GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:11.11.2012

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 26'ncı madde üzerine verdiğimiz önerge hakkında söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

26'ncı maddeyle belediye paylarının tahsisine ilişkin esaslar düzenleniyor ve mevcut uygulamaya göre büyükşehir belediye payının yüzde 70'i doğrudan ilgili büyükşehir belediyesi hesabına aktarılırken, kalan yüzde 30'luk kısmı büyükşehir belediyeleri arasında nüfus esasına göre dağıtılmaktadır. Yapılan düzenlemeyle, büyükşehir belediye payı yüzde 5'ten 6'ya çıkarılırken, büyükşehir belediyelerin payına aktarılan oran yüzde 70'ten 60'a düşürülmüştür. Kalan yüzde 40'lık kısmın yüzde 70'i nüfusa, yüzde 30'u yüzölçümü esasına göre büyükşehir belediyeleri arasında dağıtılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, il mülki sınırları belediye sınırları hâline getirilmektedir. Tüm insanlarımıza ama özellikle il merkezi dışında yaşayan insanlarımıza yeni vergiler, yükümlülükler getirilmekte, külfetler yüklenmekte ve vatandaşlarımız karar mekanizmalarından ve hizmetten âdeta uzaklaştırılmaktadır.

Biraz evvel genel yükümlülükleri sayarken süre yetmediği için tamamlayamadık. Bu artan yükümlülükler artık köyleri yaşanmaz hâle getirecektir, bu nedenle köyden kente göçler artacaktır. Bu tasarının en önemli mahsurlarından birisi de köyden kente göçleri artıracak olmasıdır.

Yine, Türkiye'de yaklaşık 700 bin basit usulde vergi mükellefi bulunmaktadır. Bunların tamamı küçük esnaf ve dar gelirli insanlardır. Bu kanunla, yüzbinlerce basit usuldeki vergi mükellefi, gerçek usulde vergi mükellefi hâline gelecekler. Bunlar daha çok vergi ödeyecekler, defter tutacaklar, çeşitli beyannameler verecekler, muhasebe ücreti gibi yükümlülüklerin altına gireceklerdir. Bu mülki sınırın belediye sınırı olarak belirlenmesi, eşyanın tabiatına aykırıdır. Bu mülki sınır devlet yönetimi ile ilgilidir ve bir ilin topyekun idaresini kapsar ve aynı zamanda bir siyasi anlamı vardır. Alan bazlıdır, belediye sınırları ise yerleşim bazlıdır. Yerleşim varsa belediye vardır, yerleşim yoksa belediye olmaz.

Bu tasarıyla, yetkilerin valilerden alınıp büyükşehir belediye başkanlarına verilmesi, Oslo'daki PKK'lı teröristlerle Hükûmetin yaptığı görüşmelerde yer almaktadır. Bunu artık hiçbiriniz, Hükûmet yetkilisi ve Sayın Başbakan da inkâr etmemektedir. Oslo'da Başbakanın temsilcisi, "Bu yetkileri önce valilere, sonra belediyelere devredeceğiz." demektedir. Dolayısıyla, bu tasarı, AKP'yle PKK arasındaki görüşmelerin bir sonucudur, tıpatıp uymaktadır.

Bu görüşmeler, varılan mutabakatlar gayrimeşrudur, yasa dışıdır, suçtur! Hükûmetin ve Başbakanın, her şeyiyle suç teşkil eden bir görüşmede terör örgütüne verilen sözler sonucu bu tasarı getirildiği için bu tasarı da gayrimeşrudur. Hükûmeti uyarıyorum, terör örgütüyle yaptığınız pazarlık sonucu kanun çıkarmaya çalışmak, sizi gayrimeşru yapar! Bu tasarıyı millet istemiyor, bu tasarıyı bölücüler istiyor, terör örgütü istiyor! Bu tasarı, Anayasa'nın 3, 10, 123, 126, 127, 160, 170'inci maddelerine aykırıdır. Anayasa'ya açıkça aykırı olan bu düzenleme, üniter yapıyı bozan bir düzenlemedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarıyla büyükşehirlerdeki sınırları içine alan ilçe, belde ve köylerdeki yükümlülüklerin ve sorunların daha da artacağını ifade ettik. İnşallah, geri kalanını da bundan sonraki maddelerde ifade ederiz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)