GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK PETROL KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:112
Tarih:29.05.2013

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 450 sıra sayılı Türk Petrol Kanunu Tasarısı'nın 7'nci maddesinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi için söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, seçim bölgem Kütahya ilinin Simav ilçesi İnlice köyü merkez olmak üzere, bugün saat 17.43 itibarıyla meydana gelen 4 şiddetindeki depremden dolayı tüm hemşehrilerimize geçmiş olsun diyorum. Allah beterinden korusun temennisiyle Hükûmete buradan bir dileği bir kez daha, ısrarla, defalarca dile getirmeme rağmen çözüm bulunmayan bir konuya acilen çözüm getirilmesi talebini hemşehrilerim adına iletmek istiyorum.

Sayın Bakanım, 19 Mayıs 2011 tarihinde meydana gelen depremin arkasından orta hasarlı olarak tespit edilen Simav Devlet Hastanesi binaları ne hikmetse, sebebini bir türlü  bilemediğimiz şekliyle  ağır hasarlı olduğu varsayımıyla boşaltıldı ve o günden bugüne bu binalar resmî tespit raporlarında "orta hasarlı, güçlendirilmesi gerektiği" yönünde çıkmasına rağmen güçlendirilmediği gibi yıkılmadı, yerine de yenisi yapılmadı ama boşaltıldı. Yani Simav'da Devlet Hastanesi diye bir şey âdeta kalmadı, bir sağlık ocağı şekline dönüştü. Bugün aynen vatandaşlarımızın ilettiğini size iletiyorum: "Bizim ölmemiz mi bekleniyor bu hastanenin yapılması için? Lütfen, talebimizi iletin. İki yıl geçti, hastane yeri belirlenemedi. Defalarca oyalandı oyalandı, Kamu Özel İşbirliği Kanunu da çıktı, kime verecekseniz verin, ama bu hastaneyi kime yaptıracaksanız derhâl bir an önce yaptırın. Ha, yaptırmayacaksanız, binaları yıkmayacaksanız, orta hasarlıları güçlendirecekseniz bir an önce güçlendirin." Bu mesajı size itiyorum çünkü gerçekten durum çok  vahim, şu anda millet infial hâlinde, tekrar anılar yaşanmaya başlandı; bu acil problemi başta iletiyorum.

Gelelim şimdi önergemizle ilgili konuya: Bu önergede iki hususu ekleyerek tasarının daha iyi olmasını amaçlıyoruz.

Birincisi, maddedeki başvuru ve ruhsatlandırma usulünü belirleyen düzenlemede mutlaka ulusal çıkarlar göz önüne alınarak bu tespitin yapılmasını öneriyoruz.

İkincisi de, maddede petrol  hakkının elde edilmesiyle ilgili sadece mali yeterlilik göz önüne alınıyor. Bu hakkı elde edecek şirketlerin mali yeterliliği olabilir ama bu şirket "Parası var." diye Türkiye'deki petrol çıkarma hakkını elde edememeli. Mali hakla beraber, mali yeterlilikle beraber mutlaka teknik anlamda da yeterli olması şartının da aranmasını öngörüyoruz; önergemiz bununla ilgili. Aksi takdirde -dün de yaptığım konuşmada- bu tasarı, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının kanun metninden çıkartıldığı bir tasarı olup, daha sonra yapılacak gelişmelerde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının özelleştirilmesinin önünü açan tasarı iddiamız devam edecektir.

Dün size soruda da sordum  "Kısa vadede demiyorum ama orta ve uzun vadede Hükûmetinizin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığını özelleştirmesi gibi bir düşüncesi var mı?" dedim. Zaman yetersizliği nedeniyle olduğunu ümit ederek cevabı alamadım. Tekrar soruyorum: Böyle bir niyetiniz var mı? Varsa bunu, gelin, kamuoyuna ve Türkiye Büyük Millet Meclisine açıklayın. Ha, "Vardır." diyorsanız, o zaman bu tasarıyı hiç görüşmemize gerek yok, bu önerileri de getirmemize gerek yok. Eğer yoksa, o zaman, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Türk millî şirketi olarak bu alanda faaliyete devam edecekse bu düzenlemeye ihtiyaç var. Teknik olarak yılların birikimine sahip olan bu şirketi böyle bir düzenlemeyle devre dışı bırakacaksanız bundan sonra birçok alanda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının oraya başvurup ruhsat alamayacağını göreceğiz. O zaman da "Bu tasarı yabancı şirketler için çıkmıştır." tezi sabitlenmiş olacak. Bundan kurtulmak istiyoruz.

Diğer taraftan, özellikle, bu, Irak'ın kuzeyindeki petrol ve doğal gaz anlaşmalarının da cevapsız kaldığını bir kez daha buradan dile getiriyorum. Kiminle ne anlaşmaları yaptıysanız bunu bilmek Türk milleti adına bizim hakkımızdır Sayın Bakanım. Aksi takdirde, bu konudaki bazı şaibeler daha da fazla Türkiye'nin gündemine gelecektir. İstirham ediyorum, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimiyle imza attınız mı ya da Türk şirketleri adına aracılık yaptınız mı? Yaptıysanız veya imza attıysanız hangi anlaşmalara imza attınız? Bunu bilmek istiyoruz.

Önergemize desteğinizi bekliyor, saygılar sunuyorum.