| Konu: | SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 21.05.2013 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 460 sıra sayılı torba yasa tasarısının 10'uncu maddesi üzerinde verdiğimiz değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Üniversitelerin özerkliğini savunan, üniversitelerin medreselere dönüşmesini istemeyen tüm milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, 10'uncu madde neyi düzenliyor? İkinci öğrenim yapan birimlerde öğretim elemanlarının ve idari personele yasal çalışma saati bitiminden sonra fiilen yaptıkları fazla çalışma süreleri için yapılacak ödemeyi düzenliyor. Aslında bu düzenlemelerin ne getirdiğinin pek de bir önemi yok. Neden önemi yok? Çünkü bu maddenin içi ayıplarla dolu. Şimdi bu ayıplardan size birkaç tane örnek vereceğim. Ayıplara geçmeden önce de bir başka ayıbı söylemek istiyorum. Hükûmet sıralarında oturan Sayın Bakan burada yapılan konuşmaları dinlemek yerine sürekli elinde cep telefonu, sürekli bir yerlere ya mesaj atıyor ya bir şeyler yapıyor, bunun da uygun bir davranış olmadığını ama AKP Hükûmetine yakıştığını da söylemek istiyorum.
Şimdi, bu maddenin birinci ayıbı şu: Bu maddeyle aslında AKP Hükûmeti öğretim elemanlarının ve devlet memurlarının ek iş yapmadan geçinemediklerini itiraf ediyor. Şimdi, değerli arkadaşlarım, öğretim elemanları ek iş yapmadan, ek ders yapmadan geçinemiyorlar. Burası bakkal dükkanı değil, burası bir üniversite. Tüm gün çalışan, tüm gün ders veren bir öğretim üyesi geçinebilmek için, evine ekmek götürebilmek için gece de çalışmak zorunda kalıyor sizin sayenizde. Peki, gece çalıştığı hâlde acaba yoksulluk sınırının üzerine çıkabiliyor mu? Çok azı çıkabiliyor, büyük bir çoğunluğu öğretim elemanlarının yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Peki, bu öğretim üyeleri ne zaman kendilerini yenileyecekler? Bu öğretim üyeleri acaba ne zaman araştırma yapacaklar ve ne zaman çeşitli yayınlar yapacaklar? Bunların hiç birisi sizin umurunuzda değil tabii.
Bu maddenin ikinci ayıbı şu: Bu maddenin her tarafı para ve kâr kokuyor. Neden? Çünkü: "Ben ikinci öğretimden para kazanmak istiyorum. Topladığım paraların yüzde 70'ini öğretim elemanlarına ve memurlara dağıtırım, dağıttığım bu paradan da vergi alırım, yüzde 30'unu da doğrudan kendi kasama koyarım." diyorsunuz yani tam bir tüccar zihniyeti. Tüccarlar çok iyi bilirler, bir alışveriş yapacağı zaman derler ki: "Alınacak paranın biri sana, biri bana, biri de devlete." Neden? Vergi olarak. Bu anlayışı, tüccar anlayışını, maalesef, üniversitelere de yerleştirdiniz.
Şimdi, gelelim bu maddenin üçüncü ayıbına. Aslında bu maddenin ayıpları çok ama üçe indirgemeye çalışacağım. Şimdi, öyle bir torba veya çorba yasa yapmışsınız ki varlık barışından sağlığa kadar, gizli tanıklardan sığınmacılara kadar pek çok farklı konuda kargaşa yaratıyorsunuz ve bir çorba kanun getiriyorsunuz. Peki, ben size sorarım: Eğitim gibi hassas, üstelik de üniversite eğitimi gibi, öğretim elemanlarının ek dersi gibi eğitimi doğrudan ilgilendiren bir konunun bu çorba yasada ne işi var? Ama bunu anlamak çok zor değil çünkü sizler eğitimden ziyade kârı düşündünüz ve üniversiteleri de bu çıkmaza soktunuz.
Peki, üniversitelerin sorunu sizce sadece para mı? Aslında değil, aslında ne bu yasa, ne para, ne de kâr. Üniversitelerin en önemli sorunlarından birisi, sizin dönemizde bütün üniversiteler özerkliğini yitirdi ve hiçbir şekilde üniversitelerin sesi çıkmıyor. Konuşan üniversite duyuyor musunuz? Siz de duymuyorsunuz. Bunun en güzel örneğini sizin atadığınız YÖK Başkanı söylüyor. Diyor ki üniversite rektörlerine rektörler toplantısında "Hocam, Hocam, konuşmaktan korkmayın, konuşun, her yerde barış sürecini anlatın." Bu cümle bile üniversiteleri ne hâle getirdiğinizin açıkça göstergesi. Rektörlere "Konuşun Hocam konuşun, korkmayın." diyen bir YÖK Başkanına sahibiz ve bu YÖK Başkanı sizden talimat alarak, sizin çizdiğiniz yolda yürümeye çalışan bir YÖK Başkanı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYTUĞ ATICI (Devamla) - Size de yakışır ama siz bu Türkiye'ye yakışmıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)