gelen Orman Kanunu'ndaki tasarıyı bugün inceledim. Onun 24'üncü maddesi, emin olun, Türkiye'de 1 milyon hektar ormanın yeniden orman dışına çıkarılmasını öngörüyor. Yani "Ormanlar yenilenebilir enerji kaynakları" diyoruz; petrol bitiyor, doğal gaz bitiyor ama gözümüzü dikmişiz ormanlara. Şimdi -yeni getirilen tasarıyla da- 1 milyon hektarı tehdit altına alacak?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) -?bir tasarı Meclisin gündemine geldi. Bu nasıl politikadır? Bu politikaları doğru yapmazsanız neticeye gidemeyiz.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)