GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TSK BÜNYESİNDE ADI İNTİHAR VE KAZA KURŞUNU OLAN ŞÜPHELİ ASKER ÖLÜMLERİNİN TÜM BOYUTLARI İLE ARAŞTIRILARAK, ALINACAK ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BEKLEYEN DİĞER ÖNERGELERİN ÖNÜNE ALINARAK, 18/10/2011 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMDE SUNUŞLARDA OKUNMASI VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:8
Tarih:18.10.2011

HALİDE İNCEKARA (İstanbul) - Meclisin sükûnetini sağlarsanız ve süremi ondan sonra başlatırsanız sevinirim.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Meclis sakin efendim.

Buyurunuz.

HALİDE İNCEKARA (İstanbul) - Saygıdeğer Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Sırrı Bey beni yani hayal kırıklığına uğrattı. Ben kendisini tebrik etmek için buraya çıkmıştım. Bir Türkiye partisi olmak yolunda askerimizin can güvenliğini kendine dert edinmiş bir milletvekilini kutlamaya çıkmıştım buraya fakat konuşmalar süresince dirileri ayırdıkları gibi rahmetlileri, ölüleri de dinlere, ırklara ayırdılar. Çok üzüldüm, çok üzüldüm, çok çok üzüldüm!

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Başbakan ayırıyor, Başbakan ayırıyor.

SIRRI SAKIK (Muş) -  Sizin Başbakanınız ayırıyor.

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Efendim, ana acısının Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı olmaz. Acının dini olmaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Biliyor musunuz siz bunları? Bravo, Sayın İncekara bravo!

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Olmaz Hanımefendi.

Bakın, ben yine de bu yürekliliği gösterdiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Sırrı Bey diyor ki: "Peygamber ocağı olarak gönderdiğimiz evlatlarımızın, orada olduğu süre içinde, içeride ve dışarıda can güvenliğinden sorumluyuz. Onların gönderdiğimiz gibi babalarının evine dönmesinden mesulüz. Kim ki onları içeride ve dışarıda şiddete maruz bırakırsa hesabını soralım." Helal olsun Sırrı Bey'e! Lakin, bir şey daha söyledi. Yüreklilik falan diye bir test yapmak gerekirse Sırrı Bey, sanıyorum bu işte en zararlı çıkacak olan sizsiniz. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Bu ekip var ya, bu ekip 2002'den değil 90'lı yıllardan beri ip boynunda siyaset yapmaktadır, korkarak, ürkerek değil.

SIRRI SAKIK (Muş) - Siz "90'dan beri" diyorsunuz, biz cumhuriyetin kuruluşundan beri.

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - İmza kâğıdını almadan yemin etmeye giremedin sen buraya, yemin etmeye. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HASİP KAPLAN (Şırnak) - 12 Eylülden beslenerek geldiniz buraya, el insaf!

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Şimdi, karşıma geçip de sakın yürekti, cesaretti gibi falan dersler bize aman ha vermeyin. Bizim, bırakın erkeğimizi, kadınımız, kızımız, çoluğumuz çocuğumuz bir yürek var ki mangal gibi.

Parti kapatmanın karşısında duracak yürek olmadı sizde. Biz burada durduk da siz kapı dışarılarda beklediniz. Gözünüzü seveyim ya! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sizde çürükler niye çıktı partinizden o zaman? Siz çürüklerinize sahip çıksaydınız geçirseydiniz o kadar inanıyorsanız. Siz çürüklerinize sahip çıkacaktınız o zaman.

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Şimdi, yani yürek mürek, vicdan mı dediniz? Çok doğru bir şey söyledi arkadaşım, dedi ki: "Vicdanı olan elini vicdanına koyar." Ya sende yok ki vicdan nereye koyacaksın acaba? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Söyleyen çok mu vicdanlı? Söyleyen arkadaşımız Sayın Hatip Dicle'nin yerine gelen bir vekil, YSK'nın vekili; Diyarbakır vekili değil, YSK'nın vekili.

BAŞKAN - Lütfen dinleyiniz.

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Şimdi yine de Sırrı Bey'i kutluyorum. Diyor ki: "Peygamber ocağına gönderdiğin evladım, baba ocağına sağlıklı dönsün." Haklıdır? (BDP sıralarından gürültüler)

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Diyarbakır halkı da onun için saygı göstermiyor, onu bilmesi lazım.

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Meclis Başkanımız lütfen sükûneti sağlar mısınız, vaktimden gidiyor.

BAŞKAN - Devam ediniz lütfen.

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Şimdi, çok tebrik ediyorum, güzel bir önerge, fakat araştırma komisyonlarının süresi bu Sırrı Bey'in arzu ettiğini yerine getirmek için yeterli değil, onun için aleyhine söz aldım araştırma önergesinin.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Alışkanlığınızdır, siz bir tane lehe konuştuğunuz önerge sayabilir misiniz? Bir tane lehe konuştunuz mu Allah aşkına?

HALİDE İNCEKARA (Devamla) - Uzun bir süreçten beri çocuklarımız asker ocağında, arazide, her gün şiddet, terör ve eşkıyayla karşı karşıya gelirken, gözümüz onların üzerinde. Sayıları arttı mı, yoksa o Anayasa sokağa giderken hani hep birlikte oldunuz da "hayır" demiştiniz ya, hani insan özgürlükleri, hani mahkemede kendi hukukunu koruma, hakkını koruma cesaretini göstersin diye insanların önünü açmamız var ya, yüreklendirdi insanları; daha çok itiraz ediyorlar, daha çok şikâyet ediyorlar, doğrudur.

Ve İnsan Hakları Komisyonu, arkadaşlar, bir alt komisyon kurdu, her türlü şiddet ve terörün karşısında asker ocağındaki insanlarımızın hak ihlalleri olduğu takdirde bunların tespitine yönelik, tabii ki BDP Grubunun da orada bir arkadaşı var. Sadece İnsan Hakları Komisyonunun değil, hepimizin gözü kulağı o peygamber ocağına gönderdiklerimizin üzerinde olacaktır. Aksi takdirde şöyle bir şey oluyor: Meclis yargının rolünü kapmaması lazım. Bizim Meclis olarak bakacağımız, çocukların itirazları ve şikâyetlerinde yargı usule uygun işlenmiş mi? Şikâyet dilekçeleri alınmış mı ve şiddete iltifat edenler diyelim, yargı karşısına çıkarılmış mı?

Evet Sırrı Bey, bütün yüreğimle destekliyorum araştırma önergesini, İnsan Hakları Komisyonunda bunu muhatap alan bütün şikâyet dilekçelerinin yanında seninle birlikte yer alacağım ama araştırma komisyonu bu ihtiyacımızı karşılamaya müsait olmadığından, şartları yeterli olmadığından dolayı İnsan Hakları Komisyonu altında bunun devam ettirilmesini daha uygun görüyorum.

Evet efendim, yürek bizde, yüreği başka yerde aramayın; cesaret bizde, sevseniz de sevmeseniz de isteseniz de istemeseniz de.

Çok teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)