GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:04.12.2012

MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; engellilerin sorunlarının gündeme alınıp alınmamasıyla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, ülkemizde, son açıklanan verilere göre, ülke nüfusumuzun yüzde 12'si yani 8,5 milyonu engelli olarak yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Ülkemizde 8,5 milyon engelli nüfusunun 3 milyon 783 bin kişisi erkek, 4 milyon 648 bin kişisi de kadın engelli vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Erkek engellilerin toplam nüfusa oranı 11,1 ve kadın engellilerin oranı da 13,4'tür. Ayrıca, engelli nüfusunun yüzde 12,69'u kentlerde, yüzde 11,67'si de kırsal kesimde yaşamaktadır. Dünyadaki engelli sayısı 500 milyonu aşmıştır. Bu konudaki veriler, dünyada birçok ülkede her 10 kişiden 1'inin fiziksel veya zihinsel bozukluklar nedeniyle engelli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, engellilerle ilgili düzenlemeler, bütün ülkeler tarafından çeşitli uluslararası anlaşmalarla ortak yürütülmektedir. Tüm dünyada engelliler konusundaki düzenlemeler seyahat ve turizm gibi hareketlilik göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; zaten konu engellilerin haklarına ilişkin milletlerarası sözleşmelerde de açık bir şekilde belirtilmektedir. Türkiye'nin de aralarında taraf olduğu sözleşmelerde, engellilerin tüm insan haklarından ve özgürlüklerinden tam, eşit bir şekilde yararlanması teşvik ve temin edilerek insanlık onuruna saygın güçlendirilmesi istenilmektedir. Bu doğrultuda, engellilerin fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel çevreye, eğitim ve sağlık hizmetlerine, bilgiye erişmesinin engelleri ortadan kaldırılmalıdır. Engellilerin tüm insan hakları ve temel özgürlüklerden tam yararlanması konusunda da ülkemizde her türlü çalışma yapılmaktadır; buna da hakları vardır. Unutmayalım, hepimiz bir engelli potansiyeliyiz.

Ülkemizde bütün bunlar şu ana kadar yapılmış değildir maalesef. Engellilerimizin yaşamını sürdürebilmesi için toplumla bütünleşmesi, temel hak ve özgürlüklerden yararlanması sadece engelliler ve engelli aileleri tarafından sağlanabilecek bir konu değildir; bu bütünleşme konusunda, başta devlet olmak üzere, toplumun bütün kesimlerine görev düşmektedir. Bütünleşme tüm kesimlerin katılımıyla ancak sağlanabilir. Ülkemizde bu bütünleşme bu zamana kadar maalesef tam anlamıyla sağlanamamıştır. Bu konuda Hükûmetin gayretleri maalesef yetersiz kalmaktadır.

Sayın milletvekilleri, engellilere yönelik gerçekleştirilen eğitim, istihdam ve rehabilitasyon gibi hizmetler ülkemizde çok yetersiz yatırımlar olarak kalmaktadır. 2005 yılında çıkarılan 5378 sayılı Engelliler Kanunu ile engelliler konusunda çeşitli düzenlemelere gidilmesi öngörülmüştür. Bu düzenlemeler kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait resmî yapılar, tüm yollar, kaldırımlar, yaya geçitleri, açık ve yeşil alanlar, spor alanları, sosyal ve kültürel altyapı alanlarıyla umuma açık her türlü özel yapıların engellilerin erişebilecekleri uygun duruma getirilmesi planlanmıştı. Bu konudaki düzenleme ve yatırımlar için Hükûmet kamu kurumlarına yedi yıllık bir süre tanımıştı. Bu süre 7 Temmuz 2012'de sona erdi. Hükûmet, kendisine düzenleme ve yatırımlar için vermiş olduğu yedi yıllık süreyi az bularak yeniden üç yıllık bir süre uzatımı daha istemiştir. Yedi yıllık süreyi engellilerle ilgili neredeyse hiç yatırım ve düzenleme yapmadan ve belediyelere bu konuda destek sağlamadan geçirmiştir. Hükûmet bu süreyi üç yıl daha uzatarak, düzenlemeler konusunda son tarih olarak şimdilik 7 Temmuz 2015 tarihini öngörmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet, bu süre uzatımıyla, engellilerimizi yeniden evlerine kapatmış ve hapsetmiştir. Açıkçası, engellilerimize "Üç yıl daha dışarı çıkmayın." denilmiştir. Cadde ve sokaklarda yürüyemeyen, toplu taşım araçlarını kullanamayan, kamu kurum ve kuruluşlarına gidemeyen engelliler yolda yürürken engellere takılmaya devam etmektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2010 yılında yapılan bir araştırma da engellilerle ilgili ülkemizde yaşanan eksiklikleri net bir şekilde ortaya koymaktadır. Yapılan araştırmalara katılanların yüzde 63,9'u oturduğu binalarda, katlarda ulaşım ve bina içinde hareket konusunda sıkıntı yaşandığını belirtmiştir. Yine, araştırmaya katılanların yüzde 66,9'u kaldırım, yaya yolu, yaya geçidi düzenlemelerinin uygun olmadığını ifade etmişlerdir. Kamu binalarındaki engellilerle ilgili düzenlemeye yönelik bir başka soruya da katılımcıların yüzde 54,8'i "Uygun değildir." cevabını vermişlerdir. Bu araştırma sonuçlarından da anlaşılacağı gibi -pek çok konuda olduğu gibi- engellilere yönelik düzenlemeler konusunda da Hükûmet yetersiz kalmıştır. On yıllık tek başına iktidar döneminde engelli vatandaşlarına bir türlü sahip çıkamamıştır. Söylenenler ve engellilere verilen sözler boşa çıkmıştır.

Dört engelli grubunun da yapmış oldukları sporlara daha çok imkân sağlamalıyız. Onların Avrupa, Dünya ve Paralimpik Oyunları'ndaki almış oldukları derecelerin takdirini vermeliyiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün ülkemizde engellilerimiz tekerlekli sandalyeye ve beyaz bastona ulaşma konusunda bile büyük sıkıntı yaşamaktadırlar. Engellilerimiz tekerlekli sandalye ve akülü sandalye almak için mavi kapak peşine düşmüşlerdir maalesef. Umudu olmayan Hükûmet yerine, mavi kapaklar âdeta engellilerimizin umudu olmuş durumdadır. Hükûmet, tekerlekli sandalyeye ve akülü arabalara engelli vatandaşlarımızın ulaşımını kolaylaştırarak engellilerimizi mavi kapak toplamaktan kurtarmalıdır. İlk olarak, bu konuda bir ortak düşünce ortaya koyarak çalışma yapmak mecburiyetimiz var.

Hükûmet tarafından yapılan süre uzatımı engellilerimizi çok üzmüştür. Aslında, Hükûmet bu konuların üzerine düşmüş olsaydı, bugüne kadar engellilerle ilgili çok sayıda düzenleme yerine getirilmiş olacaktı. Hükûmetin çalışma yapmak istemediği anlaşılıyor. Bu gidişle bu 3 yıllık sürenin de yeterli olacağını zannetmiyoruz. Engellilerle ilgili düzenlemeler konusunda süre uzatımına giden Hükûmet, böylece çok büyük tazminatlardan da kendisini kurtarmıştır çünkü 7 Temmuz 2012 tarihinden sonra engellilere yüksek kaldırımlardan dolayı tazminat hakkı verilmişti. Böylece, Hükûmet, süre uzatımına giderek tazminattan da kurtulmuş oluyor.

Ülkemizde engelliler, eğitim, sağlık, istihdam, spor ve rehabilitasyon gibi pek çok konuda büyük sıkıntı yaşamaktadırlar. Yapılan bütün düzenleme ve yatırımlar, nüfusumuzun yüzde 12'sinin engellilerden oluştuğu gerçeği göz önünde bulundurularak yapılmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; engelli vatandaşlarımızın toplum içerisinde yaşamlarını kolaylaştıracak imkânların sağlanması ve bunların acilen hayata geçirilmesi çok büyük önem arz etmektedir. Engelli vatandaşlarımız sokakta ve günlük hayatta her gün çok büyük engellerle karşılaşmaktadırlar. Ülkemizde gerçekleştirilen ve ortaya konan yetersiz düzenlemeler, engelli vatandaşlarımızın kaldırımlarda bile tek başına hareket etmelerini zorlaştırmaktadır.

Toplu taşıma araçları, havalimanları, alt geçit ve üst geçitler başta olmak üzere, park ve bahçeler yapılan düzenlemelerle iyileştirilmelidir. Resmî ve özel kurumlardaki düzenlemelere de hız verilmelidir. Böylece engelli vatandaşlarımızın yaşam çevrelerinde rahat hareket etmeleri sağlanmalıdır. Engelli vatandaşlarımız eğitim, rehabilitasyon ve yaşam çerçevesi düzeyinin yanı sıra en büyük problemi her alanda istihdam konusunda yaşamaktadırlar. Engelli vatandaşlarımızın büyük bir bölümü de bugün, maalesef işsiz durumdadır.

Engelsiz bir dünya temennisiyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum.