| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 23.05.2013 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. 463 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 8'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum.
8'inci madde, Vergi Usul Kanunu'nun 151'inci maddesindeki "Bilgi vermekten imtina edememek" başlıklı hükmünde değişiklik getiriyor. Burada, (3) numaralı bentte, avukatların bilgi vermesi isteniyor Maliye Bakanlığına ve denetim elemanlarına. Şöyle bir hüküm ilave ediyoruz: "ayrıca avukatlık veya dava vekilliği sıfatı dışındaki sıfatları dolayısıyla muttali oldukları ahval ve hususlara" Yani avukatların avukatlık mesleği dışında bilgi vermelerini sağlamak istiyoruz çünkü, anladığım kadarıyla, şimdiye kadar meslek sırrı ya da sır saklamayla ilgili hükme güvenerek birçok avukat, aslında avukatlık mesleğiyle ilgili olmadığı hâlde bilgi vermekten imtina edebilmiş, onun için bunu düzenliyor. Bunu düzenlerken, burada biraz muğlaklık var, uygulamada sıkıntı olabilecek çünkü "avukatlık veya dava vekilliği sıfatı dışındaki sıfatları" derken bunun biraz daha netleşmesi lazım diye düşünüyorum. Ama, bunun dışında bu maddede de çok fazla eleştirmemiz gereken bir husus söz konusu değil.
Değerli arkadaşlarım, ben bunun dışında, bir Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olarak bu torba kanunda gördüğüm bazı eksiklikleri bu fırsattan istifade ederek sizlerle paylaşmak istiyorum. Sorunlu bazı maddeler var, özellikle onlarla ilgili sizinle fikrimi paylaşmak istiyorum çünkü konuyla ilgili olarak bizim, Komisyonda bazı konuları görüşme imkânımız olmadı: Salı günü bu konu Komisyonda görüşüldü. Salı günü yine Plan ve Bütçe Komisyonundan gelen bu varlık barışı, Sosyal Sigortalar Kanunu Tasarısı burada görüşülüyordu. Biz, bu tarafta, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin yarısı bu taraftaydı, yarısı Komisyondaydı. Komisyonda olamayan, benim gibi, arkadaşlarım bu kanunla ilgili olarak gereken çalışmayı yapamadık, fikrimizi Komisyonda yeterince beyan edemedik. Yani böyle üst üste gelince maalesef bu tür sıkıntılar oluyor.
Özellikle bu torba teklifin 29'uncu maddesinde şöyle bir hüküm getiriliyor: Otomobil ithalatçıları ve imalatçılarıyla ilgili bir ÖTV düzenlemesi yapılıyor. Otomobil imalatı ve ithalatıyla ilgili olarak şunu söyleyeyim: Yılda -verdikleri rakama göre- 750 bin motorlu kara taşıtı -otomobil demeyeyim- trafiğe çıkıyor; ithal ediliyor veya imal edilerek tüketime sunuluyor. Bunun çok büyük bir kısmı düzgün şekilde çalışan imalatçılar tarafından veya distribütörlük sözleşmesi olan ithalatçılar tarafından yapılıyor ama bir de piyasada "paralel ithalatçı" dediğimiz distribütörlük sözleşmesi olmadan otomobil getirenler var. Bunlar genellikle lüks otomobilleri getiriyorlar ama getirdikleri, ithal ettikleri fiyatın çok çok altında rakamlarla ÖTV ödüyorlar. Bu da -750 bin demiştim piyasaya çıkan araç- 7-8 bin araca tekabül ediyor. Bu 7-8 bin araç dolayısıyla bir vergi kaçağı söz konusu, bunların bir kısmı dolayısıyla. Bu düzenleme onun için yapılıyor, 29'uncu maddedeki düzenleme. Fakat bu 29'uncu maddedeki düzenleme, dediğim gibi, Komisyonda yeterince konuşmadığımız için bazı sıkıntılar getirebilecek diye düşünüyorum çünkü yeterince tartışmadığımız için, ticaretin olağan akışını etkileyecek bazı hükümler içeriyor. Daha doğrusu, sonuç olarak bunu doğuruyor, ticaretin olağan akışını etkileyecek sonuçlara yol açabiliyor. Bayileri komisyoncu duruma düşürebilecek bu düzenleme çünkü bu düzenleme sonrası, özellikle ithalat rakamını bayilere bildirmek istemeyen otomotiv ithalatçıları, doğrudan doğruya tüketiciye fatura kesebilecek, bayilerini komisyoncu durumuna düşürebilecek, piyasadaki ticari akış değişecek, bundan da sonuç olarak Maliye Bakanlığı ya da bütçe gelirleri zarar görebilecek.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)