| Konu: | İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GÜRSOY EROL'UN, EKMEK İSRAFININ ÖNLENMESİNE İLİŞKİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMASI DOLAYISIYLA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 29.01.2013 |
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. İstanbul Milletvekili Sayın Gürsoy Erol'un gündem dışı konuşmasına cevap vermek üzere huzurlarınızdayım.
Bilindiği gibi, 17 Ocak 2013 tarihinde Sayın Başbakanımızın onurlandırdığı bir toplantıyla "Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası" adı altında bir kampanya başlattık Hükûmet olarak. Toplumumuz açısından son derece de önemli olan bu kampanya, o günden bu yana muhtelif çalışmalarla sürdürülmekte ve birçok kurum ve kuruluştan önemli destekler alınmaktadır. Bu destekler kampanyanın hedefe ulaşabilmesi açısından son derece de önemlidir.
Değerli milletvekilleri, son beş yıllık süre içerisinde, gıda konusu dünyada her zamankinden çok daha önemli bir konuma gelmiştir. Bugün, gıda fiyatlarının sürekli olarak keskin bir şekilde dalgalandığı, yılda yaklaşık 10 milyon insanın yeryüzünde açlıktan ve yetersiz beslenmeden öldüğü, 1 milyar civarında insanın açlık çektiği ve 1,3 milyar ton gıdanın da çöpe atıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Ancak, Hükûmetimizin uygulamakta olduğu politikalarla, Türkiye'de vatandaşlarımızın, dünyadaki söz konusu dalgalanmalardan ve gıdaya erişim güçlüklerinden olumsuz etkilenmesine fırsat verilmemektedir. Ülkemizde üretilen gıda ürünleri tüm halkımızı doyurabilmekle birlikte, birçok tarımsal ürün ihraç edilmekte, ayrıca, gerek çeşitli doğal afetler sebebiyle gerekse birtakım sosyal karışıklıklar sebebiyle gıda sıkıntısı çeken ülkelere de yardımda bulunulmaktadır, gıda yardımında bulunulmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dünyadaki güçlü tarım ülkelerinden biri olan Türkiye, yılda ortalama 20 ila 22 milyon ton arasında buğday üretmektedir. Ülkemizdeki buğday tüketimi de yıllık ortalama 18 milyon ton civarındadır. Buğday üretimimiz, tüketimimizi rahatlıkla karşılamaktadır. Ülkemiz, Hükûmetimiz döneminde ihracatçının desteklenmesiyle birlikte, son yıllarda dünyada buğday unu ihraç eden ülkeler arasında 1 numaraya yükselmiştir.
Değerli milletvekilleri, ekmek israfı konusunda yani bu önemli ürünün, bizim beslenmemizin temel unsurlarından olan ekmeğin israfı konusunda çok ayrıntılı bir araştırma yaptırdık, Türkiye'de bir kamuoyu araştırması yaptırdık. Yaptırdığımız araştırmanın sayısal sonuçlarının bir kısmını burada sizlere arz etmek istiyorum. 250 gramlık standart ekmek büyüklüğü dikkate alındığında, Türkiye'de, günde 101 milyon adet olmak üzere, yılda 37 milyar adet ekmek üretilmekte. Bir yılda üretilen ekmeğin parasal karşılığı da yaklaşık 26 milyar liradır. Yine, 250 gramlık standart ekmek üzerinden hesaplanması durumunda, Türkiye'de, günde 95 milyon adet olmak üzere, yılda 35 milyar adet ekmek tüketilmektedir. Bir yılda tüketilen ekmeğin parasal karşılığıysa 24,3 milyar TL'dir. Ülkemizdeki ekmek üretimi ve tüketimi arasındaki fark israfın boyutunu göstermektedir. Buna göre, Türkiye'de, günde 1.500 ton, yılda 550 bin ton ekmek israf edilmektedir maalesef. Adet olarak hesaplanması durumunda, ülkemizde, günde 6 milyon adet, yılda 2,1 milyar adet ekmek israf edilmektedir. Ekmek israfının ülkemize ekonomik yüküne gelince, kilogram fiyatından hesapladığımızda, yıllık yaklaşık 1,5 milyar, eski parayla 1,5 katrilyon lirayı bulmaktadır yani Türkiye'de üretilen toplam ekmeğin yaklaşık yüzde 6'sı israf edilmektedir. İsraf edilen ekmek, tabii, ekonomik kaybı bir yana, gerçekte, Türkiye'de bu kaynağın doğru değerlendirilmemiş olması gibi bir sonuçla da bizi karşı karşıya bırakmaktadır.
Hükûmetimiz tarafından, başta Somali olmak üzere, Afrika kıtasının doğusunda yaşanan kuraklık afetinden zarar gören afetzedelere ve Suriye'deki iç savaştan zarar gören sivil halka toplam 100 bin ton buğday karşılığı yani yaklaşık 70 bin ton unun gönderilmesi için Toprak Mahsulleri Ofisine görev verildi. Bu kadar un ile yaklaşık 390 bin kişinin 1 günlük ekmek ihtiyacı karşılanabiliyor. Ülkemizde her gün israf edilen 6 milyon ekmek ise yaklaşık 6 milyon kişinin günlük ekmek ihtiyacını karşılayabilir miktardadır yani biz, her gün 6 milyon insanın beslenebileceği kadar ekmeği, maalesef, bu ülkede israf ediyoruz, çöpe atıyoruz.
Ülkemizdeki yıllık ekmek israfının parasal karşılığının 1,5 milyar lira olduğunu biraz önce arz ettim, bunlarla neler yapılabileceğini biraz önce değerli milletvekilim de söyledi ama ben ona ilave olarak şunu söyleyeyim: 3 çocuklu 104 bin ailenin bir yıl boyunca geçinebileceği bir paradır bu, bu kadar önemli bir miktardır. Bu konuyla ilgili bir hususu daha dikkatinize çekmek istiyorum: Ekmek israfı nedeniyle bizim yıllık kaybımız, ihracatında dünya 1'incisi olduğumuz un ihracat gelirimize eşittir.
Değerli milletvekilleri, kampanyanın duyurularak toplumsal katılım ve duyarlılık yaratılması kapsamında 3 adet kamu spotu, televizyonlarda ve radyolarda yayınlanmaya başlamıştır. Toplumun tüm kesimlerini bilinçlendirmeye yönelik "Ekmek İsraf Etme" adlı bir İnternet sitesi kampanyanın başladığı gün kullanıma açılmıştır. Kampanya afişleri kamuya açık alanlara asılmaya başlanmış; keza, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfıyla iş birliği çerçevesinde, özellikle belirli günlerde, hutbelerde, vaazlarda bu konunun işlenmesi sağlanmıştır. Millî Eğitim Bakanlığıyla iş birliği çerçevesinde, ekmek israfı ve önlenmesi konusunda öğrenciler bilgilendirilmekte; okullarda şiir, kompozisyon, resim, proje ve fotoğraf yarışmaları düzenlenecektir. Sosyal medyada açılan hesaplar üzerinden katılımların tesisi sağlanmıştır. Konferans ve seminerler düzenlenecektir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, aile eğitim seti kitaplarında ekmek israfını önlemeye yönelik bilgilere yer vermiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile iş birliği çerçevesinde, bakanlık hizmet içi eğitimlerinde ekmek israfı konusu işlenecek, televizyon ve radyolarda kampanyayla ilgili haber ve programlar yapılacak, çizgi film senaryolarında çocukları bilinçlendirmek maksadıyla israf konusunun işlenmesi için çalışmalar yapılacak; keza, valilikler, belediyeler ve Genelkurmay Başkanlığı ile diğer ilgili bakanlıklar ve sivil toplum kuruluşlarıyla da iş birliği yapılıp yıl boyu çeşitli etkinlikler düzenlenecektir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii bizim, Türkiye'nin, vatandaşlarımızın sağlıklı beslenmesiyle ilgili şu anda gündemimizde bir dizi çalışma var; bunları başlattık, sürdürüyoruz, bundan sonra bunlara yenileri de ilave edilecektir.
Bunlardan bir tanesi, geçtiğimiz temmuz ayında -1 Temmuz itibarıyla- yürürlüğe koyduğumuz, fırınlarda üretilen ekmeklerin kepek oranının artırılmasıdır. Böylece, daha sağlıklı bir ekmek üretilmesi yönünde bir adım atılmıştır, ekmekteki asgari kepek oranının yüzde 20 oranında artırılmasına dönük bir uygulama başlatılmıştır.
Yine, yüksek randımanlı un kullanılması sağlanmıştır.
Ekmekte kullanılan tuz miktarı da yüzde 25 oranında azaltılmıştır. Bunlar mevzuatta belirlenmiş hususlar.
Keza, ekmek satışı yapılan her yerde "tam buğday ekmeği" dediğimiz -yani buğdayın bütün dane olarak öğütülmesinden elde edilen unun aynı şekilde kullanıldığı ekmeğe biz "tam buğday ekmeği" diyoruz- bu tam buğday ekmeğinin de mutlaka satış yerlerinde bulundurulması zorunlu hâle getirilmiştir.
Ekmeğin taşınması, depolanması ve satışına yönelik olarak getirilen kurallarla ekmek hijyenik bir şekilde son tüketiciye ulaştırılacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim, özellikle halkın sağlıklı beslenmesi noktasında gerek ekmekteki kepek miktarının artırılması ve gerek tam buğday ekmeğinin yaygınlaştırılması, kamu kuruluşlarından başlamak üzere diğer bütün toplu tüketim yerlerinde, yemekhanelerde buna riayet edilmesi yönünde adımlarımız var, gündemimizde bu çalışmalar var.
Tuzun keza hem niteliğinin değiştirilmesi hem miktarının azaltılmasıyla ilgili çalışmalar var.
Keza, beyaz şekerle ilgili gündemimizde bir çalışma var.
Bunların üçüyle ilgili tuz, şeker ve unla ilgili temel gıda maddelerinin daha sağlıklı olması yönünde bir dizi çalışma başlatılmış; bunlar gündemimizde. Önümüzdeki haftalarda, aylarda da bu konularda biraz daha etkin bir şekilde uygulamaya geçirilecektir.
Tabii, önemli bir diğer nokta gıda ürünleriyle ilgili, gıda denetimleri. Toplumda toplum sağlığını dikkate alacak şekilde, özellikle hijyen ve sağlıkla ilgili tüketicilerin daha hijyenik ve daha sağlıklı ürünlere ulaşabilmesini temin bakımından, gıda denetimleri hem sayıca hem nitelikçe artırılmıştır. Bundan on sene önce Türkiye'de yılda yaklaşık 39 bin denetim yapılıyordu, bütün Türkiye'deki gıda denetim sayısı bundan ibaret idi; 2012 yılında bu, 400 bin denetime çıktı. Bir yılda 400 bin denetim yapılıyor gıda iş yerlerinde, toplu tüketim yerlerinde vesaire. Keza, bu konuyla ilgili daha önce sadece 820 civarında eleman istihdam edilirken -aktif gıda denetim hizmeti yürüten personel- bunların sayısı da 4.732'ye çıkarılmış. Gıda kontrol ve denetimleri, gıda maddesinin taşıdığı riskle orantılı olarak gıda güvenliğini esas alarak hazırlanan yıllık kontrol programları, diğer programlar, rutin takip ve şikâyetler, vatandaştan alınan şikâyetler? Ki, bu amaca hizmet etmek üzere "Alo
Sadece ekmek, un ve unlu mamullerin denetimiyle ilgili 2012 yılı içerisinde 28 bin denetim yapılmış ve eğer kurallara aykırı birtakım davranışları tespit edilmişse, hijyen kurallarına aykırı üretim yaptıkları tespit edilmişse bunlara da hem idari para cezası hem suçun niteliğine göre, fiilin niteliğine göre ya cumhuriyet savcılığına sevk edilmekte veya faaliyetten men edilmekte, üretimi durdurulmakta, üretim izni iptal edilmekte, buna benzer cezalar verilmektedir.
Bildiğiniz gibi, geçen sene uygulamaya koyduğumuz yeni bir projeyle de, bir mevzuat ile de eğer halk sağlığını tehdit eden bir durum tespit edilmişse, bunları taklit ve tağşiş yapmışlarsa kanunda yazılı, mevzuatta yazılı cezalara ilave olarak, onların yanında onlara ilave olarak bir de bunların isimleri, bu firmaların isimleri de vatandaşla paylaşılmakta, teşhir edilmektedir. Bu yönünün de çok etkili bir denetim mekanizması olduğunu burada huzurunuzda ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; un ve unlu mamul üretim yerlerinde yapılan toplam denetim sayısı 45.600'dür, bu denetimlere verilen idari para cezası sayısı da 2.339'dur. Keza, gıda satış yerlerinde 2012 yılı itibarıyla denetim sayısı 108 bin adet olup bu denetimlerde verilen idari para cezaları 3 bin civarındadır. Bir de savcılığa intikal ettirilen bazı cezalar, bazı suçları işleyen firmalar bulunmaktadır.
Tabii, şunu sizlerle paylaşmak istiyorum: Bizim, 2010 yılında çıkardığımız 5996 sayılı Kanun ve arkasından uygulamaya koyduğumuz 105 civarında yönetmelik ile standartlar bakımından yani hijyen standartları ve tüketici sağlığı standartları bakımından Türkiye, Avrupa Birliği standartlarıyla, bu alandaki mevzuatıyla tam uyumlu bir mevzuat uygulamaya koymuş ve bunun da gereklerini yerine getirmektedir. Amacımız, hem nitelik yönünden vatandaşın kaliteli, sağlıklı, hijyenik gıdaya ulaşmasını temin etmek hem de ülkede bu ürünlerin sürdürülebilir bir şekilde, istikrarlı bir şekilde üretimini sağlamaktır. Bu iki konuda da çok şükür Türkiye'de gelişmeler olumlu ve dünyadaki gelişmeleri de dikkate aldığımızda, Türkiye'nin bu alanda önemli başarı kaydettiğini hem uluslararası rakamlar söylüyor hem de biz yakından takip ediyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben bu konunun, ekmekle ilgili israfı önleme kampanyasının ulusça hepimiz için çok önemli olduğunu; bütün kurum ve kuruluşların, bütün tüketicilerin, hepimizin buna, bu konuda hassasiyet göstermesini ve katkı sağlamasını beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
Bu konuyu gündeme taşıdığı için de Sayın Erol'a huzurlarınızda şükranlarımı arz ediyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Eker.