GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:60
Tarih:31.01.2013

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sondan başlayarak cevap vereyim.

Şimdi, YÖK yetkilisi arkadaşımızı, YÖK Başkan Vekili arkadaşımızı da bu talebiniz konusunda uyardım. Burdur'daki Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin takviyesi için gerekli çalışmayı yapmaları konusunda kendisine gerekli bilgiyi verdim.

Sayın Bulut'un Dursunbey'deki öğretmen değişikliği örneğinden hareketle dikkatimizi çektiği sorun, aslında, işte, bir yandan da "Niye filan tarihte şu kadar atama yapılmıyor, bu kadar atama yapılmıyor?" türünden eleştirileri de açıklayan bir sorun. Bir yandan, istiyoruz ki öğretmenlerimizin istedikleri zaman, istedikleri yerlere rahatlıkla atamaları yapılabilsin, gidebilsinler ama aynı zamanda onlar gider gitmez boş bıraktıkları sınıflar da mutlaka öğretmenlerle, yeni öğretmenlerle takviye edilsin.

Tabii, millî eğitim camiası gibi, yüz binlerce öğretmenin, milyonlarca öğrencinin söz konusu olduğu böylesine hareketli bir alanda bu tür bire bir ayarlamaları yapmak ve bütün değişkenleri aynı anda en optimum düzeyde buluşturmak o kadar mümkün değil. Dünyanın hiçbir yerinde mümkün değil ama bunu iyi bir modellemeyle, uzun vadeli bir planlamayla, asgari düzeyde sorunlara yol açacak şekilde arzla talep arasındaki dengeyi kuracağımızı ümit ediyoruz.

Ben bu vesileyle eski bakanlarımız Sayın Nimet Baş ve Sayın Ömer Dinçer'e teşekkür ediyorum. Çünkü dün katıldığım, onların başlattıkları bir proje çalıştayında tam da bu konular gündeme getirildi. O proje çalıştayının konusu, 2023 perspektifiyle önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin öğretmen ihtiyacı, alan bazında ve coğrafi dağılım bazında öğretmen ihtiyacı nedir, nüfus hareketliliklerinden nasıl etkilenir? Bununla ilgili Hacettepe Üniversitesinin, Orta Doğu Teknik Üniversitesinin, Gazi Üniversitesinin katıldığı ve Ankara Üniversitesinin yer aldığı bir proje grubu üç yıldır, dört yıldır çalışıyor ve o çalışmalar belli bir düzeye gelmiş durumda. Dün de biz onun değerlendirme toplantısını, çalıştay toplantısını yaptık. O toplantıda yaptığım konuşmada da vurguladığım üzere sadece bu çalışmanın kaba verilerinin ortaya çıkmasından sonra bile yani çok güvenilir olmayan, çok resmî olmayan kaba sonuçları bile öğrencilerimizin eğitim fakültelerinin belli bölümlerine olan taleplerini radikal bir biçimde değiştirmiş. Yani bu çalışmanın verilerinden hareketle öğrenciler eğitim fakültesinde bazı bölümleri daha çok tercih eder hâle gelirken bazı bölümlere yönelik tercihlerde de ciddi düşüşler ortaya çıkmış.

Görülüyor ki öğretmen iş gücü piyasası eğer gerekli bilimsel verilerle desteklenerek yol gösterilirse bu elastikiyete sahip, bu uyumluluğu gösterebilecek durumda. İnşallah, bu tür benzer projeler sonuçlandıktan sonra bu düzenlemeleri yapmak ve öğretmenleri öğrencisiz, öğrencileri de öğretmensiz bırakmamak için daha insani yöntemlerle bir çerçeve çizmek mümkün olacak.

Küçük bir ilave daha yapmak istiyorum: Şimdi, evet, AK PARTİ döneminde Millî Eğitim Bakanlığında ciddi değişiklikler oldu. Bakan düzeyinde de oldu ama bu isim bazındaki değişiklikler, bakan isimlerinin değişmesi millî eğitim politikamızın temel çizgisinde bir değişiklik olduğu anlamına gelmiyor. Her 4 bakan da bize üzerine daha yeni değerler koyabileceğimiz bir zemin bıraktılar. Ben kendilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Sayın Ömer Dinçer'e özellikle teşekkür ediyorum çünkü Millî Eğitim Bakanlığının yıllarca birikmiş sorunlarını -özellikle yönetim düzeyinde, teşkilat yapılanmasında- ciddi manada gözden geçiren, düzelten ve bize üzerinde -dediğim gibi- daha rahat çalışabileceğimiz, icraat yapabileceğimiz bir Bakanlık devretti. Ben bu vesileyle Sayın Ömer Dinçer'in şahsında bütün eski bakanlarımıza, sadece AK PARTİ döneminde görev alanlara değil, bütün Millî Eğitim bakanlarımıza teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Bakan.