GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 342 SIRA SAYILI KANUN TASARISI?NIN AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ VE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KİŞİSEL VE SİYASİ HAKLARA İLİŞKİN SÖZLEŞME?YE AYKIRI OLDUĞU GEREKÇESİYLE GÖRÜŞÜLÜP GÖRÜŞÜLEMEYECEĞİ HAKKINDA
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:29.11.2012

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Az önce Sayın Kaplan'ın dile getirdiği usule itirazla ilgili aleyhte söz aldım ancak lehte birkaç husus ifade etmek istiyorum.

Şu an görüşülmekte olan kanun tasarısı, AİHM'in sözleşmesinin 6'ncı maddesindeki adil yargılama hakkının ihlalinin söz konusu olması bir tarafa, zaten Mart 2012'de "Ümmühan Kaplan ve Türkiye" davasında zikredilen, temelini de ondan birkaç sene önce "Daneshpayeh Türkiye" davasında dile getirilen, yani Türkiye'nin belli konularda çok fazla ihlalin iddia edildiği konuların iç hukukla düzenlenmesini öngören kararından sonra gündeme gelmiştir.

AİHM uygulamasında, zaman içerisinde bir ülkeyle ilgili birden fazla iddia söz konusu olursa onunla ilgili mahkeme bütün davaları bir tarafa ayırıp, pilot uygulama yapıp, yani içerisinden bir tanesini seçip onunla ilgili iç hukukta bir düzenlemen var mı, yok mu diye bakmakta, eğer o konuyla ilgili çok dava olmasına rağmen iç hukukta bir düzenleme yoksa o ülkeye bir süre verip "Bunu bir an önce çözün, sonra bunlara bakalım." demekte.

Dolayısıyla, biz, bırakın AİHM'in karşı olmasını, aleyhinde olmasını, tam aksine Ümmühan Kaplan davasında Türkiye'ye süre vermesini, "İç hukukta bu sorunları çözün, bize gelmeyin." anlamındaki kararından sonra hükûmet tasarısı olarak gündemimize gelmiştir. Dolayısıyla, AİHM sözleşmesine aykırı olması söz konusu değildir.

Kaldı ki İç Tüzük'ümüzün 84'üncü maddesi bununla ilgili, Anayasa'ya aykırılıkla ilgili iddiaların hangi usulle yapılacağını bize ifade etmektedir. Yine, aynı şekilde, İç Tüzük 73'üncü madde, bizlere hükûmet tasarısının hangi usulle Genel Kurula geleceğini ifade etmektedir. Ne Genel Kurula gelişte ne Anayasa iddiasında ne AİHM iddiasında bir geçerlilik bulunmamaktadır.

Türkiye şimdiye kadar olduğu gibi, uluslararası anlaşmalara olan anayasal bağlılığını tekrar gündeme getirmiştir. Bir gereklilik olan bu düzenlemeyi Genel Kurula getirmiştir. Kaldı ki burada bir hususu daha zikretmek isterim. Hepinizin bildiği gibi, çok büyük -sürüncemede- sıkıntılarla, milletimizin "evet" oylarıyla geçen, "evet" oylarından sonra gündeme gelen Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının verilmesinden sonraki süreçte -ki iki ay kadar önce başlamıştır bu süreç- o zamana kadar olan süreci bu kanun düzenlemektedir. Zaten bu saatten sonraki başvurular, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru bağlamında iç hukuk yolu olmuştur. Dolayısıyla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bizden istediği, şu an elinde biriken dosyaların, Anayasa Mahkemesindeki yeni düzenlemeye kadarki süreçteki davaların tekrar Türkiye'deki bir iç hukuk müessesesiyle çözülmesidir; yapılan bundan ibarettir Sayın Başkan.

Ben bu konunun Anayasa'ya aykırı olmadığını, AİHM sözleşmesine aykırı olmak bir tarafa, onların talebiyle olduğunu tekrar hatırlatmak istiyor, tüm Genel Kurula saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Turan.