| Konu: | İSTANBUL'UN FETHİNİN 560'INCI YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 29.05.2013 |
İHSAN BARUTÇU (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; İstanbul fethinin 560'ıncı yılı münasebetiyle söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
560 yıl önce çağ açıp çağ kapatan, çağlar boyu tarihe hükmeden bir milletin dünyanın en eski medeniyetinin son kalesine ilâyi kelimetullah mührünü bastığı gündür bugün. İçinden deniz geçen bin yıllık başkenti payitaht yapan tahtın en genç vârisinin Peygamber Efendimizin muştusuna kavuştuğu gündür bugün. Yüzlerce yıldır hayra yorumlanan rüyayı yüce Türk milletinin gördüğü gündür bugün.
İstanbul binlerce yıllık tarihinin geçmişi içinde barındırdığı kültürel ve medeniyet birikimiyle Türk-İslam kültürünün harmanlandığı bir dünya harikasıdır, bir dünya başkentidir. Yedi tepesinde İslam sedası yankılanan manevi bir iklimdir. Akşemseddin'in duasıdır, ecdadın dünyaya adalet taksim ettiği insanlık terazisidir. Onca talana, onca ziyana rağmen güzelliğini ebediyete sunan cennet siluetidir. Yüzlerce yıllık payitahtımızdan bizi göndermek isteyenlere inat "Geldikleri gibi giderler." diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün yedi düvele meydan okuyuşudur. Üstat Necip Fazıl'ın
"Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar." /dediği beldei tayyibedir İstanbul.
Değerli milletvekilleri, bunun içindir ki bu şehir önemlidir, bunun içindir ki bu fetih önemlidir, bunun içindir ki bu gün önemlidir. İstanbul beş yüz altmış yıl sonra bile ilk fethedildiği gün gibi önemini korumaktadır. Bu şehir Türk'ü yücelten ve Türk'ün yücelttiği bir değerdir, sılamızdır, vazgeçilmezimizdir. Fethederken karanlık bir çağı kapatıp aydınlık yeni bir çağı açan ve bu uğurda bedeller ödeyen bu milletin vazgeçilmez sevdasıdır. Hoyrat ayaklar altında çiğnenmek istendiğinde bile bağrından bir Ankara çıkartan vatandır İstanbul. Türk'tür hiç şüphesiz İstanbul ve Türk'ündür İstanbul. Ehil olmayanların elinde silueti bozulan, tarihî dokusu tahrip edilen ve rant şehri görmek isteyenlere inat, bizlerindir İstanbul. Binlerce yıl Venediklilerden Cenovalılara, Macarlardan Ruslara, Abbasilerden Emevilere birçok devletin, birçok milletin uğraşıp başaramadığı fetih yüce Türk milletine nasip olmuştur. Fetihle devletimiz imparatorluk, Mehmet'imiz Fatih olmuştur ancak bir çağı kapatıp bir çağı açan bu millet? Birtakım entrikalarla ya da kendine yabancı çarpık zihniyetlerce bu kutsal emanet layıkı veçhile sahip çıkılamamıştır ki bugün şanlı ecdadımız Osmanlının üç hilalli sancağı ve milletimizin birlik sembolü olan bayrağımızdaki hilal ile yıldızımız maksatlı olarak yok sayılmaktadır. Maalesef günümüzde yapılan sözüm ona Osmanlıyla ilgili kimi filmde ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin "Panorama 1453" tarihî müzesinin hiçbir karesinde üç hilale rastlamak ve görmek mümkün değildir. Buradan bakıldığında üç hilalsiz bir Osmanlı düşünülebilir mi? Eğer böyle ise bu nasıl Osmanlıcılık sevdasıdır? İşte bu çarpıklığın farkında olan bütün İstanbullular ve İstanbul sevdalıları üzülmekte ve rahatsız olmaktadır.
Bugün, dünya coğrafyasını kaos ve kan gölüne çeviren egemen unsurlara inat, üç hilaliyle üç kıtada huzur ve barış nizamını tesis eden ecdadımızın manevi huzurunda oldukça ezik ve mahcubuz, çünkü bugün yurtta ve dünyada barıştan söz edemiyoruz. Onun için, bugün dünlerden daha çok Fatihleri ve Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ü özlüyor ve anıyoruz. "İki büyük cihanın kesinti noktasında Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin göz bebeği İstanbul bütün vatandaşların kalbinde yeri olan şehirdir." diyen Atatürk'ü ve İstanbul'u bize armağan eden...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İHSAN BARUTÇU (Devamla) - ve Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar olan askerlerin ulu hatıralarını rahmetle anıyor, Cenabı Allah'tan mertebelerini yüceltmesini, ruhlarının şad olmasını niyaz ediyorum.
Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)