GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:59
Tarih:30.01.2013

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.

Dün akşam başladığımız bu kanun teklifini -dün de söyledim, ne yazık ki yine ne Orman Bakanı burada ne Maliye Bakanı burada ne de kanun teklifini getiren Grup Başkan Vekili Canikli burada- yani bu işi ne kadar ciddiye aldığınız ortada ama sizin bütün işleriniz böyle. Ben bakıyorum, Afyon'da patlama oldu, birçok askerimizin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili bizim Orman Bakanı açıklama yapıyor; şimdi ormanla ilgili, 7 milyon, 10 milyon kişiyi ilgilendiren husus var, Orman Bakanı yok. Sordum Orman Bakanı nerede diye. Yurt dışından aldığı traktörlere binmiş, orada gazetecilere demeç ve beyanat veriyor, reklam veriyor. Hâlbuki burada 7 milyon orman köylüsünü ilgilendiren bir haksız uygulamadan bahsediyoruz. Sayın milletvekilleri, bakın, nisan ayında?

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Sadede gel?

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Geliyorum sadede Sayın Vekil, sen bunları dinlersen anlayacaksın ama anlamayacaksan ben ne yapayım. Otur, otur; laf verme, otur yerine!

Şimdi, bakın, bu kanun ne diyor biliyor musun Sayın Milletvekili? Sen, orman köylülerinin sıkıntısını biliyor musun? Bakın, burada diyor ki: "Orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi?"

Evet, peki, Sayın Bakan size soruyorum: Bu getirdiğiniz kanun teklifiyle ilgili bir tane orman köylülerini ilgilendiren husus var mı? Biraz önce diyorsunuz ki: "400 metrekareye kadar getirdik." 400 metrekare nereyi ilgilendiriyor? Hangi orman köyünde 400 metrekarenin altında yer var da onu getiriyorsunuz? Siz, İstanbul'da birtakım insanların taleplerine, onların güçlerine dayanamadınız onu getirdiniz, onu da doğru dürüst getiremiyorsunuz.

Bakın, fakir fukara, garip gureba arıyorsanız gidin orman köylülerine bakın, orada fakir fukara orman köylülerine bakın ama eğer sizin fakir fukara, garip gurebadan anladığınız şuysa; Etiler'deki kat sahibi, Florya'daki yat sahibi, efendime söyleyeyim Bebek'teki zenginleri fakir fukarayla karıştırıyorsanız buna yapılacak bir şey yok. Yani, hiç laf atmayın Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekilleri, hiç laf atmayın. Bakın, fakir fukara ve garip gureba orman köylerinde.

Şimdi, bu yasa görüşülürken nisan ayında biz dedik ki: Yanlış yapıyorsunuz. Yıllardır süren, elli yıldır, yüz yıldır süren bir problemi, bu kangreni, gelin Adalet ve Kalkınma Partisi, CHP, MHP olarak el birliğiyle çözelim. Çözdük mü? Çözdük ama bir sürü önerge getirdik, bir sürü doğru uygulamayı getirdik fakat dinleme noktasında dinleme yok; "Yaptığımız yaptık, dediğimiz dedik." anlayışıyla getirdiniz ne oldu? Hani, Sayın Maliye Bakanı diyordu: "Altı ay sonra -altı ay- son müracaat tarihi." Baktınız ki müracaatlar yeterince gelmiyor iki ay uzattınız, yine olmuyor bir ay uzattınız, 26 Şubata aldınız. Şimdi, siz 26 Şubatta bu işin çözüleceğini mi düşünüyorsunuz? Yine çözülmeyecek.

Bakın, biraz önce Ahmet Aydın getirdi; evet, doğru da yaptı. Neydi? Biz o zaman bas bas bağırdık dedik ki: 2 bin lira müracaat parasından bahsediyorsunuz, 2 bin lira sizin için önemli olmayabilir ama orman köylülerimizin bir yılda kazandığı para 2 bin lira değil. Bu 2 bin lirayı neye göre bulacaklar, verecekler? Bunu burada defalar kere söyledik, bas bas bağırdık. Yaptınız mı? Yapmadınız. Şimdi, önergeyle getirdiniz, düzelttik. Ne oldu? Kaldırdık da ne oldu? Kötü mü yaptık? İyi yaptık.

Peki, müracaat eden oldu, 200 bin kişi müracaat etmedi, 200 bin-300 bin kişi de bankadan kredi çekti, komşusundan borç aldı, altınını sattı, bir şeyini sattı, ödedi. Onların suçu neydi? Dokuz ay sonra mı dediğimiz noktaya geliyorsunuz?

Şimdi, gene beş altı ay sonra dediğimiz noktaya geleceksiniz.

Bakın, Sayın Bakan?

Bakanlar değişiyor çünkü öyle?

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Bizde bakan çok.

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Bakan çok sizde ama bu konuya, orman köylüsüne gelince kimsenin ilgilendiği yok. Eğer burada sarrafları, altıncıları konuşsaydık Maliye Bakanı ve ilgili bakanlar otururdu ama burada ilgili bakanlar yok, reklam peşindeler.

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Bakan var orada.

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Sayın Vekil,  sen ikide bir laf atma, sen orman köylüsünden de anlamazsın, orman köyünün derdinden de anlamazsın.

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Ben de orman köylüsüyüm.

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Buradan soruyorum, Sayın Vekil, sana soruyorum: Şimdi? (AK PARTİ sıralardan "Bağırmadan konuş" sesleri)

Bağırırım, orman köylüsünün hakkı olursa bağırırım. Orman köylüsünün hakkını savunacağım.

Ben sana soruyorum: Kamışlı'da 30 bin lira dönümüne belirlenen yeri o orman köylüsü nasıl alacak? Haberin var mı?

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Ben orman köylüsüyüm.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sen zengin köylüsün!

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Ben orman köylüsüyüm. 

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Senin tuzun kuru. Sen orman köylüsü olsan bu şekilde davranmazdın. Evet, hiç sen germe. Sen benim muhatabım değilsin.

BAŞKAN - Sayın Yılmaz, karşılıklı konuşmayın.

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Ben orman köylüsünün hakkını savunacağım.

30 bin lira dönümüne belirlenmiş. Bunu nasıl alacak bu orman köylüsü? Yazıktır. Eğer vicdanınız varsa, Kamışlı'da, Gedikli'de, Torosların dağ köylerinde, Antalya'da, Muğla'da yiyeceği ekmeği bulamayan insanlara 30 bin lira, 40 bin lira dönümüne para koyuyorsunuz, ondan sonra bir de oturduğunuz yerden laf atıyorsunuz. Fakir fukaralık, garip gurebalık bu mudur? Bu mudur sizin anlayışınız?

Biraz sonra, beş dakika sonra yine konuşacağım, yine aynı şeyleri söyleyeceğim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Oradan laf atacağına, bildiğin bir şey varsa gel buradan konuş. Haydi işine! Haydi işine! (MHP sıralarından alkışlar) 

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Senin gibi bölge müdürlüğünden gelmedim ben, orman köylüsüyüm.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kürsüden konuş.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yılmaz.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Çıksın da o, orman köylüsüyle ilgili cevap versin yerinden laf atana kadar Sayın Başkan. Çıksın da görelim.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler? Kabul etmeyenler? Önerge kabul edilmemiştir.

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Ben orman köylüsüyüm.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Haydi oradan! Haydi oradan!