| Konu: | TARIM SEKTÖRÜNDEKİ ELEKTRİK TÜKETİCİLERİNİN SORUNLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 21.05.2013 |
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde tarım sektöründeki elektrik tüketicilerinin sorunları hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi ve ekranları başında bizleri izleyen yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizde çiftçilerin hayvancılıkla uğraşan kesiminin sorunlarını ve çözüm yollarını Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu kürsüden defalarca ifade ettik. AKP iktidara geldiğinden beri Türk tarımı günden güne eriyor. Tarım sektöründe çalışan milyonlarca insanımız haciz, tefeci, icra kıskacında inim inim inliyor. Bankalara, kooperatiflere, piyasaya, elektrik şirketlerine olan borçlarını ödeyemedikleri için traktörünü kaybeden, tarlasını kaybeden, hapse giren, hatta intihar eden çiftçilerimiz var.
Bugünlerde ise daha farklı bir sıkıntı ile yüz yüzeler. "Özelleştirme" adı altında sermaye şirketlerine devredilen elektik dağıtım işi her geçen gün ızdırap olmaya devam ediyor. Özelleştirilen dağıtım şirketlerinin ilk hedefi çiftçiler olmuştur. Kamuda iken dönemsel fatura tahakkuku yapılan elektrik faturaları artık, aylık, iki aylık olarak tahakkuk ettirilmeye başlandı. Yıl içinde ancak belirli dönemlerde gelir elde edebilen Türk çiftçisi, aylık faturalar altında ezildi, büyük meblağlarda gecikme faizleriyle karşı karşıya geldi. Aylık faturalarını ödeyemedikleri için elektrikleri kesildi, ürünlerinin sulaması yapılamadı, bazı ürünler tarlada kurudu, kavruldu, bazılarından ise verim alınamadı. Yani çiftçiye büyük bir darbe daha vurulmuş oldu.
Şu sıralarda ise, çiftçinin başka bir sorunu daha var: Hem çiftçiler hem de sulama kooperatiflerimizden günlerdir imdat telefonları alıyoruz. Her gittiğimiz köyde, kasabada bu sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl ciddi sıkıntılar çeken çiftçi, elektrik borcunu kapatmaya çalışıyor. Bunun için şirketler yüzde 75'ı peşin, kalanı da iki taksitli bir ödeme planı çıkarıyorlar. Bu, oldukça zor ancak çiftçi, mecburiyetten ürününü yok pahasına satıp bu ödemeleri yapıyor. Ancak şirketler durmuyor, bununla da kalmıyorlar, aboneliklerinin iptal olduğunu, yeni abonelik yapılması gerektiğini, bunun için de güvence bedeli olarak bir önceki yıl içerisinde en yüksek gelen fatura tutarının 2 katını yeniden güvence bedeli olarak yatırmalarını, teminat mektubu vermelerini istiyorlar. Bu da en küçük sulama kuyusunda en az 5 bin liraya tekabül ediyor. "Banka teminat mektubu da olur." diyorlar ancak AKP Hükûmetinin çiftçiyi getirdiği durum ortada. Hangi banka -kamu bankası dâhil- çiftçiye teminat mektubu verir, siz düşünün. Bu mümkün değil. Bu, sadece çiftçiler için değil, sulama kooperatiflerinde de uygulanıyor. Bir sulama kooperatifimizin en az 5 kuyusu var yani 5 aboneliği. Bunların en küçük çaplısından istenen ne tutar, en az 40 bin lira. Sulama kooperatifleri, su parasını çiftçiden zorla toplayabiliyorken henüz kullanmadığı elektriğin parasını peşin ödemeye başlıyor, zorlanıyor.
Sayın milletvekilleri, AKP'nin yanlış özelleştirme politikaları sayesinde ülkemiz yeni bir ilke daha kavuşuyor; kontörlü elektrik sistemi ülkemize getirmiş oluyor. Çiftçimiz, besicimiz, esnafımız yarın elektriği, parasını ancak bir yıllık peşin ödeyerek kullanabilecek, henüz kullanmadığı elektriğe peşin para ödeyecek. Şirketlerin kasası peşin parayla dolacak ya da üretici bu işleri bırakacak. Ülkede zor olan üretimi yapma işi de büyük firmalara, çiftlik sahiplerine kalmış, büyük holdinglere âdeta bir altın tepsi içinde sunulmuş olacak.
Sayın Enerji Bakanımdan özellikle rica ediyorum: Bu eziyete bir dur deyin. Fransa'dan şövalye madalyalı Tarım Bakanı bu işe sahip çıkmıyor, bari siz sahip çıkın, çiftçiyi bu zor günlerinde canından bezdirmeyin. Elektrik şirketlerini kafalarına göre hareket ettirmeyin. Mademki abonelikleri iptal edildi, yeni abonelik yaptıracaklar, bu insanları lütfen zorlamayın. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 26'ncı maddesini derhâl gözden geçirerek, şirketlerin elinde koz gibi tuttuğu bu maddeyi revize edin, edilmesi de acilen gerekmektedir.
Su, çiftçiye önümüzdeki on-on beş gün içinde lazım. Bu süre geçtikten sonra çiftçinin sulayacak ürünü zaten kalmayacak, ürünleri yanıp kavrulacak. Konu acilen ve önemlidir. Hükûmeti bu konuda acil göreve çağırıyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)