GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KONYA MİLLETVEKİLİ MUSTAFA KALAYCI VE MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GRUP BAŞKAN VEKİLİ İZMİR MİLLETVEKİLİ OKTAY VURAL İLE 2 MİLLETVEKİLİNİN, (2/208) ESAS NUMARALI 14/7/1965 TARİHLİ VE 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNUN BAZI MADDELERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ?NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:04.12.2012

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öğretmenlerimizle ilgili olarak, Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilleri olarak verdiğimiz kanun teklifi üzerine söz aldım.

Bu kanun teklifiyle, öğretmenlerimizin maaşının 300'le 350 lira arasında ve emekli öğretmenlerimizin maaşlarının da 330 lira civarında artırılması amaçlanmıştır. Ancak bu kanun teklifimiz bir yıldır gündeme alınmamıştır.

Yine, öğretmen atamalarının önündeki kadro engelinin kaldırılarak sayıları 300 bini geçen öğretmenlerimizin atanmalarına yönelik kanun teklifimiz de bir yıldır bekletilmektedir.

Yine, öğretmenlerimizin ek ders ücretlerinden vergi kesilmemesi ve öğretmenlere fiilî hizmet süresi zammı yani yıpranma zammı verilmesine yönelik kanun teklifimiz komisyona havale edilmiştir. Umarım bu tekliflerimiz gündeme alınır.

Değerli milletvekilleri, öğretmenlerimizin yıllık çalışma saati ortalaması OECD ülkelerinden yüz kırk bir saat daha fazla iken, satın alma gücü paritesine göre OECD ortalamasının çok altında maaş almaktadırlar. Öğretmen maaşları yoksulluk sınırının çok altındadır.

Türkiye'de 120 bin öğretmene ihtiyaç varken 320 bin civarında öğretmen adayı atama beklemektedir. Öğretmenlerin önemli bir kesimi ek ders ücreti alamamaktadır. Aldıkları ek ders ücretlerinden de vergi kesilmektedir. 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bazı yöneticilerin ek ödemelerinde artış yapılırken, öğretmenlerin ek ödemelerinde herhangi bir artış yapılmamıştır.

Geleceğimizin güvenceleri olan çocuklarımızı hayata hazırlayan, bilgiyle tanıştıran, onlara irfan kazandıran, ülkemizin gelişmesi ve aydınlanması amacıyla fedakârca çalışan öğretmenlerimizin en temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaları, ekonomik problemler karşısında çaresiz kalmaları AKP'nin bu konudaki duyarsızlığının  bir sonucudur.

2002 yılında İzmit mitinginde Sayın Başbakan "Şu sisteme bakın hele, 72 bin öğretmen açığı var. Sen sınavla öğretmen seçiyorsun. Hangi akla hizmet ediyorsunuz? Biz hükûmetimizi kurduğumuzda bütün öğretmenleri göreve başlatacağız ve öncelikli olarak eğitim sorununu çözeceğiz." şeklinde vaatte bulunmuş ve bu vaadi Samsun, Antep gibi mitinglerde ve çeşitli platformlarda defaatle dile  getirmiştir. Ancak aradan on yıl geçtikten sonra Sayın Başbakan -ve 2012 yılında öğretmen açığı 72 binden 120 bine ulaşmış, atanamayan öğretmen adayı 300 bini geçmişken- "Öğretmen maaşları memura haksızlıktır. Zaten on beş saat çalışıyorlar, bir de iki ay tatil yapıyorlar." diyebilmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP Hükûmetinin içinde sanki, âdeta öğretmenleri itibarsızlaştırma faaliyeti ve kampanyası yürütülmüştür, bir komisyon gibi çalışmaktadır ve bu komisyonun da başkanı Sayın Başbakan, yardımcısı Sayın Arınç, Millî Eğitim  Bakanı Ömer Dinçer ve AKP Grup Başkan Vekili Sayın Elitaş'tır.

Sayın Başbakanın söylediklerini dile getirdim. Millî Eğitim Bakanı da "Ben öğretmen olmak isteyenleri Eminönü'ndeki caminin önünde bekleyen güvercinlere benzetiyorum. Bekliyorlar ki biri önlerine yem atsın." ve "Atama bekleyen öğretmenler kendisine başka iş bulsun." diyerek öğretmenlerimizi aşağılamıştır. Sayın Arınç da "Ömer Dinçer öğretmenlere şahsiyet kazandırmak isteyen bir insandır." diyerek bu hakarete katkı vermiştir. Sayın Elitaş da "Öğretmen 1.800 Türk Lirası maaş alıyormuş. Ne iş yapıyorlar? Git, git, gel. Beğenmeyen başka iş yapsın." diyerek öğretmenlerimizi ve öğretmenlik mesleğini küçümsemektedirler. Öğretmenlerin çalışma saati, maaşları ve öğretmen atamalarına ilişkin bu yanlış ve kamuoyunu yanıltan açıklamalar öğretmenlerimizin psikolojik olarak yıpranmalarına yol açmakta, öğretmenler ile diğer kamu görevlilerini ve toplumu karşı karşıya getirmektedirler.

Öğretmenlerin ek ders ücretleri yükseltilmeli ve ek ders ücretlerinden vergi kesilmemelidir. Öğretmenlere fiilî hizmet süresi zammı yani yıpranma zammı verilmelidir. Öğretmenlerin eğitim ve öğretim tazminatı yükseltilmeli, taban aylığı ve özel hizmet tazminatı da artırılmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bu düşünce ve temennilerle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.