GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK PETROL KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:111
Tarih:28.05.2013

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 450 sıra sayılı Türk Petrol Kanunu Tasarısı'nın 4'üncü maddesiyle ilgili verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

4'üncü maddenin (3)'üncü fıkrasındaki askerî yasak bölgeler ile güvenlik bölgelerinde yapılacak işlemlerin kendi millî şirketimiz olan TPAO tarafından yapılması amaçlanmıştır bu önergeyle. İnşallah önergemize katılırsınız.

Bu önergeyle ilgili söz almışken Sayın Bakan, biliyorsunuz, Türkiye krom açısından çok zengin bir bölge; zaman zaman dünyada krom üretiminde 1'inci sırada yer almış, zaman zaman da ilk 3'te ve ilk 4'te yer almış. Fakat buradaki en büyük eksiklik kromun ham madde olarak ihraç edilmesidir. Hepimiz biliyoruz ki ham madde ihracatı sömürünün başka bir şeklidir. Bugün, kendi seçim bölgem olan Adana da dâhil olmak üzere, özellikle Aladağ, Karaisalı ve Pozantı ilçelerimizin üçgeninde yer alan Toroslarda, özellikle ormanlık alanlarda çok önemli krom yatakları vardır. Burada milyonlarca dolar değerinde tesisler kurulmasına rağmen, ham maddeyi ham madde olarak satmamızdan dolayı dünyada tekel olan Çin'in tekelinde bir fiyat politikası belirlenmektedir. Hepimiz biliyoruz ki zaman zaman 60-70 dolarları bulan krom madeni, zaman zaman 120-200-300 dolarları bulmuş ama yönlendirme tamamen Çin Hükûmetinin uyguladığı politikaya bağlı kalmıştır. Bununla beraber kendi yataklarımızın, dünyanın en önemli madenlerinden birisi olan krom yataklarımızın yabancılarla ortaklık neticesinde birtakım sıkıntılar yaşanmaktadır.

Özellikle bizim Pozantı ile Karaisalı ve Aladağ üçgeninde yer alan bir maden firması -ismini vermek istemiyorum, Kayserili- Çinlilerle ortak oldu, yüzde 50 oranında. Çok önemli de krom üretiyorlardı fakat ne olduysa Çinliler ile yerli şirket arasındaki anlaşmazlık neticesinde, orada Karaisalı, Aladağ, Pozantı halkımız çok mağdur. Orada çalışan binin üzerindeki işçi maaşlarını alamadı uzun süredir; kamyoncular, nakliyat yapan firmalar paralarını alamadı; orada yedek parça işi yapan, ekmeğini, şununu bununu temin eden çalışanlar, firmalar paralarını alamadı. Zaten bu bölgelerimiz bizim geçim sıkıntısı içerisinde olan, 3-5 kuruş orada madende çalışarak para kazanan şahıslar, onların paralarının ödenmediği bir süreçten geçiyoruz.

Sayın Bakan, bunların sorumluluğu kime aittir? Zaten kaynaklarımızı, özellikle yer altı kaynaklarımızı bir Çin devletine endekslemiş durumdayız. Sadece ham madde olarak üretiyoruz -biraz önce söyledim- 120 dolara Çin'e satıyoruz, geriye 1.000 dolara, 1.200 dolara almak zorunda kalıyoruz. Kaynakların bu kadar değerli olduğu, yer altı kaynaklarının bu kadar değerli olduğu bir ortamda ham madde olarak ihraç edip işlenmiş olarak almak sömürünün değişik bir metodudur. Bununla ilgili bizim yerli sanayimizin, mutlaka, aşırı derecede teşvik edilmesi gerekiyor, bu kaynaklarımızın doğru kullanılması gerekiyor ve bunların denetim altına alınması gerekiyor. Kendi bölgemde üç dört aydır bu sıkıntılarla uğraşıyoruz. Çinliler gelmişler, orada ortak olmuşlar bir Kayserili firmayla ama aylardır ne işçi parasını alabiliyor ne kamyoncu parasını alabiliyor ne fırından ekmek veren fırıncı parasını alabiliyor. Burada birileri milyonlarca dolar para kazanacak ama orada o yörenin asli sahibi olan, o yörede yıllardır o dağları bekleyen, ormanları koruyan, ormanlarda izin verilerek işletilen bu yerlerdeki gariban vatandaşlarımız bu sıkıntılarla karşı karşıya kalacak. Bunların mutlaka bir çözüme kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum.

Yine, biraz önce konuşmam da yarım kaldı. Bakın, bu Ceyhan Enerji İhtisas Bölgesi? Hepimiz biliyoruz ki Adana bölgemiz işsizlikle mücadele ediyor, ekonomik açıdan sıkıntılı bir bölge; bunun üzerine gidilmesi gerekiyor. Burada, bizim koalisyon hükûmeti olduğumuz dönemde, 2002 yılında bunların temelleri atıldı. 2005 yılında Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan söz vermesine rağmen, 2006 yılında, biliyorsunuz Kerkük ve Bakü'den petrol akıyor ama ne rafineri yatırımları yapılabildi ne petrokimya yatırımları yapılabildi. Cumhurbaşkanı konuşmasında dedi ki: "Buraya 10 milyar dolarlık yatırım yapacağız. Binlerce insan iş sahibi olacak." Adana'ya müjdelerle geldi. Yani Sayın Bakan, bu sizin Bakanlığınızı mı ilgilendiriyor, hangi bakanlığı ilgilendiriyorsa bu düzenlemeleri yapın. Tek çivi çakılmadı. 2005 yılında burada şaşaalı bir tören yapıldı, o yıldan beri tek çivi çakılmadı bu bölgeye. (MHP sıralarından alkışlar)