GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TERÖRİZMİN FİNANSMANININ ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:62
Tarih:06.02.2013

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, tasarının "Yabancı devletlere yapılacak mal varlığının dondurulması talepleri ile Türkiye'de bulunan mal varlığı hakkında yapılacak işlemler" başlıklı 7'nci maddesi üzerinde verdiğimiz önerge için söz aldım. Terörün gerçekten bitmesini isteyen ve terörü siyaseten kullanmayan bütün insanları sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, biz bu, 7'nci madde üzerine verdiğimiz önergede ne diyoruz? Çok basit, bu maddeyi metinden çıkarın diyoruz. Neden? Çünkü birazdan anlatacağım gerekçelerle bu madde pek çok açıdan Anayasa'ya da aykırılık teşkil etmektedir. Her ne kadar Sayın Bakan oturduğu yerden uzun uzun "Vallahi böyle değil, billahi zaten böyle yani gerçekten biz farklı bir şey getirmiyoruz." dese de "Sütten dili yanan yoğurdu üfleyerek yer." misali biz Bakanın söylediklerine değil, burada yazılı olan ve herkesi bağlayacak olan konular üzerinden yorum yapmaya devam edeceğiz çünkü o koltuklar geçicidir, esas kalıcı olan yasa metinleridir.

Değerli arkadaşlar, bakın bu madde neler yapıyor? Bu madde Değerlendirme Komisyonuna mal varlığının dondurulması bakımından genel bir yetki verdim diyor. Buna göre "Değerlendirme Komisyonu 5'inci ve 6'ncı maddede düzenlenen hususlar dışında eğer terörizmi finanse ettiği veya terör faaliyetlerinde bulunduğu hususunda makul bir sebep tespit ederse kişi, kuruluş veya organizasyonların mülkiyetinde veya zilyetinde bulunan yabancı ülkelerdeki mal varlığının dondurulması hususunda talepte bulunacak." diyor. Bakın, bu yetkiyi kime veriyor? Bu yetkiyi Değerlendirme Komisyonuna veriyor, yargıda olması gereken bir yetkiyi Değerlendirme Komisyonuna veriyor. Türkiye'de bulunan mal varlığı ile ilgili olarak ise "5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun el koymaya ilişkin hükümlerinin uygulanması için ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır." diyor.

Söz konusu mal varlığının dondurulması talep yetkisinin 5 ve 6'ncı maddeler dışına taşılarak ilk etapta herhangi bir yargı kararına dayandırılmaksızın kişi 4'üncü maddede tanımlanan yani terör suçunu işlediği hususunda bir sebep varsa -dikkat edin- yürütme organı temsilcilerinden oluşan bir Değerlendirme Komisyonu tarafından karar veriliyor ve keyfî uygulamaları çağrıştırabilecek bir durum ortaya çıkıyor. Böyle bir işlemin kesinlikle yargı kararına bağlı olarak başlatılması gerekir. Zaten ne Birleşmiş Milletler sözleşmesinde ne de Mali Eylem Görev Gücü düzenlemelerinde böylesine keyfî bir yetkinin, yürütme organının temsilcilerinden oluşan bir komisyona devrine ilişkin herhangi bir nokta da bulunmamaktadır.

Bakın, bu maddede el koyma için kural olarak hâkim kararı gerekiyor, biliyoruz bunu. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise yetkili mercinin kararının yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması zorunluluğunu getiren Anayasa'mızın 20'nci maddesine açıkça bir aykırılık söz konusu oluyor. Ayrıca, idareyi yargısal yetki kullanır hâle getiren bu düzenleme Anayasa'mızın 6'ncı, 8'inci ve 9'uncu maddelerine de açıkça aykırıdır. Yani bunların Anayasa Mahkemesinden döneceğini şimdiden sizlere söylemek mecburiyetindeyiz. Oturalım, doğru düzgün bir çalışmayla bunları düzeltelim. Bu maddeyi kaldırdığınız zaman, zaten Anayasa Mahkemesinden en azından bu madde için dönmeyecektir.

Bakın, bugün gün içerisinde, Sayın Bakanla, sürekli söz alarak birtakım tartışmalarda bulundum. Bu tartışmalarda çok net dedik ki: "Yastık altındaki altını götürüp bankaya verirseniz ve banka size `Bu altını nereden buldun?' demeyecek ise insanların aklında `Kara para aklanıyor.' oluşur, böyle bir algı oluşur." Ve bu kara paranın da terörün finansmanında kullanılacağını da net olarak sizlere söyledik.

Birtakım sorular sorduk Başbakana, dedik ki: "Bankalarda son iki yılda 16 milyar liraya yükselen altın mevduatı kaç özel ve tüzel müşteri tarafından oluşturulmuştur?" Cevap yok, "Kaydımız yok." diyor Sayın Bakan. Burada Sayın Bakan, imzaladığınız evrak burada. Dedik ki: "Kardeşim, yatırım değeri 500 bin, 1 milyon, 1 milyar üzerinde olan kaç kişi var özel, tüzel?" "Vallahi kayıt yok, billahi kayıt yok." diyor Sayın Bakan. Diyoruz ki: "Mali Suçları Araştırma Kurulunca tespit edilen şüpheli işlem var mı?" "Evet, şüpheli işlem var." diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şu ana kadar otuz sekiz şüpheli işlem bildirilmiştir. Şimdi, siz, bu şüpheli işlemler varken terörün finansmanını engellemeye nasıl kalkacaksınız? Önce bunların cevabını vermek zorundasınız. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Sayın Başkan, siz hiç söz kesmezdiniz ama sizi de saygıyla selamlıyorum.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Yoklama istiyoruz.

BAŞKAN - Anlamadım ne dediğinizi Sayın Atıcı?

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sayın Başkanım, "Söz kesmezdiniz genellikle ama sizi de saygıyla selamlıyorum." dedim. Sözüm bitmemişti Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hayır, anladım; imanızı anlamamıştım da.