GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:60
Tarih:31.01.2013

CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 329 sıra sayılı Kanun Tasarısı hakkında partim adına söz almış bulunmaktayım.

Kimi şahıslar vardır, hep hayırla yâd edilir; kimi yâd edilen şahıslar vardır, hem hayırla yâd edilir ve hem de kahraman olarak anılırlar. Kimi şahsiyetler vardır, tarihte sadece kahraman olarak kalır; kimi kahramanlar vardır, ırkları ve milletleri birleştirir, tarihte başköşede yer alır. İşte, onlardan biridir büyük İslam komutanı Selahaddin Eyyubi. Adaletiyle tüm dünyaya nam salmış Selahaddin Eyyubi, İslam coğrafyasının, Türk, Kürt, Arap, Hint ayırt etmeksizin, herkesin bildiği, tanıdığı ve sevdiği bir şahsiyettir. O büyük komutanın, büyük liderin Kudüs'ün fethini gerçekleştirerek bizlere, tüm dünya Müslümanlarına miras bıraktığı emaneti Kudüs'e torunları olarak bizim sahip çıkacağımızı bu vesileyle hatırlatmak isterim.

Kudüs'ün dün de sahibiydik, bugün de sahibiyiz. Fetih sonrasında dünya halklarına barışı, sevgiyi ve kardeşliği öğreten İslam ordularının komutanı, dinimizde de olduğu gibi, tüm dinlere, tüm dillere ve tüm renklere özgürlük getirmiş ve yüzyıllarca farklılıkların kendilerini ifade ettiği yaşamı bugünlere taşımıştır.

Kudüs bugün boynu bükük ve yine bir fethe ihtiyaç duyuyor. Kudüs boynu bükük ve yine Selahaddin Eyyubileri bekliyor. Artık fetihler silahla değil, bilim, ilim, sanat ve zekâyla yapılıyor.

Şimdi, bir kez daha dünya coğrafyasına Selahaddin Eyyubi gibi bakmak zamanı. Şimdi, dünya bir kez daha Selahaddinleri bekliyor. Bu coğrafyadan çıkacak Selahaddinler  fetihler yaparak özgürlüğü, huzuru ve barışı getirecek. Bu Selahaddinler bu topraklardan, bu üniversitelerden çıkacak ve dedelerinin mirasına sahip çıkarak tüm dünyada barışı sağlayacaklardır, buna çok ama çok ihtiyacımız var. Tüm dünyanın saygı ve sevgi duyduğu Selahaddin Eyyubi'nin, Diyarbakır'ımız için başka bir anlamı vardır, şehirde nereye giderseniz gidin mutlaka o değerli şahsiyetin adına bir mahalle ismi bulursunuz. O nedenledir ki Diyarbakır'a müjdeler olsun o büyük komutan adına bir üniversite, Selahaddin Eyyubi Üniversitesi açılıyor.

Kalkınmanın, toplumun refah düzeyini artırmak için ekonomi, bilim, sanat, teknoloji ve demokrasi gibi birçok alanda gelişmek anlamını taşıdığı herkesin malumu. Kalkınma sadece maddi olarak büyüme değildir, kalkınmayı başlatan ve hızlandıran birçok faktör içinde eğitim yer alıyor. Her işin başında eğitim vardır. Bir şehri kalkındıran ön önemli etkenlerden biri de iyi işleyen, iyi öğrenciler yetiştiren bir üniversitedir. Üniversitelerin, şehirlerin kalkınmasında birçok yönden katkıları vardır. Mesela, şehir dışından gelmiş bir üniversite öğrencisinin en az bin lira harcadığını varsayarsak, 60 bin öğrencinin her birinin aylık bin lira harcaması 60 milyon liralık bir katkının şehre kazandırılması demektir. Sadece öğrencilerin değil, dışarıdan gelen öğretim üyelerini de buna eklersek ekonominin bir anda değişeceğini sizler düşünün.

Dün, seçmenlerimize söz verdik "peygamberler ve sahabeler şehri `Diyarbekir'i eğitim üssü hâline getireceğiz" diye. Bugün, her alanda olduğu gibi bu sözümüzü de yerine getirmenin mutluluğunu bir kez daha yaşıyoruz. İlk üniversitemiz olan Dicle Üniversitesinden sonra Selahaddin Eyyubi Üniversitesini açıyoruz. Sırada TOBB ETÜ üniversitesi var ve 3 fakültesiyle Diyarbakır'da açılması için yer tahsisi yaptık, onun için de her şey hazır.

Ayrıca, bir başka özel üniversitenin açılması için yer tahsisi işlemlerine başladık. İnşallah, Diyarbakır'ımız 4'üncü üniversitesine de kavuşacaktır ve yine inşallah, Meclisimiz bunun da desteğini sağlayacaktır.

Kaba bir hesapla, önümüzdeki üç yıl içerisinde, nüfusla orantısını yaptığınız zaman 60 bin öğrenci ilimize gelecektir. Biz, AK PARTİ Hükûmeti olarak laf değil iş üretiyoruz. Biz, AK PARTİ olarak yeni bir medeniyet inşa ediyoruz. Eğitimin ne denli önemli olduğunu bildiğimiz için de en büyük yatırımı eğitime yapıyoruz. Açılacak bu üniversite, birliğimizi, beraberliğimizi daha da pekiştirecektir. Selahaddin Eyyubi Üniversitesi, Dicle Üniversitesinden sonra Diyarbakır'da açılacak ilk üniversite olma özelliğini taşımaktadır. İlk etapta, iktisadi ve idari bilimler, mimarlık fakültesi, ilahiyat ve sağlık bilimleri fakülteleri, 1 meslek yüksekokulu ve 4 enstitü olacak eğitim yuvamızda, öğrencilerimiz 2014 yılında eğitim görmeye başlayacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bölgemizde maalesef otuz yıldır bir terör sorunu vardır. İlimiz, 1 milyon 570 bin nüfusa sahip, genç nüfusa sahip ender illerden biridir. Bu gençlerimizin toplumda nitelikli birer birey olmaları için eğitim yuvalarının önemi büyüktür. Birileri üniversite okuyup cahil kalırken, birileri yıllarca Kürtleri eşit görmediği için üniversitelerde okumamaları gerektiğine inanmış ise, birileri "Kürtler eşit olmasın, okumasın, iş adamı olmasın, doktor-avukat olmasın." diye yıllarca ötekileştirme politikalarını geliştirmiş olsa bile, Kürtler, kendini bu ülkenin asli vatandaşı, sahibi ve eşit haklara sahip olarak görmektedir ve bu özgürlük mücadelesinde kendisini ötekileştirenlere karşı okuyarak, üniversiteler açarak cevap vermektedir.

Yine birileri, 1926 yılında Kürtleri bu vatanın evlatları olarak görmedi. Dersim'de 1937 yılında yaptıklarıyla "Kürtler bizimle eşit değildir." dediler. 50'li, 60'lı, 70'li, 80'li, 90'lı yıllarda da bu böyleydi. Nereye kadar? AK PARTİ iktidarına kadar. Irk, dil, din ayrımı yapmadan bu ülkeye hizmet ettik, etmeyi de sürdüreceğiz. Hiç kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur. Bakın Çanakkale'ye, bakın Dumlupınar'a, bakın Yemen'e, bakın Kıbrıs'a; Türk de, Kürt de, Laz da, Çerkez de hepsi bu vatan uğruna şehit ya da gazi olmuşlardır.

Bazı sözde vekiller profesör olmalarına rağmen kendilerini üstün görebilir ancak Selahaddin Eyyubi'nin torunlarına dil uzatması ya da aşağılaması kabul edilir bir durum değildir. Herkes haddini bilecek; bu evrende yaşayan herkes, herkesin eşit olduğunu bilecek. İşte, bu nedenle AK PARTİ var. On yıllık iktidarımızda, eğitimden sağlığa, ulaştırmadan hukuka kadar yaptığımız reformları, hep bilimin o aydınlatıcı, yol gösterici ışığını rehber alarak gerçekleştirdik. Gençlerimizin, şeytani düşünceleriyle beyinlerini yıkayanlarla hep mücadele ettik.

Bugün, ülkemizin her yöresinde, gençlerin önünde, geçmişle kıyaslanmayacak kadar iyi imkânlar var. Biz bunları yaparken, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, BDP'li belediye başkanları, meclis üyeleri, BDP'li il genel meclisi üyeleri ne yapıyor? Biz söyleyelim ne yaptıklarını: Okullara ve üniversitelere karşı çıkıyorlar. Bakmayın şimdi burada savunduklarına. İmar planlarında değişiklik yapıp, okul alanlarını konut alanlarına ve ticari alanlara çeviriyorlar; belediye ve il genel meclisinde imar planlarını, yatırımlarımızı engelleyen kararlar alıyorlar. Selahaddin Eyyubi Üniversitesinin yapılmaması için gerek yerel dinamikleri tetikleyerek gerekse belediye ve il genel meclisi üyelerini yönlendirerek bu engellemeyi yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Burada, herkesin huzurunda, onları Diyarbakır halkına şikâyet ediyorum. Ama biz, tüm engellemelere rağmen bu üniversiteyi açıyoruz, şükürler olsun.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Diyarbakır ülkemizin genç nüfusunun en yoğun olduğu bölgedir. Buna karşın, sunulan eğitim ve istihdam imkânlarının nitelik ve nicelik bakımından yeterli bir bölge olduğu söylenilemez. Bölgedeki bu yetersizlik, özellikle yükseköğrenim olanakları dikkate alındığında daha da belirginleşmektedir. Selahaddin Eyyubi Üniversitesi, sadece bölge gençleri için değil, Türkiye ve yakın coğrafyanın gençleri için bir cazibe merkezi olmayı amaçlamıştır. O nedenledir ki açılacak Selahaddin Eyyubi Üniversitemizin, ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını diler, saygılarımı ve selamlarımı sunarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın İçten.