| Konu: | BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 11.11.2012 |
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum, hepinize hayırlı sabahlar dilemek istiyorum.
Evet, bu kanun tasarısıyla ilgili, Milliyetçi Hareket Partisi, komisyonlarda ve günlerdir Mecliste her şeyi söyledi ama dikkate almayacağınız ortaya çıkıyor. Yani bu sizin kendi kararınız, eğer kendi iradenizle verdiğiniz bir kararsa diyeceğimiz bir şey yok, inşallah hayırlı olur, inşallah bundan pişmanlık duymazsınız.
Şimdi, değerli milletvekilleri, şunu söyleyeceğim: Ben ASKİ Genel Müdürlüğü yaptım Adana'da. Pergel yasasıyla beraber birtakım köyler büyükşehir sınırları içerisine alındı. ASKİ Genel Müdürlüğüm sırası içerisinde bu alınan köylerden de biliyorsunuz köy tüzel kişilikleri kaldırılmadığı için -orman köylerinde- onlar da durumlarını muhafaza etti. Ona rağmen bu köylerin sıkıntılarını çözmekte zorlandık. Bu sadece Adana'ya has bir şey değil.
Şimdi, 30 kilometre çapındaki problemi çözemeyen bu belediyeler, birtakım sıkıntıları?
FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sizin belediyeniz?
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Beyefendi, bir dinle ya, Allah rızası için bir dinle sabah sabah ya! Şimdi Ankara'dan örnek vereceğim. Hangi belediyeden bahsediyorsun? Aytaç Durak senin AKP'nin de belediye başkanlığını yaptı. Bir dinle.
Sayın Ulaştırma Bakanı burada. Adana Büyükşehir Belediyesi dâhil olmak üzere, Ankara Büyükşehir Belediyesi, diğer belediyeler "Metroyu devralın, biz bunun altında kalkamıyoruz." diye günlerce kapınızı çaldı mı, çalmadı mı Sayın Bakan? Ankara Belediyesinin metrosunu 900 milyon borcuyla beraber, 4 milyar masrafıyla beraber aldınız mı, almadınız mı?
Nedir? Demek ki oturmamış, yapılmamış, yapılamıyor. Yani pergel yasasıyla olan bir yerde bile problemleri çözemeyen bir büyükşehir belediyesi, mevcut belediyeler, Adana için söylüyorum, Tufanbeyli'de, Saimbeyli'de, Feke'de -ben orman bölge müdürlüğü yaptım altı yıl- o dağ köylerindeki hangi problemi çözecek Allah rızası için? Mersin'de, Antalya'da, Muğla'da dağ köylerinde, dağ ilçelerinde, mevcut yerdeki problemleri çözemeyen bir büyükşehir belediyesi hangi problemleri çözecek?
Bunu niye söylüyorum? Değerli arkadaşlar, bunlar bir ihtiyaçtan doğmamıştır, bu bir ihtiyacın neticesi değildir. Daha büyükşehir belediyelerinin mevcut hâlleriyle kendilerini yenilemesi ve revize etmesi gerekirken siz il mülki hudutlarını büyükşehir hudutları hâline getiriyorsunuz. Ya, Allah rızası için Bakan açıklasın, hepsi Bakanın kapısının peşinde, metroların altından kalkamamışlar. Ankara Büyükşehir Belediyesinin ne kadar borcu var? 6 milyar lira.
Yani bunu şunun için söylüyorum: Bu bir ihtiyaçtan doğmamıştır, bu planlı bir sürecin sonudur. Söyledim, Mehmet Metiner'e -AKP Milletvekili- 1991 yılında Recep Tayyip Erdoğan Başbakanken bir rapor hazırlatıyor. (AK PARTİ sıralarından "İl Başkanı" sesleri) Doğrudur, 1991'de İstanbul İl Başkanıyken. Orada bugünün mesajları veriliyor, söylüyor orada bugün gelinen federalizmi, eyaletleri. Hadi onu bırakın, bakın, İsrail'in Dışişleri Müsteşarı eski Ankara Büyükelçisi aynı şeyi söylüyor, diyor ki:"Kürt eyaletlerinin kurulması için -Ne zaman söylüyor bunu? Eylül 2010'da- Recep Tayyip Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisinin Kürt politikasını gerçekleştirebilmesi için bir dönem daha iktidara ihtiyacı var." Bakın, 1991?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kim diyor onu?
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Söylüyorum, İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı, eski Ankara Büyükelçisi. Okuyayım beyanatlarını, 10 Eylül 2013'te?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ona mı inanıyorsun?
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Ben söylüyorum, sen inanmayabilirsin Ahmet Bey. 91'de Sayın Mehmet Metiner'in hazırladığı raporu ve Recep Tayyip Erdoğan'ın basına şey yaptığı? Bakın, bu da sizin Recep Tayyip Erdoğan'ın -Meclisin arşivine gir Ahmet Aydın Bey- aynen soruya verdiği cevabı söylüyorum: "Kürtler ayrı yaşamak istiyoruz derlerse ne olacak?" diyor. "Osmanlı eyalet sistemine geçebiliriz." diyor. Meclis Kütüphanesine gidin, Recep Tayyip Erdoğan'ın oradaki söyleşisinde bunu bulursunuz. Niye söylüyorum? Bunlar planlı bir sürecin sonucunda?
Ya, siz bunları yapmak niyetindesiniz de bizim bu dağ köylerinden, orman köylerinden ne istiyorsunuz? Yani, bu hedeflerinizi gerçekleştirmek isterken bu köylüleri niye mağdur ediyorsunuz? Bunların haklarını nasıl ödeyeceksiniz? Ya bugün şu olabilir? Ben inanıyorum, siz istediğiniz kadar söyleyin, içinizde yüreği kan ağlaya ağlaya buna evet diyecek milletvekilleri olacak, Allah şahittir yukarıda. Çünkü bire bir konuştuğumuzda içinizde bunu söyleyen birçok milletvekili oldu ama şunu söyleyeceğim: Mehmet Metiner gibi birtakım milletvekilleri, onun gibi düşünen milletvekilleri bu süreci hazırlayabilirler ama tek dil, tek devlet, tek bayrak diye milletvekilleri hangi usulle buna oy verecekler ve bunun hesabını kendi vicdanlarına nasıl verecekler, sormak istiyorum.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Hiç ajitasyonunuza gelmeyeceğiz.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Hiç ajitasyona gerek yok, yani planladığınızı gerçekleşti-receksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Ama Allah büyük, herkesin bir hesabı varsa, Cenabı Allah'ın da, yüce Türk milletinin de hesabı vardır.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)