GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:23.05.2013

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; alkollü içkilerin sunulması ve tüketilmesi, kullanılmasıyla ilgili düzenlemelerin gençleri ve toplumu alkol bağımlılığına karşı korumak amacıyla yapıldığının inandırıcı olmadığını söylemiştim. Bu konuyu, çocukların aileleriyle yemek yerken lokantalara yapılan polis baskınlarıyla, RTÜK'ün toplumun maddi ve manevi değerlerine aykırı yayın yapıldığı ve padişahın mahremiyetine saygı gösterilmediği gerekçesiyle televizyon kanallarına verilen cezalarla, Sayın Başbakanın "Bu heykeli burada görmeyeceğim." diye gürlemesiyle, kız öğrencilerle erkek öğrenciler arasına 45 santim mesafe koyan okul müdürleriyle, süt yasasını çıkarma girişimleriyl; valiliklerin, belediyelerin, Türk Hava Yollarının içkiyle ilgili yasak kararlarıyla, Türk Standartları Enstitüsünün helal gıda belgesi ve helal hizmet belgesi çıkarmasıyla ve özgürlükleri sınırlayan başka yasaklarla, iktidarın dine göre ayarlanmış diğer dayatmalarıyla birlikte değerlendirmek ve birlikte düşünmek gerekiyor.

Aslında bu konuyu demokrasiyle ilgili olarak düşünmek gerekiyor. Biat kültürünün egemen olduğu muhafazakârlaşan ve otoriterleşen toplumlarda itiraz söz konusu değildir, itiraz gelmez. Dolayısıyla kadınların eve kapatıldığı ve biat kültürünün egemen olduğu toplumlarda demokrasinin gelişmesi ve yeşermesi mümkün değildir. Aslında iktidarın yapmak istediği tam da budur. Bu düzenlemeler vahim düzenlemelerdir değerli arkadaşlarım.

Hepimiz biliyoruz ki bundan önce siyasi iktidar çocukların nüfus kütüğüne süt annesiyle ilgili bilgileri kaydedip insanların evlilik ilişkilerini buna göre saptamaya yönelik girişimlerde bulundu. Valilikler, belediyeler ve Türk Hava Yolları içkileri yasakladılar. Ankara'nın göbeğinde, Ümitköy'de, Çayyolu'nda annesiyle, babasıyla yemek yiyen çocuklar polis baskınıyla önce alındılar, sonra ailelerine teslim edildiler. Toplumdan gelen baskılar üzerine bu uygulamalardan vazgeçildi.

Hele hele Türk Standartları Enstitüsünün çıkarmış olduğu helal gıda belgesi, helal hizmet belgesi aslında rezaletin daniskasıdır. Bir restorana gireceksiniz, helal bölüm ayrı olacak, masalar birbirini görmeyecek, helal bölüme hizmet edecek garson ayrı olacak, çatal bıçak ayrı olacak. Böyle bir uygulamanın, böyle bir resmin demokratik hukuk devletinde, laik cumhuriyette yeri olabilir mi? Bu olsa olsa değerli milletvekilleri, devlet eliyle toplumu gettolaştırmadır. AKP iktidarı, İslamcı olanları da İslamcı olmayanları da gettolaştırmaktadır ve bu yaptığı tüm hareketleri demokrasi adı altında yapmaktadır. Bir yandan demokrasi türküleri söylemekte, öbür yandan demokrasi ve hukuku ayaklar altına almaktadır.

Şu anda gecenin -sabah- saat 3'üne doğru geliyoruz. Bizim bundan önceki Grup Başkan Vekilimiz Sayın Kemal Anadol -kulakları çınlasın- sık sık söylerdi: "Bu saatte Ankara sokaklarına gittiğinizde bir tek pavyonlar açıktır, bir de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıktır."

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Böyle karşılaştırma olur mu?

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, toplumda öncelikle milletvekillerinin itibarını bu kadar kendi kendimize itibarsız hâle getirirsek, milletvekillerine gerçekten bu uygulamaları reva görüyor isek bizim toplumun diğer kesimlerinden milletvekillerine yönelik saygı beklemeye hakkımız yoktur.

Ben buradan soruyorum Sayın Bakana, sayın AKP grup başkan vekillerine, Komisyon Başkanına: Bu yasanın bu kadar alelacele, hukuk dışı bir şekilde, çoğunluk diktatörlüğüne dayanarak Meclise getirilmesinin nedeni nedir? Yani, bu, normal çalışma günlerinde neden getirilmiyor? Neden bu kadar acele ediliyor? Bunun amacı nedir ben bunu anlamış değilim değerli arkadaşlarım. Bunun açıklanmasını istiyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.