GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ?NE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:26
Tarih:20.11.2012

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, yüce Meclisin siz değerli milletvekillerini sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, Büyük Önder Atatürk'ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettikleri 24 Kasım günü "Öğretmenler Günü" olarak kutlanmaktadır. Bu vesileyle, tüm öğretmenlerimizin bu günlerini kutluyor, selam ve sevgilerimi iletiyorum.

Sayın milletvekilleri, cumhuriyetimizin ilk yıllarında Millî Eğitim Bakanlığı yapan rahmetli Mustafa Necati'nin göreve atanan öğretmene yazdığı mektuptan sizlere alıntılar okumak istiyorum.

"Öğretmen arkadaş, öğretmen okullarının bu yılki mezunlarının dağıtımında "Millî Eğitim Eminliği Bölgesinde sana `(x) ili' isabet etti. Orası güzel vatanın yardımına, emeğine ve doğru yolu göstermene muhtaç oldukça verimli bir köşesidir.

Yolluğunun hemen gönderilmesi görev mahalline yazılmıştır. Oraya varır varmaz donatım bedelini de alacaksın.

Yollarda en üst seviyede yardımda bulunmaları için millî eğitim idarelerine gerekli talimat verilmiş olduğundan iskele, istasyon ve yol uğrağı kasabalarda yakalarında yıldız bulunan bir kişi seni bekleyecek ve sana kılavuzluk yapacaktır. Bundan dolayı onların da seni kolaylıkla tanıyabilmeleri için yakana bir yıldız takmalısın.

Gideceğin yer hiç de yabancısı olduğun yer değildir.

Özellikle bu yıl, yeni Türk harflerini genelleştirme gibi şerefli bir görevin daha vardır. Bütün memleket evlatlarını bir an evvel yeni harflerle okutarak Türkiye'de okuma yazma bilmeyen bir fert bırakmayacak kadar geniş bir azimle çalışmak zorundasın.

Bunun için yeni Türk harflerini çabuk öğren ve hemen herkese öğretmeye başla. Bu hedefe varmak için kürsü, okul gerekli değildir. Her yerde her gördüğüne kadın, erkek, fakir, zengin, çiftçi, tüccar, köylü ve şehirli fark etmeyerek derhâl öğreteceksin.

Milletimize yeni bir yükselme sahası yaratacak olan bu büyük zaferi kısa bir zamanda kazanacağına emin olarak görevlerinde başarılar diler ve işe başlama haberini beklerim aziz meslektaşım." diyen bir Millî Eğitim Bakanı ve şimdi de atama bekleyen ve atamalarını yapmayan işsiz öğretmenleri için "yem bekleyen güvercinler" diye niteleyen, asıl mesleği "işletmeci" olan bir Millî Eğitim Bakanı? Ülkemizde öğretmenlere ve öğretmenliğe yeterli değeri yansıtması açısından dikkat çekicidir.

Sayın milletvekilleri, eğitimi piyasalaştırılarak çökerten, emekçilerini sürekli ezdiren, ucuz ve güvencesiz çalıştıran, öğretmenine bu denli zulmü, şiddeti reva gören başka bir ülke var mıdır? Eşlerden birisine ülkenin doğusunda, diğerine batısında görev yaptırılıyor mudur?. Ataması yapılamayan öğretmenlerine "Size verecek işimiz yok, kendinize öğretmenliğin dışında başka bir iş bulun." dendiği hangi ülkede duyulmuştur.

24 Kasım Öğretmenler Günü'nü ülkemizde öğretmenlerimizin birçoğu işsiz, çalışanlar ise sefalet ve yoksulluk içinde kutluyor. Eğitimi devletin sırtında bir yük olarak görenler, eğitimi temel bir hak olmaktan çıkararak birilerinin rant kapısı yaptılar. Eğitim alanlarını piyasanın hizmetine açarak eğitimde sınıfsal ayrışmayı yarattılar. "Ücretli öğretmenlik" adı altında yeni ve ayrı bir sınıf yaratıldı. Millî Eğitim Bakanlığı kadrolu öğretmene ödemesi gereken miktarın üçte 1'ini ödeyerek düzeni sağlamak istemektedir. Eğitim sistemindeki açık ücretli öğretmenlerle kapatılamayacak kadar büyüktür. Bahsettiğimiz sayı 81 bin 902 kişi civarında olup bu kişiler ders başı 7,9 liraya çalışıyorlar. Ayrıca, bu öğretmenler, Sayın Bakanın söylediği gibi üç beş saat derse girmiyor, haftalık yirmi altı ile otuz saat derse giriyorlar.

Sayın Başbakan ve Millî Eğitim Bakanının öğretmenleri sık sık aşağılayan, yaptıkları işi küçümseyen sözleri hâlâ tazeliğini korumaktadır. Bu kapsamda 350 bini aşkın öğretmenimiz işsiz ve atamasını beklemektedir. İşsiz öğretmenlerimizin pek çoğu inşaatlarda çalışmakta ve sıkıntıya giren, psikolojik sıkıntı yaşayan öğretmenlerimiz de intihar etme durumuna gelmektedirler.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye'de eğitim sisteminin yıllardır çözülmeyen sorunları öğretmenleri ve diğer eğitim emekçilerini diğer ülkelerdeki meslektaşlarına göre çok daha fazla olumsuz etkilemektedir.

Ayrıca, tüm bu olumsuzluklara bir de "Alo, Öğretmenimi İhbar Ediyorum 147" hattı kurularak muhbirlik ve gizli tanık yöntemi daha da geliştirilmiş ve her okula, siyaset yapan öğretmenleri fişleyen müdür yardımcıları yerleştirilmiştir.

Değerli arkadaşlar, aynı zamanda "Öğretmenlik Kariyer Basamakları" adı altında çıkarılan yönetmelikte asıl amaç Atatürk'ün başöğretmenliğini sorgulamaktır.

Bütün bu şartlar içerisinde, olumsuzluklara rağmen eğitim görevlerini en iyi şekilde yerine getiren öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutlar, sürdürmeye çalıştıkları onurlu, ilkeli eğitim-öğretim görevlerinde başarılar dileğiyle tekrar, yüce Meclisin değerli milletvekillerini sevgi ve saygılarla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.