GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:23.05.2013

İHSAN ÖZKES (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 463 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 13'üncü maddesinin geri çekilmesiyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Hükûmetin bu yüce Meclisten kaçırdığı Sayıştay raporlarında, hazine arazileri üzerinde bulunan cami ve mescitlerin ticari ünitelerinin herhangi bir yasal mevzuata dayanmaksızın Diyanete devredildiği ve hazineye aktarılması gereken gelirlerin yüzde 25'inin bir dinî vakfa aktarıldığı yönündeki tespitler bu torba kanun önerisi ile yasal hâle getirilmektedir. Yasa önerisine göre Diyanet bu tür ticari işletmeleri istediği dernek ve vakıflara kiralayacaktır. Sayıştayın Haziran 2012'de hazırladığı Maliye Bakanlığı Genel Bütçe Hesabı 2011 Yılı Taslak Denetim Raporu'nda "Maliye Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan 21 Aralık 2006 tarihli protokolle cami, mescit ve müştemilatlarının baz istasyonu kurulması ve ticari faaliyetlerde kullandırılması amacıyla kiralanmasına ilişkin yetkiler belirli sınırlar dâhilinde Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmiştir." denilerek yapılan işlemin yasal olmadığı şöyle açıklanıyor: Mülkiyeti hazineye ait taşınmazların kiraya verilmesi sonucu elde edilen ve kamuya ait olması gereken genel bütçe gelirinin vakfa aktarılması yolunu açmıştır.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Bekir Başkanım, doğru mu söylüyor? Bekir Başkan, siz dinlemiyorsunuz.

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Sayıştay raporunun basında geniş yer bulması üzerine verdiğim üç soru önergesine gelen cevaptan Diyanet İşleri Başkanlığının 23 milyon 795 bin lira gelir elde ettiği anlaşılmıştır. Tespit edilen 24 milyon lira kadar gelir Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bir vakfa yasal düzenleme olmaksızın devredilmiştir. Bu maddenin yasalaşması ile, yani şu görüştüğümüz maddenin yasalaşması hâlinde Sayıştayın "kamunun" dediği paranın tamamı Diyanete devredilmekte ve "İstediğin gibi harca." denilmektedir.

Değerli milletvekilleri, maddenin son cümlesinde yer alan ibareye dikkat ettiğimizde "Diyanet bu parayı derneklere ve vakıflara aktarabilir." denilmektedir. Sayıştayın "Kamunun hakkıdır." denilen para Diyanetin kontrolünde dernek ve vakıflara aktarılacaktır, maddeye göre de kimlere aktarılacağı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlenecektir. Maddenin sonundaysa "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce (1)'inci fıkrada belirtilen yerlerden elde edilen ve banka hesaplarında tutulan gelirler hakkında da aynı hükümler uygulanır." denilmektedir. Böylelikle, Diyanetin banka hesaplarındaki faizleri de güvence altına mı alınmaktadır?

Değerli milletvekilleri, Sayıştay raporuyla ortaya çıkan yolsuzluğun, usulsüzlüğün üzeri bu maddeyle kapatılmaktadır, gayrimeşruluğa meşruluk, diğer bir deyimle "aklama" yapılmaktadır.

Sayın milletvekilleri, Hazreti Muhammed zamanında mescitlerde hiçbir ticaret yapılmadığı gibi, ibadethanelerin ticarete çevrilmesi de yasaklanmıştır. İslam tarihinin hiçbir döneminde, Emevîler, Abbasîler, Selçuklular, Osmanlılar döneminde mescitler, camiler asla ve asla ticaret mahalli olmamıştır. Ülkemizde, cumhuriyet tarihinde de ibadethaneler kâr amaçlı kesinlikle kullanılmamıştır. Ne acıdır ki özellikle son yıllarda camiler ve mescitler âdeta ranta dönüştürülmektedir. Yüce Allah bir ayette "Mescitler şüphesiz Allah'ındır." buyururken Diyanet, Allah'ın evlerini ticarethaneye çevirmektedir. Kutsallık perdesiyle her şeyin üstünü örtmeye çalışanlar gerçek pişmanlığı ahirette yaşayacaklardır. Birilerinin Diyanete, ahirette paranın değil imanın geçerli olduğunu hatırlatması lazımdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İHSAN ÖZKES (Devamla) - Bu itibarla, bu maddenin yasa teklifinden çıkarılmasını talep ediyorum.

Teşekkür ederim. Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)