| Konu: | YERALTI SULARI HAKKINDA KANUN İLE KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 13.02.2013 |
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeraltı Suları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hakkında söz almış bulunuyorum. Efendim, bu konuda bir kanun tasarısı var, gerçekten çok isabetli olduğunu burada ifade etmek istiyorum. Esasen niye isabetli? 13 Şubat 2011 tarihinde yürürlüğe giren bir kanun var; 6111 sayılı Kanun'un 127'nci maddesiyle, 167 sayılı Yeraltı Suyu Kanunu'yla ilgili 10'uncu maddesinde, ölçüm sistemleri kurulmasına dair emredici bir hüküm getirilmiş iki yıl içinde. Yani, bu süre de bu şubat ayında doluyor. Dolayısıyla, özellikle vatandaşlardan, çiftçilerden büyük talep geldi. Hatta, ben burada gündem dışı konuşmalara cevap verirken, bütün gruplardan da bu sürenin uzatılması şeklinde bir talep gelince, sağ olsun milletvekillerimiz bu konuda bir kanun tasarısı hazırladılar; komisyondan geçti, takdirlerinize arz edildi.
Geçici 3'üncü maddeyle, iki yıl içinde ölçüm sisteminin kurulmasına dair emredici bir hüküm var. Peki bu niçin ölçüm sistemi gerekiyor, onu arz etmek istiyorum.
Efendim, özellikle yer altı suyu kullanımı Türkiye'de son derece yaygınlaşmaya başladı. Şu ana kadar -takriben söylüyorum- 300 bin civarında belgeli kuyu var, ama bunun yanında, 200 bin civarında tespit ettik ama bunun daha da fazla olduğu ifade ediliyor, dolayısıyla 500 bin adet en azından kuyu mevcut ve bunlarla ilgili, sadece işletme ruhsatı verdiğimiz kuyulardaki tahsis toplamı 14 milyar metreküp. Bu tahsisli olmayan belgesiz kuyuları da dikkate alırsak bu rakam çok daha fazla, muhtemelen 20-25 milyar metreküp bir yer altı suyu kullanımı söz konusu ama bizim kullanabileceğimiz işletme rezervimiz 15 milyar metreküptür. Dolayısıyla, şimdi, kuyuyu şu bardak olarak düşünürsek buradan, kuyudan sürekli su çekersek, buna ilave edilenden fazla su çekilirse yer altı suyu seviyesi düşer ve zaman içinde? Nitekim, bütün havzalarda görüyoruz. Misal olarak, Konya havzasında bazı bölgelerde 40-50 metrelerden su çıkarılırken şu anda buralarda 80-100 metreye kadar inilmiştir yani ekonomik olmaktan neredeyse çıkıyor, çok fazla enerji tüketiliyor. Ayrıca, tuzlanma problemi var. Bunun dışında, eğer sürekli olarak yağan ve yer altı suyunu besleyenden fazla çekildiği zaman ister istemez bu su seviyesi daha da düşmeye devam edecektir. Dolayısıyla, bırakın torunları, çiftçilerin evlatlarına dahi su kalmayacaktır. Bunun, tabii, önüne geçilmesi gerekir. Özellikle, ölçüm sisteminin kurulması şarttır ama bunun tehir edilmesi de elzemdir, onu özellikle vurgulamak istiyorum. Hatta, bu sadece tuzlanma, enerji maliyetinde artış, su seviyesinin düşmesi değil, bilhassa birtakım obruklar da ortaya çıkmakta, yer altında birtakım çökmeler dahi oluşmaktadır, bunu özellikle vurgulamak istiyorum.
Tabii, bu kanunda getirilen şu: Bu süreyi uzatıyoruz. Sürenin uzatılmasının çok büyük faydası var çünkü malum, vatandaşlarımız en son ayları bekliyor. Şu ana kadar takılan kuyu sayısı yüzde 5'i dahi geçmiyor. Dolayısıyla, piyasada, tabii, arz-talep dengesini dikkate alırsak sayaçlı ölçüm sistemindeki maliyetlerde talep fazla, arz az. Dolayısıyla, talep çok artmış durumda yani vatandaşlar neredeyse 3.000-4.000 TL'ye bir kuyu için ölçüm sistemi taktırmak durumunda. Hem bunun önüne geçmek hem de?
Bir de özellikle bir hususu vurgulamak istiyorum: Biz iki yıl zarfında çok ciddi bir çalışma yaptık, dedik ki: "Her yere -ölçüm sistemi diyeyim, sayaç diye de tabir ediliyor- bunun takılması şart mı?" Gördük ki bazı yerlerde yer altı suyu seviyesi yüksek, dolayısıyla bu gibi yerlerde ölçüm sisteminin takılmasına gerek yok. Misal olarak, Erzurum Ilıca Ovası'nda yer altı suyu seviyesi zaten yüksek, kalkıp da vatandaşa bir de "Sayaç tak." demenin manası yok. Dolayısıyla, şu anda, Bakanlar Kuruluna bu kanunun 1'inci maddesinde bir yetki veriliyor; özellikle ölçüm sistemi kurulacak olan yerlerin su miktarı, kullanma maksadı ve diğer hususlar, havzanın sınırları belirlenmek kaydıyla, Bakanlar Kuruluna yetki veriyoruz, ki bu çalışmalar da bu süre zarfında yapılmaya başlandı. Dolayısıyla her yere ölçüm sistemi kurulacaktır diye bir husus yok, onu özellikle belirtmek istiyorum.
Bir de şunu vurgulamamda fayda var, efendim, geçmişte kuyularda dahi iptidai sulama sistemleriyle maalesef aşırı su kullanımı söz konusu. Biz bilhassa vatandaşı kapalı sistem yani yağmurlama ve damlama sulamaya teşvik etmek istiyoruz. Bu konuda da evvela biz Hükûmet olarak ta 2003 yılından itibaren açık sistem iptidai sulama sistemlerini terk ettik. Bakın, daha önce "borulu sistem" dediğimiz kapalı sistemler yüzde 4 iken -gerisi açık sistemdi tamamen, açık kanalet, açık sistem, vesaire- şu anda bizim hedefimiz 2014 yılı sonunda bu oranı yüzde 88'e çıkarmak, bu bir. Ayrıca şunu da ifade edeyim, malumu olduğu üzere bütün projeleri, hatta geçmişte planlanmış olan, projesi yapılmış olan projeleri dahi tadil etmek suretiyle sulama şebekelerini tamamen kapalı sisteme çeviriyoruz.
Ayrıca şunu da dikkatlerinize arz etmek istiyorum değerli milletvekillerim, biliyorsunuz "Bin Günde Bin Gölet" adıyla gerçekten muhteşem bir proje başlattık. Burada da talimatımız şu oldu: Mümkün mertebe, bütün bu "Bin Günde Bin Gölet" kapsamında yapılacak sulama şebekesi kapalı sistem olacak diye kesin talimat verdik. Bunun çok büyük faydası var, onu özellikle vurgulamak istiyorum.
Bir de efendim, sayın milletvekillerimizin tabii ki konuşmalarındaki tenkitlerini, tavsiyelerini dikkatlice dinliyoruz; onlardan dolayı çok teşekkür ediyoruz, bizim için de faydalı ama burada sayın milletvekillerimiz GAP'ta sulamaların geri kaldığından bahsetti. Efendim, GAP'taki sulamalar? Bakın, şunu ifade edeyim: GAP'ta 2003 yılı başında sadece 198 bin hektarlık alan sulanıyordu ama şu anda, GAP Eylem Planı kapsamında, 2012 yılı sonu itibarıyla 313.165 hektarı sular hâle geldik. Ayrıca, 57.253 hektar TİGEM olmak üzere, toplam 373.418 hektarlık alan şu anda sulanıyor. Ama şunu özellikle vurgulamak istiyorum: GAP Eylem Planı'nda, geçmişe göre, 2003 yılı ödeneklerine göre, 11 misli, sulamalarda bir ödenek artışı var, hatlar çok hızlı şekilde tamamlanıyor. Tabii burada, GAP Eylem Planı'nda, gerek Silvan Projesi, Diyarbakır'daki, Mardin'deki, Siirt'teki yani GAP alanında Gaziantep'ten tutunuz Siirt'e, Mardin'e kadar, bütün projeler teker teker ele alındı, içme suyu problemleri tamamen giderildi. Bakın, bu eylem planında içme suyu projeleri de var. Şırnak'ta içme suyu yoktu, içme suyu getirdik. Mardin Kızıltepe'de su yoktu, Beyazsu'yu getirdik, o bölgenin tamamına su verdik. Siirt'te su yoktu, Siirt'te gerek Kezer Çayı'ndan gerekse Hasköy kaynağından ve aynı zamanda Botan Çayı'ndan -üç tane sigortası var- modern bir arıtma tesisiyle Siirt ve civarına, hatta Kurtalan'a dahi, içme suyu verdik. Oradaki içme suyu problemlerini, Gaziantep dâhil, Adıyaman dâhil, tamamını çözdük. Sulamalarla ilgili olarak da ana kanallar bitiyor; mühim olan, ana kanalların tamamlanması. Önümüzdeki yıl itibarıyla, bakın, tam 230 kilometre uzunluğundaki Şanlıurfa-Mardin ana kanalının 205 kilometresi bitti, kalanı da hemen hemen bitecek, bütün ana kanallar bitiyor. Yaylak Ovası, Bozova'sı, bütün ovalar, Diyarbakır'daki Dicle Kralkızı sulamaları, Adıyaman'da Çamgazi sulaması, nereye bakarsanız, bu sulamalar büyük ölçüde tamamlanıyor. Yani, şu anda -şebeke inşa etmek- ana kanallar, büyük ölçüde tamamladık barajları, ana kanallar bitti, geri kalan sulama şebekesini tamamlamak çok daha kolaydır. Bakın, 1 milyon 58 bin hektarlık GAP bölgesindeki sulamayı biz önümüzdeki yıl büyük bir kısmını tamamlayacağız, iki yıl içinde de tamamını bitireceğiz. Bunun da müjdesini vereyim.
Bir de, Konya Milletvekilimiz Sayın Mustafa Kalaycı Beyefendi KOP'tan bahsetti. Efendim, KOP'la ilgili, biz, gerçekten? KOP projesi çok hızlı yürüyor. Daha önce KOP projesi DSİ'nin tozlu raflarında unutulmuştu. Bakın, Sayın Vekilim, özellikle biz 2004 yılında KOP'u tamamen ele aldık. KOP'taki projeler nedir? KOP'ta enerji, sulama, baraj, gölet, taşkın koruma ve başka havzalardan su aktarma, hatta damlamalı sisteme, kapalı sisteme geçiş gibi bir eylem planı hazırladık: GAP Eylem Planı. Burada ne yaptık? Bir kere, başka havzalardan su getirmeyle ilgili, ilk defa KOP projesinde hayata biz geçirdik.
Bunlardan birincisi -siz de çok iyi biliyorsunuz- Derebucak'ta boşa akan, Akdeniz'e boşa akan suların önüne Derebucak Yılmaz Muslu Barajı'nı inşa ettik. Buradan, dev Gembos Tüneli'yle Beyşehir Gölü'ne su veriyoruz. Bunu açtık. Hatta bizim hesaplarımıza göre yılda 135 milyon metreküp su verilecekti ama Allah'a şükür, şu anda 180 milyon metreküp su, özellikle buradan, Gembos Tüneli'nden Beyşehir Gölü'ne akıyor. Hem Beyşehir Gölü'nü kurtardık -çünkü Beyşehirli Profesör Doktor Yılmaz Muslu'nun da bana DSİ Genel Müdürüyken bir vasiyetiydi- hem de buradaki fazla suyu "BSA" yani Beyşehir-Suğla-Apa Kanalı'yla -ki 69 kilometrelik dev kanal bitmiştir çok zor şartlara rağmen- buradan Konya Çumra Ovası'na sevk ediyoruz.
Bunun dışında -siz de konuşmanızda belirttiniz- obruklar var, sular kaçıyordu. Bunlardan en çok kaçan yer neresi? Suğla idi. Suğla'nın etrafına güzel bir set yaptık ve burada pompaj istasyonu inşa ettik. Buradan da yılda 100 milyon metreküp suyu gene BSA Kanalı vasıtasıyla Konya Çumra Ovası'na sevk ediyoruz.
Gelelim Mavi Tünel'e. Efendim Mavi Tünel, yüzyıllık yani asırlık bir hayaldi. Bununla ilgili daha önceki hükûmetler bir ihale yapmış. 450 milyon dolara ihale edilmiş ama iyi ki yapamayacağız diye vazgeçmişler. Biz bunu ele aldık. Tamamen Bağbaşı Barajı'nı yeniden dizayn ettik. Ayrıca Mavi Tünel, "aç-patlat" adıyla bilinen çok iptidai bir tünel açma metoduyla projelendirilmiş, bunu tamamen değiştirdik. "Köstebek" dediğimiz TBM makinesiyle açılmasına, bu konuda bir taraftan tünel makinesi ilerlerken kaplama yapılmasına karar verdik. Böylece süre çok kısaldı, şu anda 17.034 metre yani 17 kilometre uzunluğundaki, 4 metre 20 santim çapındaki dev tünel açıldı.
Biliyorsunuz, Başbakanımız, bunu 16 Aralık günü açtı ve neticede Bağbaşı Barajı bitti, su tutuldu. Sayın vekillerimizi de davet ediyoruz, gidip oradaki muhteşem manzarayı görebilirler. İnşallah, su zaten doldu, yazın oraya Mavi Tünel'den su vereceğiz. Ayrıca oradan hidroelektrik enerji üreteceğiz, bir de Konya'ya yılda 100 milyon metreküp su vereceğiz. Böylece, bakın, 135 milyon metreküp, aslında 180 milyon metreküp su, Konya Ovası'na nereden gidiyor? Derebucak'tan. 100 milyon metreküp su Suğla'dan ve 414 milyon metreküp su da Mavi Tünel'den akacak ve böylece Konya Ovası'na yılda 650 milyon metreküp ilave su ilk defa tarihte, Hükûmetimiz tarafından getirilmiş olacak. Tabii, marifet iltifata tabi. Bunları belirtmekte fayda var.
Ama biz Konya'yla ilgili neler yapmadık ki? Bakın, Seydişehir'de Karaören pompaj sulaması, Konya Ovası sulaması 4 ve 7'nci kısım sulamalar, Beyşehir Kıreli 1'inci kademe pompaj sulaması ve -diğer Gembos'u söyledim- DSİ kanalı, Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel, Çumra Kos 6, 2'nci kısım sulaması, Beyşehir Damlapınar Barajı sulaması vesaire. Bir sürü gölet var, sayısız göletler. Bunların isimlerini bahsetmeyeceğim sürem sınırlı. Taşkın koruma ayrıca?
MUHARREM İNCE (Yalova) - Göletlere de milletvekillerinin adını verin.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Sizin adınızı Yalova'daki gölete verelim.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Ben istemiyorum.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Taşkın koruma tesisleri 20 tane. Neticede, devam eden büyük projeler var, onlardan bahsetmeyeceğim ama bu kadar belki?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Afyon'da mı Sayın Bakan?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Hayır, efendim, Konya'dan ve Malatya'dan bahsediyoruz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Yoncalı Barajı nerede Sayın Bakanım, Yoncalı Barajı?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Konya'dan ve Malatya'dan bahsediyoruz.
Efendim, bunun dışında şunu ifade etmek istiyorum: Özellikle GAP'la ilgili işler çok ilerliyor. Bakın, bu konuda bir kitap çıkardık, "GAP" diye.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Kitap çıkarmakla sorunlar çözülmüyor ki.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - GAP'ta tabii ki herkesin mutlaka emeği var ama en çok emek, özellikle 27 Mayıs 2008 tarihinde GAP Eylem Planı'nı açıklayan ve burada âdeta yıldırım harekâtıyla bize imkân sağlayan Sayın Başbakanımıza ait. İsteyen olursa, bu kitapçık yeni çıktı, bunu da sizlere arz edebiliriz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İşsizlik paralarının tümünü oraya aktardınız, ne oldu?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Özellikle şunu ifade etmek istiyorum: GAP'ta da sadece sulama değil, aynı zamanda GAP'ta, KOP'ta, diğer bölgelerde, Doğu Anadolu Projesi'nde bütün bölgelerde sadece baraj, gölet, sulama yapmıyoruz, dere ıslahları? Hatta şu anda bir de taşkınlardan korumak için Taşkın Eylem Planı hazırladık. Yukarı havzalarda ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve bütün çalışmalar planlandı, yıldırım hızıyla devam ediyor, devam edecektir de. Milletimiz zaten bizden bunları bekliyor, biz de milletimiz ne talep ederse bunu şevkle, heyecanla yapıyoruz ve zamanla yarışarak yapıyoruz.
Yaptığımız tesisler ortada işte bakın, hatta bunları topluca açıyoruz. Sizler biliyorsunuz, 10/10/2010 tarihinde 110 tesisi Başbakanımız açmadı mı? 200 tesisi de ben açtım. 11/11/2011 tarihinde 111 tesis açtık; 8,5 katrilyon, 8,5 milyar TL, onu da Başbakan topluca açtı, 250 tesisi de ben açtım. Daha geçen sene Aralık ayında, 12/12/2012 tarihinde 112 tesis, toplam 16 milyar TL, bunun açılışını Başbakanımız yaptı, şimdi geri kalan 300 tesisi de ben açacağım işte. Bu, gerçekten ne kadar çalıştığımızın açık seçik göstergesi. Zaten millet de takdir ediyor, dolayısıyla yüzde 50 reyini veriyor. Türkiye'de iki kişiden birisi AK PARTİ'ye rey veriyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - En iyi yaptığınız şey afiş, afiş?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - İşte cevabı bu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler).
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Doğru!
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Takdir edecek millettir. Hükûmete karneyi verecek olan sizler değil, millet karneyi verecektir, millet de karneyi veriyor, Allah'a şükür.
Hepinize çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Allah kibirden saklasın Sayın Bakanım.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Karne vermiyoruz Sayın Bakan, denetim görevi yapıyoruz biz, denetim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Bakan, bu kibir vallahi iyi değil, billahi iyi değil.
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Bakan.
Efendim, son söz, Burdur Milletvekili Sayın Ramazan Kerim Özkan?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan, Yoncalı Barajı?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yoncalı Barajı'nı da bu yıl yapacağız, söz. Kayda geçti.