| Konu: | SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 29.01.2013 |
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Genç'in Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu'na yöneltmiş olduğu (6/148) no.lu önerge: Sayın Genç'in Almanya'daki Deniz Feneri davasıyla ilgili bazı iddialara yönelik önergesine ilişkin olarak; önergede bahsedilen Ahmet Davutoğlu'nun, Dışişleri Bakanımızla hiçbir ilgisi ve alakası bulunmamaktadır. Almanya Frankfurt Savcılığının hazırladığı Deniz Feneri e.V. davası iddianamesinde yer alan "Fondatsia Ahmet Davutoğlu" ibaresi, yani Ahmet Davutoğlu Vakfı, Bulgaristan merkezli Ahmet Davutoğlu Dostluk ve Kardeşlik Vakfını ifade etmekte olup Sayın Dışişleri Bakanımızla isim benzerliği dışında hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Adı geçen zat, 1983 yılında vefat etmiş, Bulgaristan'da tanınan ve bilinen bir din âlimidir.
Daha önce bu konu basın organlarında benzer, asılsız iddialarla dile getirilmiş, gerekli açıklamalar yapılmasına rağmen bir gazetenin 15 Temmuz 2011 tarihli nüshasında yer verilmesi karşısında haberin sorumluları hakkında kamu davası açılmış ve dava sonucunda da Bakırköy 6. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından Deniz Feneri Derneği ile Sayın Dışişleri Bakanımızı ilişkilendiren haberlere yayın yasağı getirilmesine hükmedilmiş, ayrıca, ilgililer hakkında 1 TL'lik sembolik tazminat davası açılmış ve kazanılmıştır.
Sayın Özgündüz'ün (6/699) no.lu önergesi?
KAMER GENÇ (Tunceli) - Sayın Başkan, ben bir cevap vereyim de.
BAŞKAN - Bir dakika Sayın Bakan.
------------------------
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Bakan.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Sayın Özgündüz'ün jokeylerin sorunları ve vergilendirmeyle ilgili sorusuna ilişkin olarak; 247 seri no.lu Gelir Vergisi Tebliği'ne göre, yarışlara katılan atlara binen jokeyler, jokey yamakları, antrenör ve seyislere at sahipleri adına Türkiye Jokey Kulübü tarafından yapılacak ödemelerden Gelir Vergisi Kanunu'na göre gelir vergisi kesintisi yapılmaya başlanmıştır. 5281 sayılı Kanun'un 30'uncu maddesiyle 193 sayılı Kanun'a eklenen geçici madde 68'e göre ise TJK'ca organize edilen yarışmalara katılan atların jokeyleri, jokey yamakları ve antrenörlerine at sahipleri adına yapılan ücret ödemeleri üzerinden yüzde 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır.
Diğer ülkelere bakıldığında, örneğin İngiltere'de -soruda bahsedildiği gibi- sporcular için özel bir vergi bulunmamakta, herkes kazanca göre gelir vergisi ödemektedir. Bazıları kazancının yüzde 50'sini vergi olarak ödemektedir. Fransa'da da 3 çeşit vergilendirme yöntemi olup jokeyler diğer profesyonel sporcular ile aynı şekilde vergilendirilmektedir.
Sayın Halaman'ın (6/751) no.lu önergesi: Adana ili ve ilçelerinde yürütülen proje ve yatırımlarla ilgili olarak; Adana ilimize tarım sektörünün geliştirilmesi amacıyla son on yılda önemli oranda destek verilmiştir. Adana'da 2002 yılında toplam 45 milyon TL tarımsal destek verilmiş iken 2012 yılında 249 milyon TL destek verilmiştir. 2003-2012 döneminde Adana'ya toplam 1 milyar 616 milyon TL tarımsal destek ödemesi gerçekleşmiştir. Aynı dönemde Adana ilimize toplam 1 milyar 66 milyon TL prim desteği, 88 milyon 100 bin TL de hayvancılık desteği verilmiştir. Kırsal kalkınma destekleri kapsamında Adana'da bugüne kadar yatırımına başlanan 47 tarımsal sanayi tesisinin tamamı bitmiş olup bu yatırımlara 9 milyon 700 bin TL hibe destek ödenmiştir. Ayrıca 2.433 adet makine, ekipman alımına da 12 milyon TL hibe desteği sağlanmıştır. Verilen destekler ve yürütülen projelerle Adana ilimizde TÜİK verilerine göre 2002-2011 döneminde tarla bitkileri üretiminde yüzde 39, meyve üretiminde yüzde 34'lük bir artış sağlanmıştır.
Adana ilindeki Bakanlığımız il teşkilatlarındaki personelle ilgili; farklı hizmet sınıflarından toplam 915 personel bulunmakta olup bunların 116'sı veteriner hekim, 494'ü mühendistir. Bu ilimiz, hemen her statü, unvan ve branşta Türkiye ortalamasının üzerinde personele sahip bulunmaktadır.
Sayın Dedeoğlu'nun (6/762), (6/787), (6/874) no.lu önergeleri ile ilgili?
OKTAY VURAL (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Ali Halaman?
BAŞKAN - Sayın Bakan, Sayın Halaman ek bir açıklama talep ediyor.
------------------------
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Sayın Başkan, Sayın Halaman'ın söylediği husus, tabii, hukukun denetimi altında, hukuka açık bir konudur yani buradaki kamulaştırma bedellerinin takdiri, tayini, bunun usulü, yöntemi vardır, itiraz yolu açıktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Dedeoğlu'nun demin söylediğim önergelerinden (6/762) ve (6/787) no.lu önergelerinde yer alan TMO'nun açıkladığı buğday alım fiyatları ve fiyatların ne şekilde belirlendiğine ilişkin olarak; TMO tarafından açıklanan müdahale fiyatları, ürün maliyetleri (gübreleme, ilaçlama, toprak hazırlığı, ekim, sulama, bakım, hasat, harman, arazi kirası ve benzeri) üretim miktarı, enflasyon oranı, refah payı, üretimin sürdürülebilirliği, dünya piyasalarındaki gelişmeler ve bir önceki yılın fiyatları dikkate alınarak belirlenmektedir.
(6/762) no.lu önergedeki sorular 2011-2012 alım dönemine ilişkin olmakla birlikte aradan geçen sürede 2012-2013 dönemi alım fiyatları açıklandığından bu kapsamda cevap vereceğim.
2002 yılından bu yana açıklanmış Anadolu kırmızı sert buğday fiyatları 2002 yılında 230 TL'dir ton başına, bu artarak devam ediyor, 2012 yılında da 665 liradır ton başına fiyat. TMO tarafından 2011 yılında kaliteye dayalı alım sistemine geçilmiştir. 2012-2013 döneminde yüzde 11,5 ile 12 oranında protein içeren Anadolu kırmızı sert buğday için TMO tarafından açıklanan başlangıç alım fiyatı 665 TL/ton olup alım fiyatı bir önceki yıla göre yüzde 10 oranında artırılmıştır. Bu fiyat, proteini yüzde 13 ve üzerinde, süne oranı düşük olan kaliteli buğdaylarda ton başına 685 TL'ye kadar çıkmaktadır. Bakanlığımızca verilen 115 TL/ton ilave destekle birlikte -ki, burada prim, mazot, gübre, sertifikalı tohum ve toprak analizi ihtiva ediyor- 780 TL/tona kadar yükselmektedir. Bu desteklerle üretim maliyetinin önemli bir kısmı karşılanmaktadır. Makarnalık buğday alım fiyatıysa ton başına 705 TL olarak belirlenmiş. Burada da yine yüzde 13,5 ve üzerindeki protein oranına sahip olan makarnalık buğdaylarda ton başına 726 TL'ye kadar çıkabilmektedir. Burada da 115 TL/ton destekleri de dikkate aldığımızda, ilave ettiğimizde 820 TL/tona makarnalık buğday fiyatı çıkmaktadır.
TMO 2012-2013 alım kampanyasında 24 Ocak 2013 tarihi itibarıyla 191.483 ton makarnalık buğday, 1 milyon 442 bin 996 ton ekmeklik buğday olmak üzere toplam 1 milyon 634 bin 449 ton buğday alımı yapmıştır.
TMO'nun buğday stoku 24 Ocak 2013 tarihi itibarıyla 370 bin 691 ton makarnalık buğday, 2 milyon 289 bin 875 ton ekmekli buğday olmak üzere toplam 2 milyon 660 bin 766 tondur. Bu miktar, piyasaları düzenlemek için de yeterli bir miktardır.
Sayın Dedeoğlu'nun (6/874) no.lu önergesinde yer alan hububat üretimini sertifikalı tohum kullanarak artırma konusuna ilişkin olarak; sertifikalı tohumluk kullanımını yaygınlaştırmak ve üretimini artırmak amacıyla sertifikalı tohumluk kullanımı Hükûmetimiz tarafından 2005 yılında, sertifikalı tohum üretimi ise yine Hükûmetimiz tarafından 2008 yılında ilk kez destekleme kapsamına alınmıştır. 2005 yılından bugüne sertifikalı tohum kullanımı için toplam 333 milyon TL destekleme ödemesi yapılmış, bu desteğini yüzde 90'ını hububat grubu oluşturmuştur. Verilen destekler ve yürütülen etkin yayım çalışmaları neticesinde, verimliliği doğrudan etkileyen sertifikalı tohumluk kullanımı 2002 yılında 150 bin ton iken son dokuz yılda yüzde 270 artarak 2011 yılında 555 bin tona yükselmiştir. Toplam hububat üretimimiz ise 2002-2012 döneminde toplamda yüzde 8,3 artarak 2012 yılında 33 milyon 400 bin ton düzeyine yükselmiştir.
Önerge sahibi Sayın Doğru'nun (6/782) ve (6/783), yine Sayın Dedeoğlu'nun (6/875), (6/1100) ve (6/1103) no.lu önergeleri: Bu önergelerin soruları benzer hususları içerdiğinden birlikte cevap vereceğim. 2011 yılında yapılan canlı hayvan ve et ithalatına ilişkin olarak; ülkemiz et piyasasında meydana gelen fiyat dalgalanmalarının önüne geçilebilmesi, halkımızın beslenmesine katkı sağlanması, yetiştiricilerimizin besilik hayvan materyali ihtiyacının karşılanması ve ülke hayvancılığının geliştirilmesi amacıyla sığır eti, karkas, kasaplık ve besilik sığır ve koyun ithalatına izin verilmiştir. Yapılan ithalat piyasalarda olumlu etki doğurmuş ve et fiyatlarında düşüş meydana gelmiştir. İthalattaki gümrük vergileri 30/10/2012 tarihinde karkas ette yüzde 100'e ve kasaplık canlı hayvanda yüzde 40'a çıkartılmış, piyasa tekrar regüle edilmiştir.
Ülkemizde dana karkas fiyatı 25 Ocak 2013 tarihi itibarıyla ortalama -Türkiye ortalamasından bahsediyorum- kilogram başına 14 lira 17 kuruştur. Marketlerde kıyma fiyatı ortalaması 19,96 TL, kuşbaşı fiyatıysa ortalama 23 TL olarak seyretmektedir.
Ülkemizde önceki yıllarda da canlı hayvan, et ve damızlık ithalatı yapılmıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren; 1925 yılında ilk hayvan ithalatı yapılmış bu kapsamda, 1935 yılında devam etmiş, 1980'li yıllarda sürmüş, 86-96 yılları arasında toplam 232 bin ton et, 1 milyon 400 bin baş kasaplık hayvan ve 267 bin baş damızlık hayvan ithal edilmiştir.
Dış ticarete ilişkin veriler TÜİK tarafından kamuoyuna açık şekilde yayınlanmaktadır. Bu nedenle, buradaki bilgileri özellikle tekrarlamayacağım çünkü TÜİK'te bunlar açık şekilde ilan edilmektedir. Canlı hayvan ve sığır eti ithalatının da sağlık şartları, ülkemizin de üyesi olduğu Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı ve Avrupa Birliği standartları dikkate alınarak ulusal mevzuatımıza göre belirlenmektedir. Bakanlığımız tarafından ihracatçı ülkede görevlendirilen resmî veteriner hekimlerce ithalat öncesi gerekli muayene ve kontroller yapılmakta, ayrıca, söz konusu canlı hayvan ve sığır etlerinin ülkemize girişinde sıkı veteriner kontrolleri yapılmakta, mevzuata uygun olmayan veya hastalık taşıdığı tespit edilen hayvanların ve etlerin ithalatına kesinlikle izin verilmemektedir.
Macaristan'dan yapılan ithalata ilişkin olarak da; 20 Ağustos 2010 tarihinden itibaren ülkemize Macaristan'dan belirli şartlar altında kasaplık ve besilik canlı sığır ithalatına izin verilmiş, Bakanlığımız ve gümrük yetkililerinin yapmış olduğu kontrollerde teknik detaylarda bile şartları yerine getirmeyenler tespit edildiğinde de bu süreç durdurulmuştur. Nitekim, 5 Aralık 2011 tarihinde yapılan denetimlerde teknik şartların yerine getirilmediği? Ki bunlar, kulak küpesi vesaire gibi birtakım teknik şartlardır. Bunlara kısıtlama getirilmiştir. Daha sonra yapılan kontrollerde mevzuata aykırı durum ortadan kalkmışsa eğer, tekrar açılmıştır.
Hayvancılıkta yerli üreticiyi teşvik etmekle ilgili olarak; hayvancılık alanında uygulanan etkin politikalar, verilen önemli miktarlardaki destek ve yapılan yatırımlar sayesinde son yıllarda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Bu kapsamda yapılan çalışmaların bazıları şu şekildedir:
Hayvancılık desteklerinin tarımsal destekler içerisindeki payı artırılmıştır. 2002 yılında devletin tarım sektörüne verdiği her 100 liranın sadece 4,4 lirası hayvancılığa ayrılıyorken 2012 yılında bu yüzde 29'a çıkarılmıştır.
Hayvancılık destekleri 2012 yılında, 2002 yılına oranla rekor bir artış göstermiş; 25,5 kat artırılmıştır. 2002 yılında 83 milyon TL destekleme yapılmışken 2012 yılında bu rakam 2 milyar 200 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2002-2012 döneminde hayvancılığa toplam 9,5 milyar TL destek verilmiştir. 2013 yılında ise hayvancılığa 2 milyar 462 milyon TL destek verilecektir.
Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerince tarım kesimine kullandırılan kredilerde faizler hayvancılık sektörü için yüzde 100 sübvanse edilmiş, 1 Ağustos 2010 tarihinden itibaren faizsiz kredi uygulaması başlatılmıştır. Uygulamanın başlamasından 2012 yılı sonuna kadar 6,8 milyar TL kredi kullandırılmıştır. Besicilerimizin desteklenmesi ve kayıt altına alınması amacıyla da 2011 yılında başlattığımız hayvan başına 300 TL destek ödemesi devam etmiş, bu kapsamda, 2012 yılında da birim başına 300 TL, etçi damızlık ırklara hayvan başına 350 TL ödeme yapılmıştır. 2013 yılında da bu uygulamanın devam edeceğini biz ilan ettik.
Küçükbaş hayvancılıkta da yine önemli destekler sağlanmış. 2006 yılında ilk kez başlatılan anaç koyun-keçi desteği kapsamında, 2012 yılında, hayvan başı destekleme birim miktarı bir önceki yıla göre yüzde 20 artırılarak hayvan başına 18 TL/başa çıkarılmıştır.
GAP projesi kapsamındaki illerde damızlık süt işletmesi kuranlara, DAP projesi kapsamındaki illerde de kombine ve etçi ırklarla damızlık işletmesi kuranlara, inşaat yapımında yüzde 30, makine ve gebe düve alımında da yüzde 40 oranında hibe desteği sağlanmıştır.
Yem bitkilerine sağlanan desteğin kapsamı genişletilmiş ve miktar önemli oranda artırılmıştır. Mera ıslah çalışmalarında önemli mesafeler katedilmiştir. 2000-2012 yılları arasında toplam 4,5 milyon dekar alanda mera ıslah çalışması tamamlanmıştır.
Suni tohumlama çalışmalarına hız verilmiştir. 2002 yılında 624 bin olan suni tohumlama sayısı, 2012 yılında 3,5 milyona ulaşmıştır. Et ve süt piyasalarını regüle edecek kurumsal çalışmalar yapılmaktadır; bu yıl içerisinde bunu tamamlamayı hedefliyoruz. Bu destek ve çalışmalar neticesinde hayvancılık sektöründe önemli gelişmeler yaşanmıştır.
2002-2011 döneminde hayvansal hasıla -burası çok önemli- yüzde 214 artışla 5,9 milyar dolardan 18,5 milyar dolara çıktı. Sığır sayısı yüzde 26 arttı; 9,8 milyon baştan 12,4 milyon başa çıktı. Kültür ırkı sığır sayısının toplam sığır varlığı içerisindeki payı, oranı yüzde 19'dan yüzde 39'a çıktı. Süt üretimi yüzde 79 artışla 8,4 milyon tondan 15 milyon tona çıktı. Kırmızı et üretimi yüzde 85 artışla 420 bin tondan, 777 bin tona çıktı. Sığırda hayvan başına ortalama süt verimi yüzde 70 artarak 2.898 litreye, yine hayvan başına et yüzde 36 artarak 251 kilograma yükseldi.
Hayvancılık işletmelerinde ölçek büyüklükleri de önemli oranda arttı. 50 baş ve üzeri kapasiteye sahip işletme sayısı 2002 yılında Türkiye'de 4.300 iken 2012 yılında 27.865'e ulaştı. Soy kütüğü ve ön soy kütüğüne kayıtlı işletme ve hayvan sayısında da 2002 yılında 238 bin işletmede 943 bin baş hayvan iken, 2012 yılında 1 milyon işletmede 6,5 milyon baş hayvana ulaşmıştır.
Sayın Dedeoğlu'nun (6/1100) no.lu önergesinde sormuş olduğu et açığı ve tüketimine ilişkin olarak; 2002-2010 döneminde kişi başı et üretimi dünyada yüzde 9,1 artmış, Avrupa Birliğinde yüzde 6,3 azalmış, Türkiye'de de aynı dönemde yüzde 72,1 oranında artış sağlanmıştır. Ayrıca, yine TÜİK verilerine göre ülkemizdeki toplam kırmızı et üretimi yıllık kişi başı üretim miktarları ve 2015 yılı nüfus tahminleri dikkate alındığında, 2015 yılında kırmızı et açığı beklenmemektedir.
Sayın Doğru'nun (6/788), (6/792), (6/793), (6/800), (6/879), (6/1089) no.lu önergeleri: Sözleşmeli tarıma destek verilmesi sorusuna ilişkin olarak; tarımsal destekler ve birim destek miktarları, Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu tarafından belirlenmektedir.
Sözleşmeli üretime hâlihazırda destek verilmemekte ancak sözleşmeli üretimin arttırılmasına yönelik Bakanlığımızca önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu kapsamda, sözleşmeli üretim ile ilgili usul ve esasların belirlendiği yönetmelik 2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik çerçevesinde, 2011 yılında 4 milyon 450 bin 493 dekar alanda 213.241 üretici sözleşmeli üretim gerçekleştirmiştir. Yönetmelik gereği, sözleşmeli üretim yapan üreticiler, üretim alanları, üretilen ürünler ve miktarları Bakanlığımızca kayıt altına alınmaktadır.
Tokat ilindeki arazi toplulaştırılmasına ilişkin olarak; Tokat ili Niksar ilçesi sınırları içerisinde toplam 15 köyde 6 bin hektar alanda arazi toplulaştırma projesinin ihalesi çalışmaları tamamlandı. Çalışmaların 2015 yılında bitirilmesi planlanmaktadır.
Tarım ve tarıma dayalı sanayide kullanılan enerji ve elektrik maliyetleri ve ülkemizin elektrik tüketimiyle ilgili olarak; tarım ve tarıma dayalı sanayide kullanılan enerji girdileri ağırlıklı olarak elektrik enerjisi ve motorindir. Ülkemizde elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan ve perakende satışı, perakende satış hizmeti, ithalat ve ihracatıyla bu faaliyetlerle ilişkili tüm gerçek ve tüzel kişilerin hak ve yükümlülükleri 2001 yılında yayımlanarak yürürlüğe giren 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile belirlenmiştir. Söz konusu yasa çerçevesinde, elektrik piyasasıyla ilgili faaliyetler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın görev alanına girmekte ancak tarımsal faaliyetlerde kullanılan elektrik enerjisi fiyatlarında indirime gidilmesi, indirimli tarife kapsamının genişletilmesi, uygulanan KDV oranının düşürülmesi, elektrik borçlarının ertelenmesi, taksite bağlanması ve borç faizlerinin silinmesi amacıyla Bakanlığımızca ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde girişimde bulunulmakta ve takip edilmektedir.
6111 sayılı Kanun ile Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ veya hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin elektrik tüketimlerinden kaynaklanan alacaklarının yeniden yapılandırılmasına imkân sağlanmıştır. Bu kanun çerçevesinde, tarımsal sulama abonelerinin asıl elektrik borçlarına TEFE/TÜFE oranları uygulanmadan, yılda 1 taksit ödemesi olmak üzere 5 eşit taksite kadar taksitlendirme imkânı sağlanmış. Diğer taraftan, 6111 sayılı Yasa'dan yararlanmamış olan tarımsal sulama abonelerinin anapara, gecikme zammı ve katma değer vergisinden oluşan enerji borçlarına Taksitlendirme Uygulama Usul ve Esasları çerçevesinde 36 aya kadar da taksitlendirme yapılabilmektedir.
Enerji Bakanlığımızdan alınan bilgilere göre, ülkemizin 2011 yılı elektrik tüketimi 229,4 milyar kilovatsaat olarak gerçekleşmiş, motorin konusunda da Bakanlığımızca 2003 yılında başlatılan uygulamayla üreticilere ilk kez mazot desteği ödenmeye başlanmıştır. Bu kapsamda, 2003-2012 döneminde toplam 4 milyar 56 milyon TL mazot destekleme ödemesi yapılarak çiftçilerimizin mazot maliyetinin ortalama yüzde 16'sı karşılanmıştır. Mazot desteği uygulaması da devam edecektir.
Tokat'ta ve diğer illerde tarıma dayalı sanayi için üretimin teşvik edilmesi ve modern tesislerin kurulması için bir destekleme sistemi getirilmesi talebiyle ilgili olarak: 2006 yılında başlatılan yüzde 50 hibe destekli Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında, Tokat ilinin de dâhil olduğu tüm illerimizde tarımsal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi, ambalajlanması ve depolanması gibi ekonomik yatırımlar, makine, ekipman alımları ve basınçlı sulamaya yönelik yatırımlar desteklenmektedir.
Bu kapsamda, 2006 yılında başlayan uygulamayla Tokat ilimizde yatırımına başlanan 74 tarımsal sanayi tesisinin tamamı bitirilmiş, 15,6 milyon TL hibe desteği ödemesi yapılmıştır bunlar için. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı 2015 yılına kadar da devam edecektir.
Ayrıca, Tokat ilimiz, IPARD Programı kapsamında AB kırsal kalkınma desteklerinden yararlanacak illerimiz arasındadır bu amaçla da ayrıca destekleme sağlanmaktadır.
Tokat ilinde kapalı hayvan pazarı ile Tokat ilindeki küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısına ilişkin olarak: Hayvan pazarları belediyeler, ticaret odaları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulmakta ve işletilmektedir. Tokat ilinde iki adet ruhsatlı hayvan pazarı bulunmakta olup 2012 yılı sonu itibarıyla Tokat ili ve çevre ilçelerinde kapalı hayvan pazarı bulunmamakta.
Tokat ilindeki hayvan sayılarına ilişkin olarak, TÜİK verilerine göre: 2011 yılında, Tokat ilinde 237.738 büyükbaş hayvan bulunmakta olup bir önceki yıla göre büyükbaş hayvan sayısı artış oranı yüzde 3,1'dir. Tokat ilindeki kültür ırkı hayvan sayısı ise 2002-2011 döneminde yüzde 150 artmıştır, 23.118 baştan 57.789 başa ulaşmıştır. Bu da şunu gösteriyor: Tokat'ta çok ciddi bir kültür ırkına dönüşme, dolayısıyla hayvancılığın geliştirilmesi faaliyeti vardır. Küçükbaş hayvan sayısı 2011 yılında 243.550 baş olup bir önceki yıla göre sayısı yüzde 8,5 oranında yine artmıştır.
Sayın Işık'ın (6/813) no.lu önergesi: Bu önergede bahsi geçen soruların aynısı Sayın Işık tarafından (7/5787) esas no.lu yazılı önergeyle sorulmuş olup 9 Mayıs 2012 tarihinde cevaplandırılmıştır. Bu önergeye yazılı olarak verdiğim cevaba ilişkin bilgileri kısaca burada sizlere sunacağım.
Kütahya ili ile Şaphane ilçesinde gerçekleştirilen meyve üretimi sorusuna ilişkin olarak, TÜİK verilerine göre: Kütahya'nın Şaphane ilçesinde 2011 yılı itibarıyla toplam meyve üretimi 5.674 ton olup 2002 yılına göre toplam meyve üretiminin artışı yüzde 123'tür. 2011 yılında Şaphane ilçesinde kiraz üretimi 1.254 ton iken vişne üretimi ise 4.020 ton olarak gerçekleşmiştir.
Şaphane ilçesinde kurulmak istenen sülfürik asit tesisine ilişkin ÇED raporuyla ilgili işlemler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülmekte, bahsedilen konuyla ilgili Bakanlığımızca verilmiş tarım dışı amaçlı arazi kullanım izni bulunmamaktadır. Ancak, söz konusu tesisle ilgili olarak ÇED sürecinde Bakanlığımız Kütahya İl Müdürlüğü tarafından oluşturulan inceleme, değerlendirme komisyonu raporu Kütahya Çevre ve Şehircililik İl Müdürlüğüne gönderilmiştir.
Sayın Işık'ın (6/814) nolu?
BAŞKAN - Sayın Bakan, bir dakika. Sayın Doğru ek bir açıklama istiyor.
------------------------
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Sayın Işık'ın (6/814) no.lu önergesi, Sayın Dedeoğlu'nun (6/1008) no.lu önergesiyle ilgili. Burada, Sayın Işık'ın sorusu 9 Mayıs 2012 tarihinde cevaplandırılmıştı. Bunlar benzer hususları içerdiğinden, birlikte cevap vereceğim.
Gübre ve yemin üretim, dış ticaretiyle yem ve gübreye verilen desteklere ilişkin olarak: Ülkemizin gübre üretimi 2008 yılında 2 milyon 878 bin ton, 2011 yılında yüzde 30 artışla 3 milyon 750 bin ton, özellikle son yıllarda uygulamaya koyduğumuz uygun gübre kullanımı için toprak analizi uygulaması ile bilinçsiz ve aşırı gübre uygulamasının önlenmesine yönelik çalışmalar yapılmış; bu kapsamda, gübre tüketimimiz 2009 yılında 5 milyon 275 bin ton iken 2011 yılı sonunda bu, 4 milyon 766 bin ton olarak gerçekleşmiştir.
Gübre ithalatımız 2009 yılında 3 milyon ton iken 2011 yılında yüzde 25 azalışla 2 milyon 242 bin tona gerilemiştir. Gübre ihracatımız ise 2009 yılında 221 bin tondur, 2011 yılında yüzde 146 artışla 543 bin tona yükselmiştir.
Bakanlığımızca gübre desteği 2005 yılında ilk kez doğrudan çiftçiye ödenmeye başlanmış olup 2005-2012 döneminde toplam 3,5 milyar TL gübre desteği verilerek çiftçimizin gübre maliyetinin ortalama yüzde 15'i karşılanmıştır. Gübre desteği birim miktarı 2012 yılında yüzde 12, 2013 yılında yüzde 5,3 oranında artırılmıştır. Ayrıca gübre desteğinin yanı sıra çiftçilerimize toprak analizi desteği de verilmektedir. Bugüne kadar toplam 256 milyon TL toprak analizi desteği ödenmiştir.
Bakanlığımızca, hayvancılık sektöründe önemli bir girdi olan yem bitkileri üretimi desteklenmiş, yem bitkileri desteklemeleri kapsamında 2002 yılında 215 bin hektar alan için sadece 35,6 milyon TL destek verilmiş iken 2012 yılında 603 bin hektar alan için 293 milyon TL destek ödenmiştir. 2003-2011 yılları arasında toplam 2 milyar 745 milyon TL yem bitkisi desteği ödenmiştir. Ayrıca, yem hammaddesi olarak kullanılan dane mısır, buğday, arpa, yulaf, çavdar, tritikale, soya gibi ürünlere prim desteği verilmektedir. Fark ödemeleri kapsamında 2002 yılında toplam 186 milyon TL sadece destek verilmiş iken -prim olarak- 2011 yılında 2,4 milyar TL'ye ulaşmıştır bu.
Verilen destekler sonucunda 2002-2011 döneminde, yem bitkileri ekiliş alanı 1 milyon 153 bin hektardan 2 milyon 226 bin hektara, toplam ekilen alan içerisinde yem bitkileri ekiliş oranı yüzde 6,4'ten yüzde 14,2'ye yükselmiştir.
Karma yem -etlik piliç yemi, yumurta yemi, besi yemi, süt yemi ve diğer yemler- üretimimizde son yıllarda artış görülmektedir. 2009 yılında 9,5 milyon ton olan karma yem üretimi, 2011 yılında 13,1 milyon tona ulaşmıştır.
Ayrıca, tarım kredi kooperatifleri tarafından yetiştiricilerin kaba yem taleplerinin karşılanması amacıyla, üreticilerin kaba yem talepleri toplanmakta ve ithal edilerek, üreticilere KDV dâhil kilogramı 50 kuruştan dağıtılmaktadır. İthalata aradaki fark Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır. Bu kapsamda, şu ana kadar Sakarya, İzmir, Manisa, Uşak, Aydın, Erzurum, Kars ve Ardahan illerine gerekli dağıtım yapılmıştır.
Sayın Işık'ın (6/833) no.lu önergesi: Bu önergede bahsi geçen soruların benzerleri yine, Sayın Işık tarafından (7/6106) esas no.lu yazılı önergeyle sorulmuş ve 16 Mayıs 2012 tarihinde cevaplandırılmıştır. Bu önergeye yazılı olarak verdiğim cevaba ilave olarak kısa bir bilgi sunacağım:
TAR-GEL kapsamında mühendis ve veteriner hekim istihdamına ilişkin olarak: TAR-GEL kapsamında 984 mühendis, 1.516 veteriner hekim olmak üzere, toplam 2.500 yeni tarım danışmanının 03/01/2013 tarihinde ÖSYM Başkanlığı tarafından yerleştirme işlemleri gerçekleştirilmiş ve bunların ataması yapılmıştır. Böylece, göreve başlattığımız tarım danışmanı sayısı programladığımız gibi 10 bine ulaşmıştır.
Sayın Işık'ın (6/847), (6/848), (6/849), (6/850), (6/851), (6/852), (6/853), (6/854), (6/855), (6/856), (6/857), (6/858) ve (6/859) no.lu önergeleri: Bu 13 sözlü önergede, aynı konular Kütahya'nın her bir ilçesi için ayrı ayrı sorulmuş olup aynı hususlar Sayın Işık tarafından iki farklı yazılı önergeyle toplu olarak da tarafıma yöneltilmiştir. Bu yazılı önergelerden (7/5955) esas no.lu yazılı önerge 9 Mayıs 2012 tarihinde, (7/6107) esas no.lu yazılı önerge ise 16 Mayıs 2012 tarihinde cevaplandırılmıştır.
Bu önergelere yazılı olarak verdiğim cevaba ilişkin bilgileri kısaca burada sizlere sunacağım. Kütahya Merkez ve Altıntaş, Aslanapa, Çavdarhisar, Domaniç, Dumlupınar, Emet, Gediz, Hisarcık, Pazarlar, Simav, Şaphane ile Tavşanlı ilçelerindeki tarımsal faaliyetlere ilişkin temel göstergeler ve personel durumuna ilişkin soru önergeleriyle ilgili olarak: Bakanlığımızca son on yılda Kütahya ilimizdeki çiftçilerimize önemli oranda destekleme yapılmış, 2002 yılında Kütahya'ya 19,2 milyon TL tarımsal destek verilmiş iken 2012 yılında destek miktarı 52,4 milyon TL'ye çıkmıştır. 2003-2012 yıllarında ise Kütahya'da çiftçilerimize toplam 402 milyon TL tarımsal destek sağlanmıştır.
Hayvancılıkta, Kütahya 2002 yılında 934 bin TL hayvancılık desteği almış, 2012 yılında verilen destek 26 milyon 800 bin TL'ye ulaşmıştır. 2003-2012 yılları arasında Kütahya'ya toplam 104,6 milyon TL hayvancılık desteği verilmiştir.
Bu destekler sonucunda, Kütahya ilimizde bitkisel ve hayvansal üretimde önemli değişikler olmuştur, önemli artışlar yaşanmıştır. Bitkisel üretimde TÜİK verilerine göre meyve üretimi, 2002 yılında 66.279 ton, yüzde 93 artmış, 2011'de 127.923 tona yükselmiş. Bu ilimizdeki toplam meyve üretimi aynı dönemde Türkiye genelinde olan yüzde 29 artışın çok üzerindedir. İlçeler bazında bakıldığında ise 2002-2011 döneminde meyve üretimi, Merkezde yüzde 331, Altıntaş'ta yüzde 13,4, Domaniç'te yüzde 21, Emet'te yüzde 29, Hisarcık'ta yüzde 116, Pazarlar'da yüzde 123, Simav'da yüzde 288, Şaphane'de yüzde 123 oranında artmıştır.
Tarla bitkileri üretiminde 2002-2011 döneminde Kütahya ili genelinde yüzde 7 artış olmuştur. İlçelere göre ise Altıntaş'ta yüzde 37, Aslanapa'da yüzde 31, Domaniç'te yüzde 26, Gediz'de yüzde 39, Şaphane'de de yüzde 45 artış gerçekleşmiştir.
TÜİK verilerine göre, Kütahya'nın toplam bitkisel üretim değeri, 2002 yılında 302 milyon TL, 2010 yılında yüzde 108'lik artışla 630 milyon TL'ye ulaşmıştır.
Hayvancılıkla ilgili olarak, TÜİK verilerine göre: Kütahya'da 2002 130.338 baş olan büyükbaş hayvan sayısı, 2011 yılında yüzde 25 artış göstermiş ve 162.529 başa çıkmıştır. İlçeler düzeyinde baktığımızda, büyükbaş hayvan sayısı 2002-2011 döneminde Merkezde yüzde 29, Altıntaş'da yüzde 33, Çavdarhisar'da yüzde 67, Dumlupınar'da yüzde 63, Emet'te yüzde 69, Gediz'de yüzde 57, Pazarlar'da yüzde 61, Simav'da yüzde 20, Şaphane'de yüzde 26 artmıştır.
Süt üretimi 2002 yılında üretim 106.987 ton iken 2011 yılında yüzde 106 artışla 219.995 tona ulaşmıştır. İlçeler düzeyinde süt üretimi: Merkezde yüzde 49, Altıntaş'ta yüzde 172, Aslanapa'da yüzde 60, Çavdarhisar'da yüzde 172, Domaniç'te yüzde 32, Dumlupınar'da yüzde 202, Emet'te yüzde 233, Gediz'de yüzde 80, Hisarcık'ta yüzde 219, Pazarlar'da yüzde 384, Simav'da yüzde 95, Tavşanlı'da yüzde 225 oranında artmıştır.
Küçükbaş hayvancılıkta, hayvan sayısında 2002-2011 döneminde yüzde 16 artış olmuş 409.467 başa ulaşmıştır.
TÜİK verilerine göre, Kütahya'nın toplam hayvansal üretim değeri 2002 yılında 225 milyon TL'dir, 2010 yılında yüzde 392 oranında artış var ve 1 milyar 111 milyon TL'ye ulaşmıştır.
Bakanlığımız il ve ilçe teşkilatlarındaki personel durumuyla ilgili: Veteriner hekim, mühendis, teknisyen ve diğer personel olmak üzere il merkezinde 117, Altıntaş'ta 11, Aslanapa'da 12, Çavdarhisar'da 10, Domaniç'te 12, Dumlupınar'da 4, Emet'te 14, Gediz'de 18, Hisarcık'ta 5, Pazarlar'da 7, Simav'da 26, Şaphane'de 7, Tavşanlı'da 33 personel bulunmaktadır. Kütahya ilinin personel ihtiyacının 2013 malî yılı Bütçe Kanunu'nda öngörülen hükümler ve imkânlar çerçevesinde karşılanmasına yönelik çalışmalar da yapılacaktır.
Sayın Oğan'ın (6/901), (6/904), (6/905) nolu önergeleri: (6/901) nolu önergesindeki Iğdır'da TMO tarafından mısır kurutma cihazı kurulmasıyla ilgili olarak; TMO, kurutma tesisi bulunmayan iş yerlerinde rutubeti yüzde 14 ve altında olan mısırı satın almaktadır. Yörede ekilişi yapılan birinci ürün mısırın tamamına yakınının rutubet oranı yüzde 14 ve altında hasat edildiğinden, herhangi bir kurutma işlemine gereksinim duyulmamaktadır. TMO tarafından mısır kurutma cihazlarının tamamına yakını yüksek rutubetli ikinci ürün mısır üretimi yapılan yörelerde kurulmuştur.
Iğdır ilinde 2012 yılı mısır hasadı tamamlanmış olup TMO iş yerine mısır teslim etmek üzere herhangi bir talep de olmamıştır. Son yıllarda, mısır ekiminin yoğunlaştığı yörelerde kurutma cihazı ihtiyacı özel idare, özel sektör ve üretici birlikleri tarafından karşılanmakta, Iğdır ilinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğümüz ve özel sektöre ait kurutma cihazları bulunmaktadır. Yörede ileriki yıllarda mısır üretim miktarının artması ve kurutma cihazına ihtiyaç duyulması hâlinde de bu konu ayrıca değerlendirilecektir.
Sayın Oğan'ın aynı önergesindeki Iğdır'da tarımın geliştirilmesi ve ekilen ürünlerin çeşitlendirilmesi sorusuna yönelik olarak; Iğdır ilimize verilen tarımsal destek miktarı on yılda 3 kata yakın artmıştır. Iğdır'a verilen toplam tarımsal destek 2002 yılında 4,5 milyon TL'dir, 2012 yılında 13 milyon TL'ye ulaşmıştır. 2003-2012 döneminde Iğdır'a toplam 113 milyon 200 bin TL destek verilmiştir.
Bakanlığımızca sağlanan destekler ve yürütülen projeler neticesinde, TÜİK verilerine göre, 2002-2011 döneminde Iğdır genelinde toplam meyve üretimi yüzde 230, toplam tarla bitkileri üretimi yüzde 29, toplam sebze üretimi ise yüzde 27 oranında artmıştır.
Sayın Oğan'ın (6/904) no.lu önergesindeki şeker pancarı kotasının kaldırılması ve Iğdır'da pancar ekiminin geliştirilmesi konusuyla ilgili olarak: 4634 sayılı Şeker Kanunu'yla şeker sektöründe kotalı sisteme geçildiği malumdur. Kanunla, şeker üretim kotalarını belirleme yetkisi sektörün düzenlenmesinden ve denetlenmesinden sorumlu olan bağımsız Şeker Kuruluna verilmiştir. Şeker Kurulu tarafından kamu ve özel statüde bulunan şeker üreticisi şirketlere tahsis edilen şeker kotalarına karşılık gelen şeker pancarı, pancar üretim sözleşmesi düzenlemek suretiyle temin edilmektedir. Pancar fiyatları ve miktarı, münavebe, üretim şartları, bedel ödemeleri gibi hususlar, üreticiler ile şeker üreticisi şirketler arasında düzenlenen bu sözleşmelerle serbestçe belirlenmektedir.
Diğer yandan, Bakanlığımızca 2012 yılı şeker pancarı ürününe 6,3 TL/dekar kimyevi gübre, 6,4 TL/dekar mazot ve 2,5 TL/dekar da toprak analizi desteği verilmektedir.
(6/905) no.lu önergedeki Doğu Anadolu Projesi destek kredisinin yeniden gündeme getirilmesi hususunda, Bakanlığımızca 2009-2012 yılları arasında DAP kapsamındaki illerde kombine veya etçi ırklarla damızlık işletmesi kuranlara inşaat yapımında yüzde 30, makine ve gebe düve alımında ise yüzde 40 oranında hibe desteği sağlanmıştır. Bu kapsamda, DAP illerinde toplam yatırım tutarı 75 milyon TL olan 179 proje yatırıma alınmış ve bunlardan 98'i tamamlanmıştır. Diğer projeler devam ediyor. Tamamlanan projelere 36 milyon TL de hibe desteği ödenmiştir.
Üreticilerin finansman ihtiyaçlarının uygun koşullarda karşılanması amacıyla Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatifleri aracılığıyla yetiştiricilerimize düşük faizli işletme ve yatırım kredisi kullandırılmakta, faiz oranları 2002 yılında yüzde 59 iken şu an itibarıyla -tarımsal konulara göre değişmekle birlikte- yüzde 0 ila 7,5 aralığında uygulanmaktadır. Kredi faiz oranlarındaki bu indirim ile tarımsal kredi kullanımında da önemli artışlar olmuştur.
2012 yılında, hayvancılıkta damızlık etçi sığır yetiştiriciliği, düve yetiştiriciliği ve küçükbaş havyan yetiştiriciliğinde işletme ve yatırım için sıfır faiz uygulamasına devam edilmiştir. Ziraat Bankası tarafından 2002'de DAP illerinde kullandırılan kredi miktarı toplam 6 milyon iken 2012 yılında DAP illerinde kullandırılan tarımsal kredi bakiyesi 1 milyar 338 milyon TL olmuştur. Ziraat Bankası kredi geri dönüş oranı ise bu bölgede 2002 yılında sadece yüzde 11,25'tir, 2012 yılında bu oran yüzde 99,05'e çıkmıştır.
Sayın Aslanoğlu'nun (6/923) no.lu önergesi, İstanbul Çatalca ilçesinde görülen hayvan ölümleriyle ilgili olarak: Şap hastalığıyla mücadele, büyükbaş hayvanlarda yılda iki kez, küçük baş hayvanlarda da yılda bir kez aşılama yapılarak sürdürülmektedir. Yetiştiricilerin hayvanlarında aşı uygulamasından sonra oluşan ölümler Bakanlığımızca tazmin edilmektedir, bedeli ödenmektedir. İstanbul ili Çatalca ilçesinde aşılama sonrası ölen hayvanların ölüm nedeninin aşılamaya bağlı şok olduğu uzman virolog ve patalog veteriner hekimlerce tespit edilmiş olup hayvan ölümlerinin sebebi şap hastalığı değil şap aşılamasına karşı koruyucu amaçla yapılan aşı uygulamasıdır. Ölen 24 hayvan için hayvan sahiplerine 6 Ocak 2012 tarihinde 117.500 TL tazminat ödemesi yapılmıştır.
Sayın Havutça'nın, Nevşehir'de, don nedeniyle zarar gören patates üreticilerinin mağduriyetlerinin giderilmesi ve alınan önlemlere ilişkin olarak (6/924) no.lu önergesi:
Bildiğiniz gibi, Bakanlar Kurulu 4-14 Kasım 2011 tarihleri arasında Kayseri, Muş, Nevşehir ve Niğde illerinde meydana gelen don afetine maruz kalan ve söz konusu afet sebebiyle ekilişleri, ürünleri, hayvan varlıkları, tesisleri veya seraları zarar gören çiftçi kayıt sistemine kayıtlı gerçek ve tüzel kişi üreticilerin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan kredi borçlarını ertelemiştir.
Patates ürününde don hasarı sebebiyle zarar gören üreticilere 2012/3176 sayılı Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde dekar başına 200 TL tohumluk desteği ödemesi kararı alınmış ve Nevşehir ili üreticilerine 1 milyon 402 bin 093 TL destekleme ödemesi yapılmıştır.
Bakanlığımızca, patates üreticilerine 2012 yılı ürünleri için 9 TL/dekar mazot artı gübre desteği, 2,5 TL/dekar toprak analizi desteği verilmektedir. Bunların yanında, patatese sertifikalı tohumluk kullanımına ve organik tarım yapan üreticilere de ayrıca destekler verilmektedir.
Sayın Erdoğan'ın (6/929) ve (6/969) no.lu önergeleri: Muğla'da 7 Ocak 2012 tarihinde yaşanan sel afetinden zarar gören arı yetiştiricileri ve narenciye üreticilerine yapılacak yardımlara ilişkin olarak Muğla ili ve ilçelerinde 6-8 Ocak 2012 tarihlerinde meydana gelen sel afetiyle ilgili hasar tespit çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalarda toplam 1.541 arı kovanı ve 3.001 arı kolonisinin, yaklaşık 9 bin dekar narenciye alanının zarar gördüğü tespit edilmiştir.
Sel afeti, Tarım Sigortaları Havuzu Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik kapsamında yer almakta. Bu kapsamda, uygulama yılında yer alan riskler için zarar gören narenciye üreticilerinin tarım sigortası yaptırmış olmaları hâlinde zararları karşılanmıştır. Ancak, arı yetiştiricilerinin durumu 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun'a göre değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, yüzde 40'ın üzerinde zarar gören ve bu zararlarını tarım ve tarım dışı diğer gelirleriyle karşılayamayacak durumda olduğu Muğla İl Hasar Tespit Komisyonu kararıyla belirlenen 3 çiftçiye kanuni ödeme bedeli olan 19.656 TL nakdî ödeme yapılmıştır. Ayrıca, çıkarılan 3 kararnameyle 01/01/2012-31/12/2012 tarihleri arasında, 81 ilimizde çeşitli doğal afetler nedeniyle zarar gören üreticilerimizin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçları da bir yıl ertelenmiştir.
Sayın Durmaz'ın (6/979) no.lu soru önergesi, KPSS atamalarında organik tarım, mantarcılık ve tarımsal sulama yönetimi bölümleri için kadro açılmaması sorusuna ilişkin olarak: 1989 yılından sonra, on dört yıl boyunca Tarım Bakanlığına toplu personel alınmamıştır. Bakanlığımızca, 2003 yılından itibaren personel alımı yapılmış, 2003-2012 döneminde farklı hizmet sınıflarından toplam 29.624 personel istihdamı gerçekleşmiştir. 2012 yılı içerisinde, Bakanlığımıza, organik tarım ön lisans programı mezunu toplam 17 tekniker alımı gerçekleştirilmiştir. 2013 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'yla Bakanlığımıza tahsis edilecek olan açıktan atama kontenjanı dâhilinde, KPSS sonucuna göre 2013 yılında Bakanlığımızın kadro ve hizmet ihtiyacı doğrultusunda personel açığı olan branşlardan personel alımı işlemi gerçekleştirilebilecektir.
Önerge sahibi Sayın Dedeoğlu'nun (6/935, 936, 937, 938, 939, 940 941, 942, 943, 944, 945, 946, 949, 951, 953, 956, 958, 960, 961, 962, 963, 964, 965, 966, 967, 968, 999, 1000, 1001, 1002, 1009, 1010, 1011, 1012, 1013, 1014, 1015, 1016, 1017, 1018, 1019, 1020, 1021) no.lu soru önergeleri, Sayın Dedeoğlu tarafından sorulan bu 43 önergede, 33 farklı ürün için üretim, tüketim ve dış ticarete ilişkin veriler sorulmuştur. Bu verilerin tamamı TÜİK tarafından kamuoyuna açık bir şekilde yayınlanmakta ve kolayca ulaşılabilmektedir. O nedenle, her bir önergede bahsedilen ürünler için bunları ayrı ayrı değil -ki İç Tüzük'ün ilgili hükmü de bunu emrediyor- bu önergelerin tamamı için tarımsal üretim ve tarımsal dış ticaretimizdeki gelişmeler hakkında bilgi vermek suretiyle cevaplandıracağım.
Tarımsal üretimimiz son on yılda önemli oranda artmış ve Türkiye, birçok üründe ihtiyacını artık yerli üretimle karşılar hâle gelmiş ve ihraç ettiği ürün miktarını artırmıştır.
TÜİK verilerine göre, bitkisel üretimde 2002-2012 döneminde: Hububat üretimimiz yüzde 8,3 oranında artarak 33,4 milyon tona, mısır üretimimiz yüzde 119 artarak 4,6 milyon tona, çeltik üretimimiz yüzde 144 artarak 880 bin tona, ayçiçeği üretimimiz yüzde 61,2 artarak 1 milyon 370 bin tona, toplam meyve üretimimiz yüzde 34,7 oranında artarak 18 milyon tona, turunçgil üretimimiz yüzde 34,3 artarak 3 milyon 475 bin tona, elma üretimimiz yüzde 31,3 artarak 2 milyon 890 bin tona, şeftali üretimimiz yüzde 119 artarak 611 bin tona, kayısı üretimimiz yüzde 141 artarak 761 bin tona, badem üretimimiz yüzde 96 artarak 80,2 bin tona, ceviz üretimimiz yüzde 69,3 artarak 203 bin tona, Antep fıstığı üretimimiz yüzde 329 artarak 150 bin tona, domates üretimimiz yüzde 20,1 artarak 11 milyon 400 bin tona, toplam sebze üretimimiz yüzde 7,2 artarak 27,8 milyon tona ulaşmıştır.
Hayvansal üretimde 2002-2011 döneminde: 2002 yılında 8,4 milyon ton olan süt üretimimiz 2011 yılında 15 milyon tona, 2002 yılında 421 bin ton olan kırmızı et üretimimiz 2011 yılında 777 bin tona, 2002 yılında 726 bin ton olan tavuk eti üretimimiz 2011 yılında 1,6 milyon tona, 2002 yılında 74,5 bin ton olan bal üretimimiz 2011 yılında 94,2 bin tona, 2002 yılında 61 bin ton olan su ürünleri yetiştiricilik üretimimiz 2011 yılında 189 bin tona ulaşmıştır.
Tarımsal ihracatta ise Türkiye, bölgesinde önemli bir tarımsal ihracatçı ülke konumuna yükselmiş, TÜİK verilerine göre 2002-2011 döneminde tarım ve gıda ürünleri ihracatımız yüzde 283'lük artışla 4 milyar dolardan 15,3 milyar dolara yükselmiştir. Aynı dönemde, dünya tarım ürünleri ihracat artışı yüzde 186 olmuştur, ülkemizdeki artış dünya ortalamasının çok çok üzerinde gerçekleşmiştir. Ülkemiz, 2002 yılında 161 ülkeye 1.480 tarım ve gıda ürünü ihracatı gerçekleştirirken, 2011 yılında 186 ülkeye 1.536 çeşit tarım ve gıda ürünü ihracatı gerçekleştirmiştir. TÜİK verilerine göre, 2012 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre tarımsal ihracatımız yüzde 5,8 artarak 14,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, tarımsal ithalatımız ise yüzde 7 oranında azalmıştır. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİH) verilerine göre ise 2012 yılında Türkiye'nin tarımsal ihracatı 19,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Ülkemiz, tarım sektörünün temeli olan gıda maddelerinde istikrarlı bir şekilde dış ticaret fazlası vermektedir. TÜİK verilerine göre, Türkiye, 2002 yılında 67 milyon vatandaşımızın ve 13,2 milyon turistin gıda ihtiyacını karşılayıp 1 milyar 756 milyon dolar gıda maddeleri dış ticaret fazlası verirken, 2011 yılında yaklaşık 75 milyon vatandaşımızın ve 31,4 milyon turistin gıda ihtiyacını karşılamış ve 3 milyar 561 milyon dolar gıda maddeleri dış ticaret fazlası vermiştir. 2012 yılı Ocak-Kasım döneminde ise gıda maddeleri ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artarak 13 milyar 582 milyon dolara yükselmiştir.
Tarım ürünleri toplam ithalatı, Uluslararası Standart Ticaret Sınıflamasına göre, 2011 yılında 17 milyar 575 milyon dolar olarak gerçekleşmiş, ancak tarım ürünleri ihracatı içerisinde ham kauçuk, işlenmemiş kösele, deri, kürk, mantar, odun, kereste, kâğıt hamuru, dokuma elyafı ve bunun artıkları gibi, tamamen sanayinin kullandığı ve bir kısmı Türkiye'de hiçbir şekilde üretilmeyen, üretimi olmayan ham maddeler burada yer almakta, bunların değeri de 6 milyar 606 milyonu bulmaktadır. Bu ürünler ithal edilirken tarım ürünü olarak değerlendirilmekte ancak ihraç edildiğinde sanayi ürünleri içerisinde yer almakta ve ihracata önemli katkı sağlamaktadır. Örneğin, ülkemiz, 2011 yılında 1 milyar 860 milyon dolar değerinde dokuma elyafı ithal etmiş, bunun karşılığında 11 milyar 451 milyon dolar pamuğa dayalı tekstil ihracatı yapmıştır. Dolayısıyla, bu ürünler hariç tutulduğunda, gerçek anlamda 2011 yılı tarım ürünleri ithalatının 17 milyar 575 milyon değil, 10 milyar 969 milyon dolar olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sayın Dedeoğlu'nun (6/961, 962, 968, 999, 1000, 1001, 1009, 1016, 1018, 1019, 1021 ve 1020) no.lu önergelerinde yer alan mandalina, limon, portakal, badem, ceviz, Antep fıstığı, kestane, fındık, kayısı, incir, şeftali ve elma ağacı sayılarındaki değişim ve üretimin artırılmasıyla ilgili sormuş olduğu sorulara ilişkin olarak: 2005 yılından bu yana uygulanmakta olan sertifikalı fidan desteklemeleri kapsamında üreticilere önemli destekler sağlanmıştır. Bu kapsamda, 2005 yılından bugüne kadar toplam 241 milyon TL destek ödenmiş olup toplamda 143 milyon adet sertifikalı fidan kullanılarak 1,4 milyon dekar alanda yeni meyve bahçesi tesis edilmiştir. Ayrıca, bu ürünlerimize mazot, gübre, toprak analizi, organik tarım ve iyi tarım destekleri de verilmektedir. Verilen destekler sonucunda, TÜİK verilerine göre, 2002-2011 döneminde meyve veren ağaç sayısı mandalinada yüzde 11,4; limonda yüzde 12, portakalda yüzde 10, cevizde yüzde 45,3; bademde yüzde 21, Antep fıstığında yüzde 19, kestanede yüzde 6, fındıkta yüzde 22, kayısıda yüzde 25, elmada yüzde 30, şeftalide yüzde 3,4 oranında artmıştır.
Sayın Dedeoğlu'nun (6/948) no.lu önergesi, bağ alanlarının genişletilmesine ilişkin olarak: 2000-2011 döneminde bağ alanlarında yüzde 9,5 bir daralma olmasına rağmen, aynı dönemde üretimde yüzde 20'lik bir artış meydana gelmiştir. 2005 yılından itibaren tüm meyve gruplarında olduğu gibi, bağ alanlarında da sertifikalı ve standart fidan kullanımına dekar başına destek verilmektedir. Bu kapsamda, bugüne kadar 33.049 dekar bağ alanı desteklenmiş ve 4,9 milyon TL de destek ödemesi gerçekleşmiştir. Ayrıca, üretim girdilerinin karşılanması amacıyla bağcılık yapan üreticilerimize 2003 yılından itibaren mazot, 2005 yılından itibaren gübre ve toprak analizi destekleri verilmektedir.
Sayın Dedeoğlu'nun (6/1003) no.lu önergesi, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından yapılan personel alımı sınavıyla ilgili bazı iddialara ilişkin olarak: Adı geçen kurum tarafından 19/11/2011 tarihinde uzman ve destek personeli seçmek amacıyla Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsünde yapılması planlanan sınav, yaşanan aksaklıklar nedeniyle iptal edilmiştir. Sınavın geç başlaması ve bazı adaylara soru kitapçıklarının ulaşmaması gibi aksaklıklar olmuştur. Söz konusu sınav ile ilgili Hacettepe Üniversitesi ve kurum arasında yapılan protokolde sınav güvenliği ve koordinasyonuyla ilgili alınması gerekli tedbirler belirlenmiş, bu kapsamda sınav güvenliği ve koordinasyonuyla ilgili hususlarda sorumluluk tamamen Hacettepe Üniversitesine ait olup bu konularda yaşanan sorun ve aksaklıklardan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Ayrıca, yaşanan bu sorunlar nedeniyle sınavın iptaline sebebiyet veren kurum ve kuruluşlar hakkında yasal süreç başlatılmıştır. İptal edilen söz konusu sınav 04/12/2011 tarihinde herhangi bir olumsuzluk yaşanmadan yenilenmiş ve personel alımı yapılmıştır.
Sayın Dedeoğlu'nun (6/1022) ve (6/1102) no.lu önergesi, ağırlıklı olarak etçil ırkların desteklenmesi, süt inekçiliğine destek verilmemesi ile süt üretiminin artırılmasına yönelik sorulara ilişkin olarak: Önergede bahsedilen süt inekçiliğine destek verilmemesi veya destekleme uygulaması kapsamından çıkarılması gibi bir durum söz konusu değildir.
Süt fiyatları günlük olarak takip edilmekte, hayvancılığın desteklenmesine yönelik uygulanmakta olan diğer desteklerin yanında çiğ süt desteği, piyasadaki şartlara göre, primleri yıl içerisinde ayarlanmaktadır. Üçer aylık dönemler hâlinde belirlenip buna göre ödemeler gerçekleşmektedir.
Süt sektörünün içinde bulunan üretici, özel sektör ve kamu sektörünün katılımlarıyla 2009 yılı içerisinde kurulmuş olan Ulusal Süt Konseyi sayesinde süt üreticilerinin sıkıntıları yakından takip edilmektedir.
Çiğ süte prim ödenmeye başlanmıştır ve 2012 yılında küçükbaş ve manda sütü için destek miktarı 0,15 TL/litre olarak belirlenmiştir. İnek sütünde, yine piyasadaki fiyatlara göre, günün şartlarına göre değişim yapılmaktadır. İlk altı ayda soğutulmuş inek sütü için 6 kuruş, soğutulmamış inek sütü için 4 kuruş; 7, 8, 9'uncu aylar için soğutulmuş inek sütü için 8 kuruş, soğutulmamış inek sütü için 4 kuruş destek miktarı belirlenmiştir. 2012 yılında 5 milyon 741 bin 608 ton çiğ süt için 342 milyon TL destek ödenmiştir.
Ayrıca, süt piyasa düzenlemesi için süt tozu üretimi teşvik edilmekte, böylece süt tozu ithalatının önlenmesi ve ihtiyacın yerli üretimle karşılanması sağlanmaktadır.
Kişi başı süt üretiminde önemli artışlar yaşanmıştır. 2002-2010 döneminde kişi başı süt üretimi dünyada yüzde 8,2 artarken Avrupa Birliğinde yüzde 4,7 azalmış, ülkemizde de aynı dönemde yüzde 50,8 oranında bir artış meydana gelmiştir.
Sayın Öğüt'ün (6/1053) no.lu önergesi, Ardahan'da hayvancılığın desteklenmesi ile ilgili olarak: Ardahan'da son on yılda önemli destekler sağlanmış, 2002 yılında toplam 200 bin TL hayvancılık desteği verilmiş bulunan Ardahan ili 2012 yılında 13,4 milyon TL destek almıştır. 2003-2012 döneminde Ardahan'da toplam 84 milyon TL hayvancılık desteği verilmiş; Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı'nda 8 tane tesis tamamlanmış, 1,1 milyon TL hibe verilmiş; yine DAP projesi kapsamında 9 proje destekleme kapsamına alınmış, bunun 4'ü tamamlanmış ve 1 milyon 126 bin 975 TL hibe desteği ödemesi yapılmıştır. 5 projenin yatırımı devam ediyor.
Ayrıca, Ardahan ilimiz, IPARD Programı kapsamında AB kırsal kalkınma desteklerinden yararlanacak illerimiz arasındadır. Bu kapsamda 23 Ocak 2012 tarihinde başvuru çağrı ilanına çıkılmıştır ve uygun projeler geldiği takdirde desteklenecektir.
Sayın Doğru'nun (6/1083), (6/1087), (6/1088) no.lu önergeleri:
Tokat ilinde tarım kredi kooperatiflerine borçlu çiftçi sayısıyla ilgili olarak: 24/1/2013 tarihi itibarıyla tarım kredi kooperatiflerinden Tokat ilimizde 8.841 ortağın kullandığı kredi bakiyesi (borcu) 72 milyon 918 bin 95 TL'dir. Tokat ilimizde tarım kredi kooperatifleri tarafından kullandırılan kredilerin geri dönüş oranı 2002 yılında yüzde 67,39'dur, 2012 yılında yüzde 99,48'dir.
2011 yılında ülke genelinde ve Tokat ilinde eğitim verilen çiftçi sayısı ve organik tarım konusunda eğitim alan çiftçi sayısı ile ilgili olarak: Ülke genelinde 110.497 eğitim faaliyeti kapsamında toplam 1 milyon 973 bin çiftçiye eğitim verilmiş, organik tarım konusunda 2.294 eğitim faaliyeti yapılmış ve 41.879 çiftçiye eğitim verilmiştir. Tokat ilinde 2011 yılından bugüne kadar 1.486 eğitim faaliyeti kapsamında 28.460 çiftçiye eğitim verilmiş, organik tarım konusunda 15 eğitim faaliyeti yapılmış ve 377 çiftçiye eğitim verilmiştir.
2010 ve 2011 yıllarında meyve sebze üretimi ve ihracatı ile ilgili olarak: TÜİK verilerine göre 2010 yılında toplam meyve üretimi 16,9 milyon ton, toplam sebze üretimi 26 milyon ton; 2011 yılında meyve üretimi 17,2 milyon ton, sebze üretimi 27,5 milyon ton; 2012 yılında meyve üretimi 18 milyon ton, sebze üretimi de 27,6 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
İhracatımız da 2010 yılında 2,4 milyar dolar, 2011 yılında 4,1 dolar; 2012 yılının ilk on bir aylık verilerine göre de 3 milyon 773 bin ton karşılığı, 3,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.
Sayın Doğru'nun (6/1081), (6/1082), (6/1084), (6/1085) ve (6/1086) no.lu önergeleri:
Bal kontrolü ve?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bakan, buyurunuz üç dakika daha süre veriyorum ama Sayın Dedeoğlu'nun bir ek açıklama arzusu var, ona söz vereceğim ve sonra siz tamamlarsınız.
------------------------
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Sayın Doğru'nun (6/1081), (6/1082), (6/1084), (6/1085) ve (6/1086) numaralı önergeleri:
Bal kontrolü ve verilen cezalarla ilişkin olarak: Bakanlığımızca bal ve arı ürünlerine yönelik risk bazında yıllık kontrol ve denetim programları yapılıyor, kalıntı kontrolü ve denetim programları yürütülüyor. Ayrıca, Alo 174'te gelen ihbarlarla denetimler yapılmaktadır.
2012 yılında, 2.320 adet bal ve arı ürünleri üretim yeri denetlenmiş; 2.192 numune alınmış, 248 adedinin olumsuz olduğu tespit edilmiş, 289 adedine idari yaptırım uygulanmıştır. 2012 yılında 5 firmanın 6 farklı partisinde tağşiş tespit edilmiş ve değişik dönemlerde Bakanlığımız tarafından kamuoyuna duyurulmuştur.
2010-2011 yıllarında hayvanlarda, hayvan sağlığına yönelik kullanılan, antibiyotiklere ilişkin olarak, ilaçlar konusunda AB mevzuatı göz önünde bulunduruluyor. Bunlardan AB'de yasak olanlar, bizde de yasaklanıyor. Bakanlığımızca ruhsatlandırılan ilaçların listesi, etkin maddeleri ve özellikleri web sayfamızda yayınlanıyor. Ruhsatlandırılan ilaçlar, gıda kodeksine uygun, insan, hayvan ve çevre sağlığına etkileri bilinen, etkin maddeleri içermektedir.
Kayıt dışı gıda üretimi denetimleri ve verilen cezalara ilişkin olarak, Bakanlığımızca gıda üretim, satış ve toplu tüketim yerlerine yönelik denetimler artırılmış; 2002 yılında 1.500 gıda denetçisiyle toplam 39 bin denetim yapılmış, 2012 yılında 4.732 denetçiyle toplam 406 bin 542 denetim yapılmış; söz konusu iş yerlerinden, gıda mevzuatına uygun üretim yapmayan iş yerlerine 17.208 adet idari para cezası uygulanmış ve 228 adet vakada ise savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur.
Türk Gıda Kodeksi'ne yönelik soruya ilişkin olarak: Günün şartlarına göre revize ediliyor. Bu kapsamda gıda kodeksine bağlı 10 adet yönetmelik yayınlandı. Bu yönetmelikler çerçevesinde yayımlanmış olan ürün tebliğleri güncelleniyor. Dolayısıyla, Avrupa Birliğiyle uyumlu olarak zamanı geldikçe bu mevzuat değiştirilmektedir.
2007-2011 arasında üretilen ve piyasaya sürülen nişasta bazlı tatlandırıcı miktarı ve bunların hangi sektörlerde kullanıldığına ilişkin olarak: Bakanlığımızda "nişasta bazlı tatlandırıcı" ismiyle bir kayıt yok ama 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun yayımından önce Bakanlığımızca 16 işletmeye "glikoz şurubu" ismiyle 32 üretim izni, 8 işletmeye "fruktoz şurubu" ismiyle 15 adet üretim izni düzenlenmiştir. Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra üretim izni işlemi sonlandırıldı, yerine onay veya kayıt belgesi işlemi yapılmaya başlandı. 2010 yılı kayıtlarına göre, bahse konu ürünleri üreten işletmelerin kurulu toplam kapasiteleri glikoz şurubu için 36.824 ton/yıl, fruktoz şurubu için de 300 ton/yıl olarak belirtilmiştir. Glikoz şurubu ve fruktoz şurubu Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği'nin izin verdiği miktar ve sınırlandırmalar dâhilinde, ürün etiketinde açıkça yazılmak koşuluyla çikolata, meyve suyu, alkolsüz içecekler gibi ürünlerde kullanılmaktadır.
(6/1090) sayılı Sayın Doğru'nun önergesi, Tokat ilinde çiftçilerin sulama birliklerine olan borçlarına ilişkin olarak: Burada, tabii, Mahallî İdare Birlikleri Kanunu hükümleri çerçevesinde, idari ve mali yönden İçişleri Bakanlığı sorumluluk alanında yer alıyor.
Çiftçilerin sulama birliklerine olan borçlarına, 25/2/2011 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan alacakların yapılandırılmasıyla ilgili düzenleme çerçevesinde yeniden yapılandırma imkânı sağlanmıştır.
(6/1092) no.lu önergeyle ilgili, Türkiye genelinde Tokat ilimizde sertifikalı tohumluk kullanımına ilişkin olarak: Sertifikalı tohumluk kullanımı 2005 yılında ilk kez destekleme kapsamına alınmıştır. 2005 yılından bugüne kadar sertifikalı tohumluk kullanan Türkiye genelinde 691 bin çiftçiye 66 milyon dekar alan için toplam 333 milyon TL destek ödenmiştir. Tokat ilinde ise 12.769 çiftçiye 364 bin dekar alan için toplam 1 milyon 845 bin TL destek ödenmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Dedeoğlu'nun ek açıklamasına, izin verirseniz bir cümleyle cevap vermek istiyorum. Bizim, tabii, burada söylediğimiz rakamların tamamı kamuoyunun denetimine açık, il-ilçe bazında Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği, açıkladığı rakamlardır. Dolayısıyla, gerek tarımla ilgili büyüme rakamlarının gerekse üretimle ilgili, alanla ilgili rakamların tamamı bu, hayvancılıkla ilgili olarak da bu.
İşte, alanların kullanılmadığı, tarım alanlarının boş olduğu, değerlendirilmediğiyle ilgili Sayın Dedeoğlu'nun belirttiği hususun bir kısmını biz de biliyoruz ama bunun nedeni, Türkiye'deki tarım politikalarının yanlış olması, eksik olması, bu vesileyle üretim yapılamaması değil; buradaki problem, bu arazilerin hissedarlar arasında anlaşma sağlanamaması sebebiyle aşırı derecede miras yoluyla parçalanmış, bölünmüş ve kullanılamaz hâle gelmiş olmasıdır. Arazilerin bir kısmının kullanılamamasının sebebi budur, bunun dışında değildir. Biz, tabii, şunu söylüyoruz: Ben sözümün hiçbir yerinde "Türkiye'de tarım alanında hiçbir sorun yoktur." gibi bir cümle kullanmadım, böyle bir şey söylemedim, cennetten de bahsetmedim. Biz, Türkiye'nin en sorunlu, en problemli ve değişim ve dönüşüme en çok muhtaç olan sektöründen bahsediyoruz. Ben, sadece, on yıllık süre içerisinde Hükûmetimin uyguladığı politikalarla bu üretimin nereden nereye getirdiğine dair bilgiler sundum ve bu da doğru bilgilerdir. Bunu da bütün dünya takip ediyor, bütün dünya izliyor, bütün dünya biliyor. Uluslararası kuruluşlarla da mukayese ettiğimizde, dünyadaki büyümeyle de mukayese ettiğimizde dünya ortalamalarının her bakımdan oldukça üzerindedir.
Daha iyiye doğru götürüyoruz, yapısal sorunları çözüyoruz. Örneğin, et ve süt müdahale kurumuyla ilgili düzenlemeyi yapıyoruz, getireceğiz; örneğin, tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçilmesi hususunu yüce Meclisin huzuruna getireceğiz çünkü Türkiye'nin bu sorunu çözmesi gerekiyor. Bu sorun çözülmediği sürece, Türkiye'de sizin şikâyet ettiğiniz tarım arazilerinin kullanılamaması ve boş kalması sorunu mukadderdir. Bu, gelecekte daha çok yayılacaktır. Bunun başka bir formülü olamaz çünkü küçücük küçücük alanlarda mümkün değildir üretim yapılması, sürdürülebilir değildir, ekonomik değildir. Sonuçta, bu bir iktisadi faaliyettir; masraf yapacak, karşılayamazsa ürününü bunu niye yapsın? Vatandaşımız bundan sıkıntı çekiyor. Bunu düzeltmemiz lazım, bunu getireceğiz. Sizin de desteğinizi özellikle istiyorum.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Eker.
Buyurunuz Sayın Bakan.