GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA 13 ARALIK 1993 TARİHLİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ ARASINDA ANTALYA İLİNİN KEMER İLÇESİNDEKİ TAŞINMAZIN KAZAKİSTAN CUMHURİYETİNE KULLANDIRILMASINA İLİŞKİN PROTOKOLE DEĞİŞİKLİKLERİN VE EKLEMELERİN YAPILMASINA DAİR PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN (S. S: 413)
Yasama Yılı:3
Birleşim:76
Tarih:12.03.2013

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, Sayın Başkanım "Arsalar Kazakistan'a verildi 9 milyon 483 bin lira karşılığında. Kazakistan iki tane arsa veriyor. Bunları vermezse ne olur?" gibi bir soru soruldu. Tabii, burada uluslararası hukuk var. İki ülke arasında akdedilen ve esasen bizden önce -deminden beri söylendiği gibi- bizim Hükûmetimiz kurulmadan hatta partimiz kurulmadan önce yapılmış ve fiilî olarak karşı karşıya kalınmış bir durum var. Hükûmetimiz döneminde bu tespit ediliyor ve iki ülkenin de ilişkilerine zarar vermeyecek şekilde bu mesele bir protokole bağlanmak suretiyle çözülüyor. Bizim aslında yaptığımız husus bu. Tabii, burada "Bunlar bu arsayı vermezse ne olacak?" gibi bir ifade? Uluslararası hukuk çerçevesinde iki ülkenin zaten ilişkileri var. Protokol ile Türkiye'ye verilmesi? Bunun karşılığında öngörülen arsaların ikisi de son derece kıymetli arsalar. O takdirde uluslararası hukuk elbette ki geçerli.

Şimdi "Diplomatik yapı için verildi ama buraya otel yapıldı veya tesis yapıldı..." Bunlar tabii, bizim dışımızda, Hükûmetimizin dışında bir fiilî durum var ortada.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Niye meşrulaştırıyorsunuz Sayın Bakan? Protokole bağladınız, meşrulaştırıyorsunuz. Meşrulaştırmayın yani öyle bir şey olur mu?

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - O fiilî durum da -iki ülke arasında ilişkilerin daha yerli yerine oturması açısından- 2005'te protokol imzalama çalışmaları başlatıldı ve 2011'de sonuçlandı. 2012'deki protokol ile diplomatik statü kaldırılıyor, taşınmazdaki her türlü vergi vesaire gibi denetimin önü açılıyor. Burada Viyana Sözleşmesi vesaire adı altında bahsedilen husus da bu, bundan ibaret.

Tabii, bu konu aslında deminden beri aynı sorularla, aynı iddialarla sürekli, tek taraflı olarak cevaplandırıldığı hâlde tekrarlanıyor. Burada da, aslında, meselenin bilinmeyen, açıklanmayan bir hususu bulunmamakla birlikte, ısrarla bunun altında bir şey aranıyor, bir şey söyleniyor ve sürekli bu tür sorular söyleniyor.

Hükûmetlerin işi şudur: Karşı karşıya kalınan, geçmişten tevarüs etmiş olsalar bile "Devlette süreklilik esastır." prensibi gereği ortada karşı karşıya kalınan bir durum var, 1990'lı yıllarda protokolle verilmiş.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Yanlışlığı sürdürme görevi yoktur Sayın Bakan. Hükûmetlerin, yanlışlığı sürdürme ve hırsızlığa ortak olma görevi yoktur.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Daha sonra bu iki ülkenin ilişkileri dikkate alınmış ve bir yol bulunmak suretiyle iki ülkenin de mutabık kaldığı bir protokol ile bu mesele bir hâl yoluna, bir çözüm yoluna kavuşturulmuştur ve bu da Türkiye Büyük Millet Meclisinin huzuruna getirilmiştir.

Her şey açık bir şekilde zaten konuşuluyor ancak doğru olmayan bilgiler üzerinden, doğru olmayan veriler üzerinden, bu, gündeme geliyor zaman zaman. Bu da sadece zihin karıştırmaya dönük, kafa karıştırmaya dönük bir mesele ve bu da çözülüyor. Demin arkadaşlarımız da bunu ayrı ayrı ifade ettiler, cevaplandırdılar.

Sayın Başkan, benim diyeceğim bu. Yalnız Emrullah Bey'le ilgili olarak da söylenen bir husus vardı, izin verirseniz Komisyon üyesi arkadaşımız da konuyu açıklasın.