| Konu: | TÜRK PETROL KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 28.05.2013 |
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Önergemiz, özetle, arama faaliyetlerinde oluşabilecek bir tekelleşmenin önüne geçilmesini amaçlamaktadır ve mevcut kamu şirketinin mevcut durumunu korumasını ve özel şirketlere bunu kaptırmamasını amaçlamaktadır. Aslında teknik detaylar bir kenara bırakıldığında, gerçekten, bu önergenin bu Mecliste milletvekili yemini etmiş herkes tarafından destek bulmasını bekleriz. Beş dakika sonra da bu desteği bekliyoruz, aksi durum gerçekten çok vahim.
Sayın milletvekilleri, dün Bakanlar Kurulu vardı. Bakanlar Kurulu bitti, Hükûmet Sözcüsü Sayın Arınç kameraların karşısına geçti ve Türkiye'deki birçok grup -esnaflar, emekliler, işçiler, çiftçiler- Bakanlar Kurulundan kendileriyle ilgili bir şey bekliyordu. Örneğin, asgari ücret konusunda, dört parti uzlaşmış asgari ücretten vergi alınmasa diye. Belki Hükûmet bir anayasa oylamasına, referanduma falan bırakmadan asgari ücretle ilgili bu Meclisin mutabakatını buna yansıtır diye bir şey bekliyorlardı ama nafile beklediler.
Yaşa takılanlar var örneğin. Bir Sayın Bakan "Bu yaşa takılanlarla ilgili düzenleme yapıyoruz." diyerek bir heyecan dalgası yaratıyor ama bir Sayın Bakan "Böyle bir şey mümkün değil." diyor. Bakanlar Kurulunda Sayın Başbakan belki bu anlaşmazlıkları çözer, bir müjde verir diye bekliyordu insanlar, bu da olmadı.
Çiftçiler Türkiye'nin dört bir yanında doğal afetlerle boğuşuyorlar. Bunlarla ilgili devletin sıcak eli uzatılır mı diye bekledik, bu da yoktu.
Petrol Yasası'nın gündeme geldiği, hatta geneli üzerinde görüşüldüğü? Bakanlar Kurulunun telkiniyle, belki iktidar partisi grubu tarafından, bu sefer hiç değilse, çiftçinin lehine bir son dakika önergesiyle, o lüks gemilere, yatlara, kotralara verilen ÖTV'den, KDV'den muaf, Türkiye'nin sayılı zenginlerinin hava yolu şirketlerine verilen ÖTV'siz, KDV'siz mazot belki traktöre konulu diye beklediler ama o konuda da bir müjde alamadılar Sayın Bülent Arınç'tan.
Sayın Bülent Arınç çıktı ekranların karşısına ve pazar günü Manisa'ya geldiği ve bir Yörük şenliğinde söylediği ifadeler üzerinden dakikalarca konuştu ismimi de zikrederek ve aslında bir temel mantığı yansıttı. Şöyle bir şey söyledi Sayın Bülent Arınç: "Orada Özgür Özel'in de ismini anarak onu onore etmiştim ama bana sonradan söylediklerine çok kızdım."
Sayın Bülent Arınç'ın yaptığını söyleyeyim: Protokolde gülüşmelere sebebiyet veren bir şey oldu, sadece Bülent Arınç'ın ismi söylendi, çok çok övüldü, kendisinin çok katkı sağladığı o dernek ve onun katkısıyla seçilmiş başkan tarafından ama bir Sayın Manisa milletvekilinin, ağabeylik savaşı verdiği bir milletvekilinin ismi anılmadı diye Sayın Bülent Arınç çıktı, hem Hüseyin Tanrıverdi'nin ismini zikretti hem de "Özgür Özel de burada var, neden telgrafları okuyorsunuz?" dedi. O bunu dedi ya, o bunu bana bahşetti, ondan sonraki aşamada "Mehteran yerine 10. Yıl Marşı nasıl çalınabilir başta?" ifadesine bizim bunu incitici bulduğumuz, 10. Yıl Marşı'nın 1933'te Atatürk tarafından ilk on yıllık hep birlikte verilen o büyük mücadeleyi taçlandırmak üzere bestelettikleri 10'uncu Yıl Marşı'na yaptığı sataşmaya gösterdiğimiz tepkiye de kızmış kendisi ve gerçeklerden o kadar hızlı uzaklaşabildiğini duyduğumda gerçekten tüylerim diken diken oldu.
Olayın aslı şudur: Saat 11.00'de başlayacak programa Sayın Bülent Arınç tam 12.00'de gelmiştir. 11.30'da mehteran yerini almış, programdaki gösterisini yapmıştı, gölgede bir yerde bekliyordu, Bülent Arınç'ın gelmesinin şerefine tekrar mehteran çalsın istediler ama Bülent Arınç'ın vakti yoktu. Yarım saat içinde iki buçuk saatlik programı bitirip bir saat ayakta beklettiği ve daha da yarım saat bekleteceği mehteranbaşını o meşhur hareketle çağırdı. Bir mehteranbaşı ilk kez böyle bir şeyle karşılaştı, gitti iki büklüm, "Çekin bakalım bunları buradan." dedi, kendi konuşmasını öne almak için. Ama, daha sonra bir baktım ki televizyonlara: "Güneşte kalmıştı çocuklar." diyor. Oysa, mehteran gölgede bekliyordu, o onları güneşe yolladı. O öyle yapınca arayı doldurmak için 10. Yıl Marşı bir anda devreye girdi. Bakın televizyon kayıtlarına, mehteran giderken 10. Yıl çalmaktadır. Ama, orada yaptığı durum, "Ya, bir mehter bu duruma düşürülür mü?" tepkilerinden sonra Sayın Arınç onu örtmek için, böyle, kendince gündemi allak bullak edecek bir söz söyledi. Şimdi, bir kez o söylediği söz?
Mehteran, İstiklal Marşı, 10. Yıl Marşı, hepimizin ortak değerleri, birinden birini ayırmak bu ülkede her zaman yapılan bu ayrıştırma politikalarına hizmettir. Ama, orada yaşananları, eğer Sayın Bülent Arınç gerçekten samimiyse -ve orada o saptırmaları Manisalılar ağzı açık izledi- kendisine teklif ediyorum, yarın ortak basın toplantısı yapalım, Sayın Bülent Arınç, ben ve Sayın Mehteranbaşı.
Saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)